Tatvan’da şahadet programı düzenlendi

Şahadet ayı münasebetiyle Tatvan Umut-Der tarafından dernek binasında şahadet programı düzenlendi.
Şahadet ayı münasebetiyle Tatvan Umut-Der tarafından dernek binasında şahadet programı düzenlendi. Kur'an-Kerim tilavetiyle başlayan program, seslendirilen ilahi ve ezgilerle devam etti. Çok sayıda kişini katıldığı programda, 24 Şubat 1994 tarihinde Tatvan'da müezzinlik yaptığı sıralarda, devletin derin güçlerinin cezaevinde çıkardığı itirafçılar eliyle katledilen Molla Gıyasettin Barlak'ın hayatından kesitler sunuldu.
Programa konuşmacı olarak katılan bölgenin tanınan âlimlerinden, Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) üyesi Molla Beşir Şimşek, şahadetin önemi üzerine bir konuşma yaptı.
Şehitlerin ölüm şeklinden evvela nasıl yaşam sürdürdüklerine bakılması gerektiğini vurgulayan Şimşek, şehitlerin aynı zamanda etraflarına örnek ve önder olduklarını hatırlattı.
Şimşek, bütün şehitlerin hayatlarına bakıldığında, imanın, cihadın, namazın, güzel ahlakın, zindanların ve muhaceratların görüleceğini dile getirerek, şehitleri görmek isteyenlerin onların hayatlarına bakması gerektiğini ifade etti.
Ayet ve hadislerle şahadetin önemine değinen Şimşek, şöyle konuştu: "Şu bir gerçek ki ölmenin bir sınırı olmadığı gibi şehit olmanın da bir sınırı yoktur. Müslümanlar için mücadele devam ettiği sürece her ay, her an ve her zaman bir şahadet a ayı ve şahadet anı olabilir."
Şahadet, şahit olmanın bir sonucu olduğunu, şehidin yaşamına şahitlik yaptığının altını çizen Şimşek, "Şehit aynı zamanda şahitlik yapandır. Şehit o kimsedir ki dünyadan gitmeden önce ameliyle, çalışmalarıyla, hizmetiyle, takvasıyla, ibadetiyle, cihadıyla bir mümin olduğuna dair şahitlik yapıyor. Adeta ahlakıyla imanın gereğine şahitlik yapıyor. İbadetiyle Allah'ın kullu olduğuna, ticaretiyle, hizmetiyle buna şahitlik yapıyor. Her yönüyle birisi ona baktığında evet, bu Müslüman'dır. Allah Müslüman'ın vasıflarını sayarken, saydığı bu vasıflar onda vardır. Hayatı buna örnek ve şahittir."diye konuştu.
Son olarak Şimşek, sahip olunması istenen her bir nimetin ve güzelliğin bir bedeli olduğu gibi şahadetinde bir bedeli olduğunu ve bu bedelin İslami bir yaşam ve hizmet olduğunu vurguladı. Program, şehitlerin hayatlarını anlatan sinevizyon gösteriminin ardında verilen ikramla sona erdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Binlerce yıllık tarihiyle sadece kültür, sanat ve edebiyatın değil, aynı zamanda yöresel mutfağın da merkezi olmaya devam eden, Hz. Nuh’un şehri Cizre, mutfağın en özel tatlılarından biri olan Cizre Bırınczer ile hem tarihi geçmişi hem de benzersiz lezzetiyle sofraların vazgeçilmezi durumunda
Kütahya’daki Tavşanlı Höyük kazılarında, 4 bin 500 yıl öncesine ait mermer, kemik ve topraktan yapılmış idoller bulundu. Buluntular Tunç Çağı'na ışık tutuyor.
12 bin yıllık geçmişe sahip Hasankeyf'teki Şaab Vadisi ve Küçük Saray, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
16’ncı yüzyılda Osmanlı saray mutfağından Kadim kent Mardin mutfağına uzanan 500 asırlık şifalı yemek incasiye yemeği, bugün de Mardin mutfaklarında yapılarak afiyetle tüketilmeye devam ediliyor.