Türkiye'nin çatısında meyve yetiştiriyorlar
Çiftçiler, Türkiye'nin çatısı olarak adlandırılan Ağrı Dağı'nın eteklerinde bir tabuyu yıkıp zoru başararak çok sayıda meyve çeşidi yetiştiriyorlar.
Meyve yetişmez denilen Ağrı'da meyve yetiştiriciliğine başlayan çiftçiler, Türkiye'nin çatısı olarak adlandırılan Ağrı Dağı'nın eteklerinde yaklaşık bin 600 rakımda birçok meyve çeşidi yetiştirerek meyvecilikte adeta bir tabuyu yıkmayı hedefliyorlar. Zor olanı başardıklarını belirten çiftçiler, işin sırrının sabır, uğraş ve sevgi olduğunu belirtiyorlar.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Örtülü (Ortêli) köyünde Ağrı Dağı'nın eteklerinde ikamet eden Mehmet Emin Altun, hobi olarak başladığı meyveciliği işletme haline getirdiğini ifade etti.
"Emekli olduktan sonra emsallerim gibi batıya göç etmedim"
Emsalleri gibi emekli olduktan sonra memleketi terk etmek yerine doğduğu köyde girişime başladığını belirten Mehmet Emin Altun, "Emekli olduktan sonra hobi anlamında ilkin bahçecilik ile uğraştım. Şu anda da bunu işletmeye çevirdim. Emekli olmadan 4-5 yıl önce Tarım İl Müdürlüğünden fidanlarımı temin ettim ve hepsini diktim, emekli olduktan sonra ürün vermeye başladılar. Emekli olduktan sonra emsallerim gibi batıya göç etmedim, kendi memleketimde, doğduğum, büyüdüğüm köyde böyle bir girişimde bulundum. Meyve bahçesi tesis ettim, yetiştiriyorum. Tabi biliyorsunuz tarım, memleketimizde pek de kolay bir iş değil. Hem bedenen hem de madden biraz zahmetli, külfetli bir iş. Sürdürmeye çalışıyoruz bu işi. Ağrı Dağı'nın eteğinde bu iş daha da zor oluyor." dedi.
"Bin 600 rakımda, Ağrı Dağı eteğinde meyvecilik yapıyoruz"
Zorlukları yenmenin azimle başarılabileceğini belirten Altun, "İnsan çaba gösterince, azimli, sabırlı olunca olmayacak diye bir şey yoktur. Şimdi burada muz yetiştirelim desek muz yetişmez. Ama bu rakımlarda meyvecilik anlamında elma, armut, ceviz, şeftali, vişne gibi ürünler fevkalade güzel yetişiyor. Benden örnek alan köylüler bahçelerinde meyve yetiştirmeye başladılar. İnşallah bu oran daha da çoğalır. Bin 600 rakımda Ağrı Dağı eteğinde meyvecilik yapıyoruz. Toprağımız lav toprağıdır. Bitkilerin yetişmesinde problem oluşmuyor. Yeter ki azmedelim ve bu işi sevelim." ifadelerini kullandı.
Diğer bir meyve bahçesi işletmecisi Abdulkadir Ardin ise bahçesine diktiği 4 bin 500 fidan ile meyvecilik anlamında ciddi bir çalışma içerisinde olduğunu belirtti.
Abdulkadir Ardin, "Ömrümün çoğu Ağrı merkezde esnaflık yapmakla geçti. Eşimle beraber baba toprağı Örtülü'ye düğüne geldik o sıra arazilerin çok verimli olduğunu fark ettik. 2016 yılında 4 bin 500 fidan diktik. 32 dönüm arazi üzerine 11 çeşit meyve ağacı dikimini gerçekleştirdik. 4'üncü yılımızda ürün almaya başladık. Oluşturduğumuz bu bahçe; tadı, aroması, verimi ile insanlarda şaşkınlık meydana getirdi. Bu meyve fidanlarımızın yanında bir de bahçenin girişine 99 meyve fidanı dikmişiz. Her meyve türünden 10'ar meyve dikmişiz ve bu bahçemizin ismini de Esma-ül Hüsna bahçesi koyduk. Gelen-giden ziyaretçilerimiz çok olduğu için ziyaretçilere ikram ediyoruz. Bakımını eşimle birlikte yapıyoruz. Bu meyvelerden yemiyoruz, sadece misafir ve ziyaretçilere ikram ediyoruz." şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
ENKS Türkiye Temsilcisi Müslim Muhammed, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "Kürtler haklarını elde etmezlerse Orta Doğu'da barış ve istikrar olmaz. Kürtlerin arzusu, kardeşleri gibi kendi topraklarında haklarıyla yaşayabilmektir." dedi.
Halepçe Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ahmed Qadir Ali, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, yaptığı konuşmada, Türkiye'deki Terörsüz Türkiye sürecinin Irak Kürdistanı'na da siyasal, toplumsal, güvenlik ve ekonomi alanında birçok faydasının olduğunu anlattı.
Kamuoyu Araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, "HÜDA PAR Meclis'te bu sürecin bir yere kadar sigortası durumunda. HÜDA PARlılardan daha fazla HÜDA PAR'ın üstünde bir sorumluluk var. Yani üzerlerinde ciddi bir misyon, bir sorumluluk var." dedi.
Araştırmacı Yazar Altan Tan, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"nda, "Eski Meclis zabıtlarında Kürtlerin ana dille eğitiminden, siyasal haklarına kadar talepte bulunan ve bunları zapta geçiren bir evrak yok. Siz siyasal taleplerinizi kayda geçirmemişseniz maalesef iş işten geçiyor." dedi.