Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, işgal rejimine destek veren firma ve ürünlere yönelik tüketicilerin en büyük silahı olan boykotun kararlılıkla sürmesi, Gazze meselesi sona erse bile boykotun devam etmesi gerektiğini söyledi.

Siyonist işgal rejiminin 18 ayı aşkındır Gazze özelinde Filistin'de sürdürdüğü katliamlar tüm şiddetiyle devam ederken, Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde de Müslümanlar başta olmak üzere vicdan sahibi insanlar da işgale destek veren ürün ve firmaları boykot etmeyi sürdürüyor.

İşgalcilerin başlattığı katliamlardan kısa bir süre sonra savaşı finanse eden, destek veren firma ve markalara ilişkin bir boykot listesi yayımlayan Tüketici Birliği Federasyonu, şimdiye kadar yapılan hiçbir boykotta görülmeyen desteğin son boykotta verildiğini açıkladı.

Halkın boykot bilincinin devam etmesine ilişkin İLKHA muhabirine konuşan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, işgal sona erse bile ömür boyu boykotun devam ermesi gerektiğini ifade etti.

"Ülke içerisinde de daha önceki boykotlarda hiç karşılaşmadığımız kadar ciddi bir kararlılık söz konusu"

Deniz, "Türkiye'de ilginç gelişmeler oldu ve bu gelişmeler aslında bir hayra da vesile oldu. 18 aydır Gazze'de yaşanan soykırım ile ilgili işgalci ülke ve destekçilerine karşı 'cephane bizden değil' adıyla bir boykot başlatmıştık. Bu boykot çok kararlı gitti ve sadece Türkiye'de değil Avrupa'da Türklerin çok yoğun yaşadığı yerlerde, Orta Asya'da, Afrika'da Ortadoğu'da bu kampanyaya çok ciddi destek verildi. Boykotun kararlılıkla uygulandığını büyük bir memnuniyetle tespit ediyoruz. Ülke içerisinde de daha önceki boykotlarda hiç karşılaşmadığımız kadar ciddi bir kararlılık söz konusu. Hatta artık iş ürün ve marka boykotundan çıkıp devletin israil ile ticaretini kesmesine sebep olabilecek kadar da yoğun bir kamuoyu tepkisi oldu. Son aylarda, özellikle Trump'ın iş başına geçmesinden sonra Gazze meselesinin kamuoyunun gündeminden düştüğü şeklinde bir algı var ama bizim sahadaki gözlemlerimiz öyle değil. Gazze hala Türkiye'deki insanların yüreğinde yaradır. O yara ile ilgili duanın dışında tepki olarak gösterebilecekleri tepkinin en aktifi ilan ettiğimiz boykot listesindeki ürünleri almamak olarak ortaya çıkıyor." dedi.

"Unutmayalım ki boykot kapsamındaki ürünlere verdiğimiz her bir para, Gazze'ye mermi olarak, bomba olarak gidiyor"

"Biz boykotu ilan ettiğimizde Türkiye'de birçok çevre 'boykotu uygulamazlar, başarılı olamazsınız' şeklinde önümüzü kesmeye çalışan söylemler oldu" diyen Deniz, "Takdiri ilahi, geçtiğimiz günlerde muhalefet partilerinin organize etmeye çalıştığı bir boykot söz konusuydu. O boykotun Türkiye kamuoyundaki gündemine bakıldığında halkın hiç de boykota yabancı olmadığı gibi bir gerçek ortaya çıktı. Boykotu destekleyenler kadar karşı çıkan hatırı sayılır bir topluluk da söz konusu oldu. Hatta boykotun yapıldığı gün harcamaların iki kat arttığına ilişkin Bankalar Birliği sonuçları da açıklandı. Tüm bunlar bir araya getirildiğinde, insanımız probleme ilişkin yaklaşımını ortaya koyarken belki sessiz tepki koyuyor ama çok ciddi ve katı bir şekilde ortaya koyuyor. Gazze'de her ne kadar bakışlarımızı farklı meselelere çevirmiş olsak da Türkiye gündeminde aylar öncesinde olduğu gibi yer almadığı düşünülse de Gazze'de çok ciddi bir soykırım hala devam ediyor ve orayı insansızlaştırma planı hayata geçirilmiş durumda. Türkiye bu plana kayıtsız kalmayacaktır. Hele ki Türkiye'de yaşayan insanlar, insanım diyen herkes buna karşı tepkisini gösterecektir. Unutmayalım ki boykot kapsamındaki ürünlere verdiğimiz her bir para, Gazze'ye mermi olarak, bomba olarak gidiyor. Bu savaşı finanse etmek için hiçbir sebebimiz yok. Aksine bu savaşı durdurmak, bu savaşı finanse eden ulus ötesi şirketlerin gelir kaynaklarını kısmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Tüketici, en büyük silahı olan boykotu kararlılıkla sürdürmeli"

Deniz, "Örneğin boykot kapsamındaki kolalı içeceğin hem dünya borsalarında hem de Türkiye borsalarında, Kamuoyunu Aydınlatma Platformu açıklamalarına baktığımızda şirketin ciddi oranda zarar gördüğünü görüyoruz. Yine boykot kapsamında, israilli takımlara sponsor olduğu için bir spor markasını ele almıştık. O marka birkaç ay sonra tüm sponsorluklarını sona erdirdiği açıklamasında bulundu. Yani boykotun ağına kim düşerse 'yandım Allah' deyip işin çaresine bakmaya çalışıyor. Görüldüğü gibi kahve şirketleri zincir şubelerini kapattılar. Birçok marka Ortadoğu'ya özel marka değişikliğine gitmek zorunda kaldı. Tüketicinin en büyük silahının boykot olduğunu söylüyoruz ve boykotun kararlılıkla sürdürülmesi halinde yaşadığımız örnekteki gibi çok etkili sonuçlar doğuracağına da inanıyoruz." diye konuştu.

"Boykot ömür boyu devam etmeli"

Gazze meselesi sona erse de boykotun ömür boyu devam etmesi gerektiğini vurgulayan Deniz, son olarak şu ifadeleri kullandı:

Gazze meselesi yarın biter ve inşallah mutlulukla biter. İnşallah Müslümanları, oradaki inşaların lehine biter. Bugün Gazze, yarın başka bir Müslüman coğrafya… Yani israilin, soykırım uygulayan devletin gözünü diktiği topraklarda yaşayan insanlara yönelik uygulamaları durmayacaktır.  Kaldı ki eğer kendisine ilişkin bir insani vasıf atfeden, vicdan sahibi olduğunu herkes, Gazze meselesi sona erse bile hiçbir zaman bu savaşları finanse eden, dünyayı karıştıran şirketlerin ürünlerini almayarak zaten boykotu ömür boyu devam ettirmeliler. Boykot devam ettiği sürece, yayılmacı kapitalist sistem, savaş ve soykırım üzerinden varlığını devam ettirmeye çalışan sistem çökecektir." (İLKHA)