Peygamber Sevdalıları Platformunun Diyarbakır'da yüzbinlerin katılımıyla gerçekleştirdiği Kutlu Doğum etkinliğine İran ve Irak Kürdistan'ından gelen misafirler, bütün farklılıklara rağmen Müslümanların vahdet içerisinde olması gerektiğine vurgu yaptı.

Peygamber Sevdalıları Platformunun Diyarbakır'da yüzbinlerin katımıyla gerçekleştirdiği Vahdet ve Kardeşlik Peygamberi Hz. Muhammed" temalı Kutlu Doğum etkinliğine İran ve Irak Kurdistan'ı, Mısır, Lübnan, Filistin, Moritanya ve Suriye gibi ülkelerden de misafirler iştirak etti.

Etkinliğe katılan Irak Kürdistan'ı Yekgirto Partisi temsilcisi Dr. Burhan, İran Kürdistan'ından Muhammed Mahmudzade, Seyda Ruhani ve Rızgar Muradi, böylesi güzel ve coşkulu bir Kutlu Doğum etkinliğine katılmaktan dolayı memnuniyetlerini ifade ederek vahdet vurgusu yaptılar.

Etkinlik alanında toplanan Müslümanların, Hz. Muhammed'e olan sevgilerini izhar etmek, kardeşlik ve barış mesajını tüm Kürdistan ve dünyaya yaymak için bir araya geldiklerini söyleyen Irak Kürdistan'ı Yekgirto Partisinden Dr. Burhan, bu tür mevlit etkinliklerinin Irak Kurdistan'ında da yapıldığını belirtti.

Müslümanlar arasındaki tefrikalara dikkat çeken Dr. Burhan, "Farklı mezhepte olan herkes birbirinin kardeşidir. Fakat zorbaların eliyle, zulümle Müslümanlar arasında tefrika oluşturuldu. Müslüman coğrafyasını parça parça ettiler. Bu parçalanmayı Müslümanlar değil emperyalistler yaptı. Geçmişte her birimiz yanlış yapmış olabiliriz. önemli olan bunları birbirimize karşı kullanmamaktır. Bir birimizin kusurunu affetmeliyiz. Bütün farklılıklarımıza rağmen birbirimizi kabullenmeliyiz. Hz. Muhammed, İslam dini, kardeşlik, insanlık bunlar bizi biraya getiren unsurlardır. Arap, Kürt, Türk, İngiliz barış ve kardeşlik içinde yaşayabilir. Kötülüğe karşı yaşasın barış." dedi.

"Bu program Peygamber efendimizin ahlakını ve yaşam biçimini anlamaya vesile olacaktır"

Etkinliği düzenleyen Peygamber Sevdalıları Platformuna çok teşekkür ettiğini aktaran İran Kürdistanı Banê eyaletinden Muhammed Mahmudzade etkinliğin çok bereketli geçtiğini söyledi. Bu tür etkinliklerin Müslümanlar arasında muhabbetin artmasına vesile olduğunu söyleyen Mahmudzade, "Bu program aynı zamanda Peygamber efendimizin ahlakını ve yaşam biçimini anlamaya vesile olacaktır. Her yıl farklı farklı temalarla Peygamber efendimizin özelliklerinin çıkarıldığı bu etkinlikler sayesinde Hz. Muhammed'in örnek hayatı bizlere sunuluyor." diye konuştu.

"Vahdet ve kardeşlik için en iyi ve tek yol peygamber efendimizi tanımaktır." diyen Mahmudzade, "Vahdet ve kardeşliğin Müslümanlar arasında tesisi için Hz. Muhammed'in ahlakını ve davranışlarını tanımak şarttır. Bundan başka vahdet ve kardeşlik için bir yol yoktur. Çünkü Resulullah kendi zamanında Bilal-i Habeşi'yi , Caban El Kurdi'yi, Suheyl Er Rumî'yi ve türlü türlü kabileleri kendi etrafında muhabbet ve doğrulukta ve de kardeşlik te toplayabilmiştir. Tek yol onu tanımaktan geçer." İfadelerini kullandı.

"Bu tertiplenen büyük programın birebir müşahidi olduğum için çok mutluyum"

Yine İran Kurdistan'ının Banê eyaletinden gelen Seyda Ruhani ise şöyle konuştu: "Evvela şunu söylemek isterim ki böyle devasa bir kalabalığı Kürt ,Türk, Acem demeden herkes sadece Resulullah (as)'ın muhabbeti için buraya toplanmışlar. Bu tertiplenen büyük programın birebir müşahidi olduğum için çok mutluyum. Bu kalabalık, Resulullah (as) muhabbetinin ve imanının delilidir.

Peygamberi daha çok halka tanıtmamız gerekiyor. İhlas ile çalışmamız ve samimi olmamız gerekiyor. Zira Müslümanların tek kurtuluş çaresi Peygamberi tanımak ve onun yolundan gitmekle mümkün olacaktır. Peygamberi, Kur'an'ı tanımamız gerekiyor ve Muhammed (as )'in dininin takipçileri olmamız gerekiyor. Eğer bu söylediklerimi uygularsak biz Müslümanlar kesinlikle kurtuluşa erenlerden olacağız. Bunun sonucunda da birlik ve kardeşlik vuku bulacaktır. Ve bu birlik ve beraberlik bizi tefrika ve bölünmüşlükten uzaklaştıracaktır. Kardeş olabiliriz. Hamd olsun ki günümüzde Müslümanlar uyanıktır. Olanların farkındadırlar. Dünyanın her yerinde Müslümanlar gün be gün Müslümanların sayısı artıyor ve çalışmaları da iyiye gidiyor."

Seyda Ruhani, "Müslümanların burada toplanmaları imanın ve takvanın birer simgesi ve göstergesidir. İnşallah bizler bu getirilen tekbir, salavat ve Lailaheillallahlar'ı amel meydanında göstereceğiz. Bu şiarları amele dönüştüreceğiz. Gelin peygamberi tanıyalım ve onun sünnetine riayet edelim. Onun programlarını öncelikle kendimizin şahsında ameli olarak yansıtalım, sonra evimizde ve sonra da toplumda yayalım. Halkın duygu ve muhabbeti Hz. Muhammed (as) içindir. Bu büyük bir nimettir. Bin 400 yirmi yıl sonra gördüğümüz gibi O'nun için toplanmışlar. Ve bu sadece burası için değil dünyanın her yerinde böyle tablolar görmek mümkündür. Dünyanın her yerinde gün be gün Resulullah (as)'ın muhabbeti insanları gönlüne yerleşiyor. İnsanlar da bu durum karşısında bu muhabbet karşısında mest oluyorlar." diye belirtti.

İran'ın Senendec wilayetinden geldim. Rızgar Muradi de, "Elhamdulillah, bu manzara Türkiye Kürdistan'ın iman ve muhabbet nişanesidir, delilidir. Hz. Muhammed (as) gelişi ile İslam ve İslam ümmetini kemale erdirdi. Bu da İslam'ın mayasının temelini oluşturuyor. İnşaallah Türkiye ve özellikle Türkiye Kürdistan'ı halkı İslam'ın geleceğini bu son yüzyılda muhafaza eden ülkelerden olacaktır." diyerek Nasır suresi ayetlerini okudu. (Cihan Turan, Fahrettin Akman, Fırat Arslan, İdris Kılıçarslan- İLKHA)