Dr. Sudan: Anadilde eğitim hakkı, Müslümanların anayasası olan Kur'an-ı Kerim'de güvence altına alınmıştır
![Dr. Sudan: Anadilde eğitim hakkı, Müslümanların anayasası olan Kur'an-ı Kerim'de güvence altına alınmıştır Dr. Sudan: Anadilde eğitim hakkı, Müslümanların anayasası olan Kur'an-ı Kerim'de güvence altına alınmıştır](/img/NewsGallery/2025/2/16/442891/FeaturedImage/51bbf714-be1e-40d6-97a2-81c8f21fd272.webp)
Dr. Öğr. Gör. Hüseyin Sudan, HÜDA PAR'ın Kürt meselesine ilişkin düzenlediği çalıştayda yaptığı konuşmada, "Müslümanların anayasası olan Kur'an-ı Kerim bu anadilde eğitim güvencesini bütün halklara, bütün toplumlara tanımıştır." dedi.
HÜDA PAR'ın Kürt meselesinin tarihi, toplumsal ve siyasi boyutlarının ele alındığı "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı" Diyarbakır'da gerçekleşti.
Çalıştayın ikinci gün oturumunda Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi İslam Hukuku Dr. Öğr. Gör. Hüseyin Sudan "İslam’da Dil ve Milliyet Bağlamında İnsan Hakları" başlıklı bir sunum yaptı.
Konuşmasında "ırkçılık sorunu" ile "ırkların reddedilmesi sorununa" değinen Sudan, "İslam'ın evvela ırkçılığı reddetmesiyle ilgili hep söyleriz: 'Müslümanlar kardeştir.' İslam'ın esas aldığı temelde kardeşlik ilkesi İslam'ın esas aldığı vatandaşlıktan esas aldığı temel ilke İslam'dır, ırk ve renk değildir. Genelde Müslümanların bu konuda kafası karışık değil. Ancak Müslümanların genelde kafasının karışık olduğu bir konu var. O da İslam'da milli duygunun yeri veya bir millete mensup olmanın vermiş olduğu duygunun İslami açıdan meşru olup olmadığı veya ana dilde konuşma hakkının veya eğitim hakkının meşru olup olmadığı meselesi." dedi.
İslam dininin, "vatandaşlık ve aidiyet" için kendine özgü bir yöntem ortaya koyduğunu ifade eden Sudan, "İslam'a göre vatandaşlıktan esas temel ilkelerdir. İslam'ın ilkeleridir, İslami ilkelerini kabul etmektir. Dolayısıyla ilkesel bir vatandaşlık anlayışı var. Çünkü ırkımızı biz seçemiyoruz, rengimizi biz seçemiyoruz. Ancak bir mefkureyi, bir düşünceyi, ilkeleri kabul edip etmeme konusunda tercih hakkımız var. Dolayısıyla İslam bu anlamda insanın tercihinde olan iradesinde olan bir şeyi aidiyeti esas almış. Milliyet anlamında ki mefhumu bunun üzerine kurmuş. Dolayısıyla İslam'ın ilkelerini kabul eden herkes bu anlamda bu millettendir." diye konuştu.
Halifeler döneminde ırka ve kabileye dayalı bir devletin kurulmadığını hatırlatan Sudan, "Peygamber Efendimiz, Medine'deki devletini kurarken bunu bir Mekkeli devleti olarak kurabilirdi. Çünkü sonuçta bu işin temelini atanlar Mekkelilerdi. Aslında muhacirlerden ilk yetiştirdiği nesil onlardı. Hatta bir Medineli devleti olarak da kurmamıştır. Bir Arap devleti olarak da kurmamıştır. İslam tarihine baktığımızda İslam Devleti'nin özellikle ideal alacağımız zaman merhalesi olan halifeler döneminde devletin adı bir ırk devleti değildir. Tabii sonraki dönemlerde ırktan ziyade kabilenin, belki ailenin ismi devletlere verilmiştir. Emevi Devleti, Abbasi Devleti, Memluk, Osmanlı gibi isimler verilmiştir." ifadelerini kullandı.
"İslam genel anlamda ırklardan bahsetmemiştir"
Kur'an-ı Kerim'de "milliyete" bakış açısı hakkında konuşan Sudan, şöyle konuştu:
"Kur'an'da ırk olarak hiçbir topluluktan genel anlamda bahsedilmez. Benim anladığım gördüğüm kadarıyla Kur'an-ı Kerim'de hiçbir ırktan ve toplulukların ırk adıyla bahsedilmemiştir. Hatta biz birçok peygamberin ismini bildiğimiz birçok toplulukların hangi ırka mensup olduklarını bilmiyoruz. Birçok peygamberin ırkı tartışmalıdır. Hatta bunun başında Hazreti İbrahim vardır. Malumunuz Kürtler Hazreti İbrahim Kürt olduğunu söylerler. Tabii bazı Türk kardeşlerimiz de Nemrut'un da Kürt olmasından dem vurarak bu defa Kürtlere saydırmaya başlarlar. Ne yazık ki böyle bir sorunumuz var.
