Fıstığın başkentinde "Fıstık Müzesi" açıldı

Gaziantep'te, Antep fıstığının yetiştirilmesi süreciyle ilgili bilgilerin yer aldığı ve fıstıktan elde edilen ürünlerin sergilendiği "Fıstık Müzesi"nin açılışı Adalet Bakanı Gül tarafından yapıldı.
Antep fıstığının nasıl yetiştiğini aşama aşama gösteren, dış tasarımına fıstık şekli verilen, dünyanın ilk ve tek olan "Fıstık Müzesi" Gaziantep’te açıldı.
Müzenin açılışına katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, burada yaptığı konuşmada Gaziantep'in tarih, kültür, turizm bakımından herkesin yerinde görmesi gereken bir şehir olduğunu ve bu yıl "Gaziantep'e gelme zamanı" sloganını seçtiklerini, herkesi Gaziantep'e beklediklerini söyledi.
Gül, "Bu gün burada da fıstık parkımız hemşerilerimize sunulan güzel bir mekandır. Eskiden koca koca duvarlar vardı. İçerisinde ne olduğunu bilmiyorduk. Daha fazla yeşil ve daha fazla doğayla iç içe olacağımız bu tür etkinlikleri, faaliyetleri ortaya koymak bizim en büyük amaçlarımızdan birisi. O yüzden daha fazla orman daha fazla ağaçlandırma diyoruz." dedi.
"Baklavayı daha ucuza yemeyi ümit ediyoruz"
Gül, Antep fıstığında bu yıl mahsülün verimli olduğunu, çiftçileri, üreticileri çok memnun gördüğünü belirterek, "İnşallah daha güzel hizmetler ve birimler olacak. Ayrıca baklavayı daha ucuza yemeyi de ümit ediyoruz. Gaziantep'e Fıstık Müze’miz hayırlı olsun." dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de yaş, kuru, kabuklu ve kabuksuz olmak üzere fıstığın birçok çeşidiyle fıstıktan elde edilen ürünler sergileneceği, fıstık hakkında bilgilerin yer aldığı müzede, bal mumundan yapılan hareketli heykellerle doğal fıstık toplama ortamının oluşturulduğunu bildirdi.
Konuşmaların ardından Bakan Gül ve protokol üyeleri Fıstık Müze'sinin açılışı gerçekleştirerek müzeyi gezdi.
Fıstık Park içerisinde açılan Fıstık Müzesi’ni açılışına Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanı sıra Vali Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Nejat Koçer, Mehmet Sait Kirazoğlu ile Derya Bakbak katıldı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Binlerce yıllık tarihiyle sadece kültür, sanat ve edebiyatın değil, aynı zamanda yöresel mutfağın da merkezi olmaya devam eden, Hz. Nuh’un şehri Cizre, mutfağın en özel tatlılarından biri olan Cizre Bırınczer ile hem tarihi geçmişi hem de benzersiz lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi durumunda
Kütahya’daki Tavşanlı Höyük kazılarında, 4 bin 500 yıl öncesine ait mermer, kemik ve topraktan yapılmış idoller bulundu. Buluntular Tunç Çağı'na ışık tutuyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Küçük Saray, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
16’ncı yüzyılda Osmanlı saray mutfağından Kadim kent Mardin mutfağına uzanan 500 asırlık şifalı yemek incasiye yemeği, bugün de Mardin mutfaklarında yapılarak afiyetle tüketilmeye devam ediliyor.