Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısının ardından yeniden gündeme gelen "yeni anayasa" çalşmaları ile ilgili konuşan halk, yaklaşık 40 yıldır yürürlükte olan askeri darbe anayasasının değişmesini istiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla bir anlayış birliğine varmamız halinde önümüzdeki dönemde yeni anayasa için harekete geçebiliriz." açıklamasının ardından gözler yeni yapılacak anayasa çalışmalarına çevrildi.

"Türkiye'nin yeni bir anayasayı tartışmasının zamanı gelmiştir" diyen Erdoğan, anayasa çalışmalarının şeffaf şekilde gerçekleştirilmesi ve ortaya çıkan metnin de mutlaka milletin takdirine sunulması gerektiğini söylemişti.

Yeni anayasa ile askeri vesayetin izlerinin silinmesi gerektiğini belirten halk, askeri darbe anayasasının bir an önce değişmesini istiyor.

Şanlıurfalılar, yeni anayasa değişikliği ve beklentileri ile ilgili İLKHA'ya konuştu.

"Yaklaşık 40 yıldır askeri darbe anayasası ile yönetiliyoruz"

Yeni anayasanın sivil bir anayası olması gerektiğini ifade eden Hüseyin Karadal, "1960 darbesinden sonra anayasamız askeri yönetim tarafından değiştirildi. Ardından 20 yıl sonra  yine askeri darbe oldu ve  anayasamız tekrar değiştirildi. Yaklaşık 40 yıldır askeri darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Anayasa değişikliğiyle ilgili hakkında Cumhurbaşkanımızın teklifini önemli buluyorum. Yeni anayasanın sivil bir anayasa olması; gelişmemiz için en önemli etkenlerden biri olacaktır. Fransa'dan, İngiltere'den, İsviçre'den, ABD'den ve Almanya'dan aldığımız kanunların; Osmanlı ve Selçuklu medeniyetimizden bize kalan kanunlarla değiştirilmesi bizleri daha ileriye götürecektir. Sadece bununla yetinmemeliyiz. Avrupa'dan aldığımız maddelerin şimdiye kadar hiçbir getirisi olmamış; sürekli götürüsü olmuştur. Bu belde İslam dini ile yoğrulmuş bir beldedir. İslami kanunlara göre hareket etmeliyiz. En azından kendi Anayasamızın olması bizim için uygun olur. Ülkemizin yüzde 99’u Müslümandır diyorsak ona göre yönetilmemiz gerekir. Eğer anayasanın değişmesi hakkında bir referandum olursa oyum 'evet' olacaktır." şeklinde konuştu.

"İstanbul Sözleşmesi ile gelen saçma sapan yasaların kaldırımasını istiyorum"

Anayasa değişikliği hakkında pek bir bilgisi olmadığını belirten Hüseyin Gündüz, "Neyin değişeceğini ve neyin geleceğini bilmiyorum. Anayasanın değişikliğiyle ilgili iki beklentim var. Birincisi; İstanbul Sözleşmesi ile gelen saçma sapan yasaların kaldırımasını istiyorum. Özellikle de 'Kadının beyanı esastır'  maddesinin kaldırılmasını istiyorum; çünkü kadın da erkek gibi zulüm edebilir ve erkek gibi yalan söyleyebilir. Kadının beyanı esas olamaz. İkinci husus ise işçilerin sırtına yüklenen vergi meselesidir. Bildiğim kadarıyla lüks olan eşyalardan vergi alınmıyor, vergiler fakirlere yükleniyor. Sigortalı çalışanların yüzde 53’ü asgari ücretle çalışıyor. Anayasada bu soruna çözüm bulunmalıdır. Lüks eşyalardan da vergi alınmalıdır. Vergi sadece fakirlerin değil herkesten alınmalıdır. Zengin insanlar için bin-2 bin liranın değeri yoktur. 21’inci yüzyılın Türkiye'sinde yaşayan asgari ücretli birisinden  yüzde 8- 9’luk verginin alınması çok yüksek bir mevladır." ifadelerini kullandı.

"Anayasada öncelik hak ve hürriyetlere  verilmeli"

Türkiye'de insanı önceleyen güçlü bir anayasaya ihtiyaç olduğuna değinen Ferit Avcı, "Yeni anayasa, AK Parti'nin anayasası olduğu için ben AK Parti'den umutsuzum. AK Parti, 18 yıldır iktidarda ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü geldiği noktayı görüyoruz. 'Başkanlık sistemi gelecek, Türkiye uçacak, referandumdan sonra şahlanacağız' dediler. Referandumda Urfalılar olarak 'evet' dedik.  Urfa'da halk olarak gerçekten işsiziz. Anayasada öncelik hak ve hürriyetlere verilmelidir. Hak ve hürriyet olunca insanlar adalete güvenecektir.  Bugün Türkiye'de hiç kimsenin adalete ve hukuka güveni kalmamıştır. Hiç kimse kendini güvende hissetmiyor; çünkü yarın neyin ne olacağı belli değildir. Bizim güçlü bir anayasamız olmalı. Başkanlık sistemi bize hiçbir şey getirmedi, Türkiye Cumhuriyeti'ne hep kayıplar getirdi. Tek çözüm yeni anayasada kesinlikle güçlü bir demokrasi, hak ve özgürlüklerin esas alınmasıdır. Yeni anayasa işçileri esas almalı. Yeni anayasa yapılacaksa konfederal sistemi uygulanmalı. Bir kişinin iki dudağı arasında çıkan anayasa; anayasa değildir. 12 Eylül Anayasası'ndan hiçbir farkı olmaz. Anayasa değişikliğinde Parlamentoda bulunan partiler ile bir istişare yapılmalıdır." diye konuştu.

"Yapılan her yenilik vatandaşa sorun olarak geri dönüyor"

Yeni anayasadan bir beklentisinin olmadığını vurgulayan Bekir Duval, "Yeni anayasanın içeriğinin açıklanmadığı için hiçbir şey bilmiyorum. Devletten rica ediyorum; anayasada hiçbir değişiklik yapmasınlar. Yapılan her yenilik vatandaşa sorun olarak geri dönüyor. Hiçbir değişiklik yapılmasın, böyle devam etsin. Yasalar yüzünden çocuklarımızın geleceği zarar gördü. Para yok, millet aç durumda ve açlıktan canına kıyanlar var. Anayasanın değişmesini geçelim, insanlar için bir şeyler yapılması gerek. Anayasanın değiştirilmesinin millete faydası olacak mı? Değiştirilen her yasa, millete olumsuz yansıyor." dedi.

"Yeni anayasada din özgürlüğü konusunda adım atılmasını bekliyoruz"

Yeni anayasa ile tüm partilerin anlaşması gerektiğini belirten Ahmet Aslan, "Yeni anayasanın önceden gelmesi gerekiyordu. Hatta geç bile kalındı. Yeni Anayasa hakkında tüm partilerin anlaşıp gerekli adımları atmaların gerektiğini düşünüyorum. Yeni anayasadan beklentim; özgürlüklere çözüm bulunmasıdır.Özellikle de din özgürlüğü konusunda adım atılmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)