Uzun bir aradan sonra tekrar Akdağ Yaylasında üretim yapmaya başlayan köylüler, yaylanın ulaşım ve iletişim sorununun çözülmemesinden yakındı.

2500 metre yükseklikteki yaylada hayvancılıkla geçimini sağlayan köylüler, bir yandan yaylaya kavuşmanın sevincini yaşarken diğer taraftan yaylanın ulaşım ve iletişim sorunlarından dert yandı.

Yüksekliği ile göz kamaştıran Akdağ Yaylası, Dicle ve Keban Barajlarının, Hazar Gölü ve Murat Nehrinin eşsiz görünümü ile görsel şölen oluşturuyor. Eşsiz güzellikleri bağrında barındıran Akdağ Yaylasındaki iletişim ve ulaşım sorunlarının giderilmesi istendi.

"Bir hastamız olsa ne yapacağımızı bilemiyoruz"

Elazığ’ın doğal güzelliklerinden olan Akdağ Yaylası sakinlerinden arıcı Osman Buğdaycı, “20 yıldır arıcılık işiyle meşgulüm ve son 3 yıldır Akdağ Yaylasında arıcılığa devam ediyorum. Akdağ Yaylasını yaylada bulunan tanıdıklar vasıtasıyla seçtim. Arkadaşların yanına geldim. Ama sorunlarımız var. İlk olarak yol sorunu ve iletişim sorunu. Telefonumuz çekmiyor. Bir hastamız olsa ne yapacağımızı bilemiyoruz. Buralara turist nasıl gelsin? Yol yok ki, gelse helikopter ile gelir bir yere konar. Anca öyle gelebilirler. Buralar özeldir, çünkü buralar Palu’nun en büyük yaylasıdır.” dedi.

"Sahte bal üreticileri engellenmeli"

Akdağ Yaylasında bin bir zahmetle bal üretmeye çalışan Buğdaycı, “Sayın Bakanlarımızdan ricamız, sahte bal üreticilerini engellemesidir. Emek vermeden glikoz ile bal üretirler ve yüksek fiyata satarlar. Ben ise burada aç susuz organik bal yetiştirmeye çalışıyorum. Şimdi benim ürettiğime de bal diyorlar glikozla üretilene de bal diyorlar. Bunu önlemeleri gerekiyor. Burada her türlü çiçek var. Pazarlardaki şifalı otlar buradan alınıp götürülüyor.” diye konuştu.

"Buradaki sorunumuz ulaşım ve iletişim"

Akdağ Yaylasının ulaşım ve iletişim sorunlarının bulunduğunu aktaran Bayram Dağ, yaylanın kaynak suyu, çeşitli otları ile hayvancılık ve arıcılık için elverişli olduğunu vurguladı.

Dağ, “Yaylamızın en güzel yönü hayvancılığa ve arıcılığa el verişli olmasıdır. Biz burada hayvancılık yapıyoruz. Baba mesleği ve küçüklükten beri bu işi yapmaktayız. Burada koyunculukla birlikte peynir üretimi yapıyoruz. Bizler üretim ve pazarlama konusunda sorun yaşamıyoruz. Peynir ve kuzu piyasası iyi. Bizim buradaki sorunumuz ulaşım ve iletişim. Yolumuz yok ve şebekeler burada çekmiyor. Dedelerimiz de bu yaylaya gelirdi ama 15 sene kadar terörden dolayı gelemedik buralara. Eskiden yolda yoktu şimdilerde bir yolumuz var ama tam randımanlı bir yol değil. Buralar tam manasıyla keşfedilmemiş ve buradaki kaynak suyu Arıcak ilçesinin içinden Dicle Barajına gidiyor. Yaylamızın otu suyu bol çiçek çeşidimiz de bol.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)