1 Kasım seçiminin ardından yeniden tartışılmaya başlanan çözüm sürecinin mahiyeti ve muhatapları konusu hakkında değerlendirmelerde bulunan Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, yeni sürece Hizbullah Cemaati ile HÜDA PAR’ın da mutlaka dâhil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başlatılacak yeni sürecin 'Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci' olacağını açıklamasının ardından yeniden tartışılmaya başlanılan muhataplık konusu hakkında değerlendirmelerde bulunan Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, yeni sürece Hizbullah Cemaati ile HÜDA PAR'ın da mutlaka dâhil edilmesi gerektiğini vurguladı.

önceki dönemlerdeki ‘Çözüm Süreci'nde sadece PKK'nin muhatap alınması ve başta Hizbullah Cemaati olmak üzere İslami camiaların, kanaat önderleri ile âlimlerin süreçte olmamasını eleştiren Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, iktidarın önceki dönemlerde düştüğü yanlışlara düşmemesi için bölgenin gerçeği olan Hizbullah Cemaati ve HÜDA PAR'ın da mutlaka yeni sürece dâhil edilmesi gerektiğini söyledi.

Yeni başlatılacak olan süreç ve süreçte muhatap alınacak kesimler hakkında İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, Kürt sorunun ancak değişik toplumsal kesimlere kucak açarak ve değişik toplumsal hareketler ile istişare edilerek çözüleceğini vurguladı.

Hizbullah'ın bölgedeki değerlerin temsilciliğini yaptığına dikkat çeken Kurşun, bölge halkını temsil etme konusunda Hizbullah Cemaati'nin de etkin olduğunu belirtti. Kurşun, "Çözüm sürecinde sadece PKK muhatap alınarak Müslüman Kürt halkının gerçek temsilcileri dikkate alınmadı. Yeni başlatılacak süreçte HÜDA-PAR veya Hizbullah gibi, bölgenin diğer örgütlü unsurları da sürece dâhil edilmelidir." dedi.

"Silahların susması gerekiyor"

Silahlar bırakılmadan çözüm sürecinin konuşulamayacağını belirten Kurşun, yeni başlatılacak sürecin İmralı ile Hükümet arasında bir mesele olmaktan çıkarılıp bölgenin geneline yayılması gerektiğini vurguladı.

Kurşun, "Seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘çözüm sürecini buz dolabına koyduk' demesini ben bu anlamda kaos ortamını bitirmeden, silahları bıraktırmadan çözüm sürecini konuşamayız diye yorumladım. Yeni dönemde ise bence HDP'nin içindeki sağduyulu insanlar bu mesajı iyi değerlendirip meseleyi daha geniş boyutlu olarak ele almaları gerekiyor. Hükümet kanadı da meseleyi sadece İmralı ile hükümet arasında bir mesele olmaktan çıkarıp bölgenin geneline yayması gerekir. Bölgenin sosyal yapısını, bölgedeki kanaat önderleriyle istişare edip mollalarla, değişik sivil toplum kuruluşlarıyla HDP ile bağlantısı olsun olmasın her kesimle oturup konuşması gerekiyor. Silahların da susması lazımdır, ancak bu şekilde süreç devam edebilir." ifadelerini kullandı.

"Temsil etme konusunda Hizbullah'ın daha etkin olduğunu düşünüyorum"

Hizbullah bölgenin bir gerçeği ve 15 yıldır eline silah almamış bir cemaat olduğunun altını çizen Kurşun, "Hizbullah silahı bırakmış, tamamen yasal statüde, dernekler bazında faaliyet gösteren bir harekettir. Dolayısıyla muhatap alınması gerekiyor. özelikle de Hizbullah'ın muhatap alınması gerekiyor. Çünkü Doğu halkını temsil etme konusunda Hizbullah'ın daha etkin olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz Doğu halkı daha dindardır mütedeyyindir." dedi.

"Hizbullah bölgedeki değerlerin temsilciğini yapıyor"

Hizbullah Cemaati'nin bölgedeki değerlerin temsilciğini yaptığını belirten Kurşun, "Bir Kürt vatandaşa markisizim nedir diye sorduğunuzda bilmez ama namaz kılmayan dahi namazı iyi bilir. Dolayısıyla Hizbullah bölgedeki değerlerin temsilciğini yapıyor. PKK ve HDP gibi Kürt halkından hem fikren hem ruhen kopuk bir hareket değildir. Bu anlamda tabi ki Hizbullah ile görüşülmesi gerekiyor. Mustazaflar hareketiyle görüşülmesi gerekiyor. Bu sorun ancak değişik toplumsal kesimlere kucak açarak, farklı kanaat önderleriyle istişare edilerek çözülür." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)