İTTİHADUL ULEMA'nın düzenlediği alimler buluşmasında konuşan Kürdistan alimlerinden Doktor Sinemoki, akrabalar arası ilişkiler ve Mescid-i Aksa meselesine dikkat çekti.

Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından gerçekleştirilen "6'ncı Âlimler Buluşması"nda konuşan Kürdistan alimlerinden Doktor Sinemoki, alimlerin Mescid-i Aksa meselesini kendi meseleleri olarak görmesi gerektiğini belirtti.

Programı düzenleyen İTTİHADUL ULEMA'ya teşekkür ederek konuşmasına başlayan Sinemoki, konuşmasında aile, akraba ve sıla-i rahm hakkında birkaç noktaya değinmek istediğini söyledi.

Dr. Sinemoki, "Bence eğer alimler akraba bağlarını ve kavimleri ile olan ilişkilerini keserlerse zahiren diri fakat hakikatte ölmüş olurlar. İyilikte öncelik akrabayadır. Bir ayette ise 'Yakın akrabanı da uyar.' Alimler yakın akrabaları ile ilişkilerini kesmemelidir. Herkesten önce onlara tebliğ yapılmalı. Din ve hayat onlara anlatılmalı. İkinci önemli nokta; Alimlerin kendi toplumunun sıkıntı ve dertlerinden uzak kalmamasıdır. Çünkü Peygamberler 'Ey Kavmim' diyerek tebliğe başlıyordular. Alimler kendi Kavim, toplum ve milletinden uzak kalmamalı. Alimler kendi halkının dertleri ile ilgilenmeli. Kendi halk, toplum ve ülkesinin dertleri ile ilgilenmeli. Aksi halde diri oldukları halde ölüler arasında olurlar. Üçüncü konu; Alimler zalim iktidarlar ve onların menfaatleri için ezilip zelil olamamalı. Kendisini zalim iktidarlara feda ve kurban edecek kadar yakın olmamalı. Bilakis, Alimler sürekli iktidara nasihatkar ve öğüt veren olmalı. İktidarın menfaatleri için kendi ve dini kötü duruma düşürmemeli. Peygamberimiz (Salallahu Aleyhi Vesellem) buyuruyor 'En faziletli cihat zalim sultan yanında Hakkı söylemektir.' Alimler sürekli hak kelimesine sahip çıkmalı." dedi.

Konuşmasının devamında Alimlere Mescid-i Aksa konusunda hatırlatmada bulunan Sinemoki, "Diğer bir konu ise; Alimlerin ümmet olma bilincini yitirmeleridir. Alimler ümmet olma bilincini asla unutmamaları lazım. Kendilerini ümmet meselelerinden soyutlamamalı. Kendisini ümmetin meselelerinin sahibi bilmeli. Afganistan’da Müslümanlar kazandıklarında sevinmeli. Irak, Suriye, Filistin ve başka bir yerde bir Müslümanın başına bir şeyler geldiğinde üzülmeli ve kendini meselenin sahibi bilmeli. Eğer alim ümmet, Aksa ve ilk kıblemiz olan Betul-Makdis meselesini unutursa, Mescid-i Aksa'nın işgal altında olmasını kendi meselesi olarak görmüyor ise o zaman gerçekten o alim ölüme doğru gider. Camide imamdır fakat toplum, devlet ve halk arasında me’mum olur. Alimler her daim imam olmaları lazım. Her daim kendisine, dinine ve şeriatına güvenmeli. Sabırla akrabalarına, toplumuna ve ümmet arasına karışmalı ve onların dertleri ile ilgilenmeli. Kendisini onlardan soyutlamamalı." ifadelerini kullandı.

Sinemoki son olarak şu ifadeleri kullandı: "Eğer bizler kendimizi ilim talibi ve ehli olarak görüyorsak her daim kendimizi diri tutmalıyız. Akraba, kavim, millet, toplum, ülke ve ümmetin sıkıntılarıyla ilgilenmeliyiz. Eğer böyle yapmasak istediğimiz kadar konuşalım ve hutbe verelim zahiren diri fakat hakikatte ölü olacağız. Hepimizin bu konulara dikkat etmesi lazım." (İLKHA)