Ancak bunun bir istisnası vardır. O da Rum ifadesidir ki Rum Suresi diye ifade edilen bir sure vardır. Rum suresi aslında 'Rum' bir anlamda devlet adı olarak ifade edilir. Aslında ırka dayalı bir devlet olduğu için aslında bir ırkın adını da ifade eder.
İslam genel anlamda ırklardan bahsetmemiştir. Ancak gayrimüslim olan bir ırkın bir toplumun adını bir süreye vermiştir. Bu da dikkat çekici bir husustur. Yani günümüzde Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğunu düşünün ve bir süreye Rusya veya Rus adının verildiğini düşünün. Böyle bir şey aslında Rum adının bir süreye verilmiş olması dolayısıyla bu da aslında İslam'ın ırklarla bir sorunu olmadığını gösteren hususlardan bir tanesi."
Sudan, "Peygamber Efendimiz döneminde; kendi ırklarının, milliyetlerinin adını taşıyan sahabeleri var. Kimileri Kürt deyince rahatsız oluyorlar. Kimisi Türk deyince rahatsız oluyor. Kimisi Arap deyince rahatsız oluyor. Aslında Peygamber Efendimiz döneminde kendi ırklarını adını taşıyan ve bu şekilde bilinen ve halen bizim de bu şekilde bildiğimiz haberler vardır. Selman-ı Farisi bunlardan bir tanesidir. Dikkat çekici bir husus Selman-ı Farisi sonrasında Medain valisi olmuştur." diye ekledi.
"Kur'an'da ana dilde eğitim hakkı var mıdır?" sorusuna açıklık getiren Sudan, "Anayasal güvenceden bahsedildi. Müslümanların anayasası olan Kur'an-ı Kerim bu güvenceyi bütün halklara, bütün toplumlara tanımıştır. Bunu böyle zorlama yorumlarla ortaya koymayacağım." dedi ve şunları ekledi:
"Birincisi İbrahim Suresinde geçiyor. 'Biz her peygamberi kendi toplumundan gönderdik.' Yani aslında peygamberler gönderildikleri toplumun diliyle konuşmuşlardır. Diliyle onlara tebliğ yapmışlardır. Peygamberler en büyük öğretmenler, en büyük öğreticiler değiller midir? Dolayısıyla peygamberler kendi toplumlarıyla kendi dilleriyle konuştular. Dolayısıyla aslında anadilde eğitim hakkı Kur'an-ı Kerim, bu anlamda tam anlamıyla güvencesi altına alınmıştır.
Bir de meşhur ayet 'biz sizi halklar olarak ve kabileler olarak yarattık ki birbirinizi tanıyorsunuz' diye. Aslında açık bir şekilde tanıma ifadesi geçiyor burada. Yani dillerin tanınması meselesi diyoruz ya. Dillerin, ırkların tanınmasıyla alakalı aslında bu ayet çok açık, net bir şekilde tanımamız gerektiğini ifade ediyor.
İlk İslam'a giren toplumlardan bir tanesi Kürtlerdir. Kürtlerin halen Kürtçe konuşuyor olması, Farsların hala Farsça konuşuyor olması, Türkiye'nin halen Türkçe konuşuyor olması aslında İslam'ın dille bu anlamda bir sorunun olmadığını gösteriyor. İslam'ın dil ile kültür ile hiçbir sorunu olmamıştır. Tarihten günümüze bu anlamda İslam aslında hem teorik olarak Kur'an'ın sünnetin ortaya koyduğu ilkeler ışığında hem pratikte de aslında bunu göstermiştir, uygulamıştır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından "O'nu Oku, O'nu Yaşa" temasıyla düzenlenen Siyer Yarışmasının kesin olmayan sonuçlarının bu akşam açıklanması bekleniyor.
İstanbul Valisi Davut Gül, olumsuz hava koşulları nedeniyle yarın kent genelinde eğitime ara verildiğini duyurdu.
Mustazaflar Cemiyeti tarafından Şanlıurfa'da düzenlenen "Şehadet Gecesi" programında, şehadet ve şehitler var oldukça İslam'ın sancağının da asla inmeyeceği vurgulandı.
İstanbul Valisi Davut Gül, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün değerlendirmelerine dayanarak, 19-21 Şubat 2025 tarihleri arasında kentte olumsuz hava koşullarının etkili olacağını duyurdu.