TESSEP'ten "Ailenin Muhafazası" temalı program

Tesettür Seferberliği ve Erdemli Kadınlar Derneği (TESSEP), "Toplumsal Çürümüşlük ve Ahlaki Yozlaşmanın Kıskacında Kalan Ailenin Muhafazası" temasıyla bir program düzenledi.
TESSEP Zeytinburnu temsilciliği tarafından Veliefendi İmam Hatip Lisesi'nde gerçekleştirilen programa, her yaştan çok sayıda öğrenci ve aileler katılım sağladı.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve "Örnek Aile" temalı bir tiyatro gösteriminin de gerçekleştirildiği programda küçük kız çocukları tarafından ilahi ve ezgiler seslendirildi.
"İnsan, içerisinde bulunduğu toplumun rengini alır o topluma kendini rengini verir"
Programda bir konuşma yapan TESSEP Genel Başkanı Bildane Kurtaran, "Toplumsal çürümüşlük, tolumun tam anlamıyla bozulması demektir. Toplumsal çürümüşlük dediğimiz zaman hem akidevi hem ahlaki hem ameli anlamda topyekûn bozulmasıdır. Toplumsal çürümüşlük, toplumun topluca sıratı müstakimden sağmasıdır. Bu çürüme birdenbire olmadı. Bir patates çuvalındaki çürüme bozuk bir patates ile başlar. Nihayetinde patates çuvalının tamamı çürür. Teşbihte hata olmaz. İnsan için de bu böyledir. İnsan, içerisinde bulunduğu toplumun rengini alır veya o topluma kendini rengini verir." dedi.
"Toplumsal çürümüşlüğün suçunu ne tam manasıyla bireye ne de topluma yükleyemiyoruz"
Kurtaran, "Ahlaki yozlaşma, önce bireylerde ardından tolumda başlar ve en son toplumsal çürüme meydana gelir. Mesela ahlaki yozlaşmanın hâkim olduğu toplumlarda gasp, cinayet ve hırsızlık artar. Kul hakkı çokça yenir, şiddet vakaları çok olur. İnsanların birbirine zulmetme süreci daha hızlı işler. Bu ahlaki yozlaşmanın önü alınamadığında toplumsal çürüme meydana gelir. Birey ve toplum arasında bir etkileşim var ancak bu suçu ne tam manasıyla bireye ne de tam manasıyla topluma yükleyemiyoruz." diye konuştu.
"Fark etsek de fark etmesek de bir yangının ortasındayız"
Ailenin birey ve toplum arasındaki köprü olduğunu hatırlatan Kurtaran, "Aslında toplumsal çürümenin meydana geldiği ilk yer de ailedir, önlendiği ilk yer de ailedir. Günümüzde toplumsal çürümüşlük olarak ifade ettiğimiz süreç dijitalleşme ile birlikte daha da hızlandı. Dijital ortam, teknik gelişmelerin hızı, bizim buna tam bir çerçeve çizemememiz ve bu aletlerin elinde tabiri caizse birer alete dönüşmemiz ahlakımızın bozulmasına neden oluyor. Üstad Bediüzzaman'ın 'karşımda bir ateş, içerisinde evladım, imanın tutuşmuş yanıyor' şeklinde bir ifadesi var. Şimdi biz fark etsek de fark etmesek de böyle bir yangının ortasındayız. Bu yangın haberdar olmasak da kimimizin ailesine sıçramış durumda. Bu yangın kimimizin üzerine gelmekte, kimimiz bu yangından dizini döver hale gelmiş olabiliriz. İşte bu yangına karşı sağlam bir irade göstererek ailelerimizi acilen muhafaza etmeliyiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Millî Savunma Üniversitesi Askerî Öğrenci Aday Belirleme Sınavı’nın (2025-MSÜ) temel soru kitapçığı ile cevap anahtarı erişime açıldı.
Millî Eğitim Bakanlığınca 21-24 Mayıs tarihleri arasında Kayseri'de düzenlenecek Uluslararası MEB Robot Yarışması için başvurular başladı. Bu yıl 17'ncisi gerçekleştirilecek yarışmanın teması "Köklerden Geleceğe Eğitim, Teknoloji, Üretim" olarak belirlendi.
Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Askeri Aday Belirleme Sınavı (2025-MSÜ) ve İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı (2025-Kaymakamlık), yarın gerçekleştirilecek.
Bingöl Üniversitesi Öğr. Gör. Murat Varol, dillerin korunması ve geliştirilmesinin devletlerin sorumluluğunda olduğunu belirterek, bunun temel yolunun anayasal güvence ve dil politikaları olduğunu ifade etti.