Tişörtlerin üzerindeki yabancı yazı ve sembollere dikkat!

Tişört ve montların üzerindeki yabancı yazı ve sembollerin çoğunun ahlak dışı, müstehcen, hatta inanca aykırı, ateizmi öven içerikler barındırdığını belirten Dil Uzmanı Selman Şimşek, vatandaşları uyardı.
Son yıllarda yabancı marka giysilerin, tişört ve montların çoğunun üzerinde İngilizce ve diğer yabancı dillerde yazı ve sembollerin bulundurulması adeta moda haline geldi.
Vatandaşlar, özellikle öğrenciler, gençler bu tişört ve montların üzerinde bulunan sembol ve yazıların ne anlama geldiğini pek merak etmeden giyiniyor.
Bu tür tişört ve montları giyinen vatandaşların farkında olmadan İslam dışı, ahlak dışı, müstehcen, yozlaştırıcı faaliyetlere alet olduklarını vurgulayan İngilizce Dili Uzmanı Selman Şimşek, vatandaşın daha hassas olmalarını istediler.
"İnsanlar bilinçsiz bir şekilde giyiniyor"
İnsanların bilmeyerek giydikleri elbiselerle müstehcenliğin reklamını yaptığını ifade eden Şimşek, "Özellikle öğrenciler daha çok giydikleri tişörtlerin üzerindeki yazıya bakmadan o giysileri giyiyorlar. Bunu aslında popülizmin, kapitalizmin dayatmalarının bir nevi yansıtması olarak görüyorum. Çocuklarımız, gençlerimiz ve hatta büyüklerimiz dahi gayri ihtiyari de olsa maalesef tişörtlerin üzerinde yazan mesajlar olsun, müstehcen yazılar olsun aslında bilerek veya bilmeyerek bunun reklamını yapıyor. Ya da orada bir fikir varsa o fikrin teşhir edilmesine bir nevi aracı oluyor. İsyan ile alakalı, inancına çok ters olmasına rağmen bilmeden bu tişörtler giyilebiliyor. Geçenlerde bununla ilgili bir yazı gördüm. Namaz kılan bir insanın giydiği tişörtün üzerinde yazan şey şu; ‘Tanrı yok, din yok.’ İnsanlar bunu bilinçsiz bir şekilde giyiyor." dedi.
"Bilgilendirmenin kesinlikle yapılması lazım"
Özellikle gençlerin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Gençlerimize baktığımızda ise onlar yeter ki İngilizce bir şeyler olsun giyilen şeyin üzerinde ne yazıyorsa yazsın umurunda değil. İngilizce olduğu zaman belki onlar için daha çekici bir hal alıyordur. Ancak bu konularda bilgilendirmenin kesinlikle yapılması lazım. Burada bilinçlendirmede öncelik ailelerdir. Ancak günümüzde aileler çok daha büyük mevzulara eğilmezken diğerlerine nazaran böyle küçük bir mevzuyu göz ardı edebiliyorlar. Burada görev öğretmen arkadaşlarımıza da düşüyor. Öğrencileri bu konuda bilgilendirmeleri gerekiyor." diye konuştu.
"Bu Batı’nın bize dayatmasıdır"
Popülizmin çocukların beynine kadar işlediğini dile getiren Şimşek, şunları söyledi:
"Tişörtlerin üzerindeki yazı ve sembollere baktığımızda bir fikrin su altından saman yürütmek gibi bazı camiaların fikirlerini yaymak amacıyla yaptığı bazı yapılarda var. Mesela inançsızlığı, isyankârlığı, ateizmi, deizmi gibi… Saldırı aslında bir noktayadır, sadece farklı alanlardan saldırıyorlar. Bir insan bir tişörtü giydiğinde gezdiği her yerde dolaylı olarak bunların reklamını yapıyor ve haliyle ondan sorumludur. Eğer bilerek yapıyorsa iki kez sorumludur. En azından kişi aldığı tişörtün üstündeki temsil ettiği fikri önceden bakması ya da sırf İngilizcedir diye almaması gerekiyor. Özellikle bu Batı’nın bize dayatmasıdır. Popülizm bizim çocuklarımızın beynine ve vücuduna kanser gibi yerleşmiştir. Bu toplum arasında giderek yayılıyor. Kesinlikle buna bir dur dememiz gerekiyor. Bu konulara maalesef sessiziz. Bunu görmezden gelemeyiz. Bu duruma kesinlikle acil bir müdahale yapılması gerekiyor. Çünkü çocuklarımız bizlerin geleceğidir. Kesinlikle bizim düşüncemizle, inancımızla, kültürümüzle, ahlakımızla ve değerlerimizle hiçbir şekilde bunu birleştiremezsiniz. Bunun toplumumuza bir dayatma olduğunu söyleyebiliriz." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın İstanbul, Van ve Adana'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde okunan Mevlid mesajında Hazreti Muhammed’in direniş, kardeşlik ve vahdet öncüsü olduğuna işaret edilerek, “Müslüman coğrafyalara dayatılan, vicdan ve insafı rafa kaldıran, amansız ve orantısız bir savaşın karşılığı ancak kutlu bir direniştir” ifadesi vurgulandı.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş Hoca, İstanbul'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde yaptığı konuşmada, "Gazze dünyaya İslam'ın aynen asr-ı saadette yaşanılır olduğu gibi yaşanıldığını gösterdiler. Gazze'deki kardeşlerimiz bizlere öyle bir miras bıraktı ki inşallah İslam aleminin halifeye kavuşmasına da vesile olacaktır." dedi.
İstanbul'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Dünya Alimler Birliği Filistin Komisyon Başkanı ve HAMAS Milletvekili Mervan Ebu Ras, "Gazze halkı bunca aya rağmen ne Trump'ın projesine ne Netanyahu'nun açlık ambargosuna teslim olmadı. Gazze halkı ve direnişi olarak bizler silahı ve cihadı bırakmayacağız. Filistin topraklarının her parçasını fethedene kadar bu silahlı mücadeleye devam edeceğiz." dedi.
İstanbul'daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, Ey Selahattin'in torunları, Nurettin Zengi'nin çocukları! Hiçbir şekilde tembelliğe yer yok, rehavete yer yok. Yakın bir zamanda -bakın göreceksiniz- Allah'ın izniyle yakın bir zamanda tekbirlerle Mescid-i Aksa'ya gireceğiz ve orada biz fetih namazını Allah'ın izniyle kılacağız." dedi.