Malatya’da balık avlarken suya düşen iki çocuk hayatını kaybetti
Malatya'nın Darende ilçesinde Tohma Çayı’nda balık avlarken düşerek suya kapılan iki çocuk boğuldu.
Olay, saat: 15.30 sıralarında Darende ilçesi Yeşiltaş Mahallesinde (köyü) meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 4 çocuk Tohma Çayı’na balık avlamaya gitti. Çocuklardan Hakkı Aslan (9) balık tuttuğu esnada düşerek akıntıya kapıldı.
Kapılan arkadaşını kurtarmaya çalışan İbrahim Gülmez de (11) akıntıya kapılarak gözden kayboldu.
Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen Malatya Büyükşehir Belediyesi itfaiye su altı dalgıçları bölge halkıyla yaptığı çalışmada, İbrahim Gülmez’in cenazesini Hisarkale, Hakkı Aslan’ın cenazesini ise Ilıca mevkiinde buldu.
Gülmez ile Aslan'ın cenazeleri, sağlık ekipleri tarafından Malatya Adli Tıp Kurumuna kaldırldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Araştırmacı Yazar Altan Tan, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, "Eski Meclis zabıtlarında Kürtlerin ana dille eğitiminden, siyasal haklarına kadar talepte bulunan ve bunları zapta geçiren bir evrak yok. Siz siyasal taleplerinizi kayda geçirmemişseniz maalesef iş işten geçiyor." dedi.
HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nın sonuç bildirgesinde; Kürt meselesinin salt güvenlikçi yaklaşımlardan çıkarılması gerektiği, meselenin çözümünün sadece iç barışın değil; bölgesel istikrar ve ümmet bilincinin yeniden inşasının da anahtarı olduğu vurgulandı.
HÜDA PAR Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "İktidara ortak olabilirsek hak ve yetkilerimizi de elde edeceğiz. Yol belli. Yol, siyaset yoludur, meşru yoldur, sivil yoldur." dedi.
Avukat Zehra Talayhan "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, "Bir ülkede birden fazla resmi dil konuşuluyorsa ya da bir ülkede birden fazla resmi dilin tanınıyor olması, çocuklara ana dilinde eğitimin veriliyor olması aslında bölgeler arasındaki eşitsizliği en aza indirger." dedi.