​İTTİHADUL ULEMA Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik ile Şeyh Hatip Yüksel, Suudi'nin, 3 büyük alimi infaz etmesinin önüne geçebilmek için İslam ümmetine büyük görev düştüğünü belirterek ciddi bir tepkinin, infazları durdurabileceğine dikkat çektiler.

Daha önce bir çok alimi ve mütefekkiri idam eden Suudi rejimin, Ramazan ayından sonra davetçi kimliği ile bilinen Selman Avde, Avd Karni ve Ali Ömeri adındaki 3 büyük alimi idam etmeye hazırlandığı belirtiliyor.

Suudi'nin, bu muhtemel infazlarına karşı İLKHA'ya konuşan İTTİHADUL ULEMA Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik ile Şeyh Hatip Yüksel, İslam ümmetinin büyük bir tepki ortaya koyması gerektiğine dikkat çektiler.

Kurulduğu günden beri Suudi rejiminin, İslam alemi içerisinde iş görecek ne kadar alim varsa kendi bölgesinde ise ortadan kaldırdığını belirten Şenlik, kendi bölgesinde olmayan alimleri ise ruhen öldürdüğünü ve etkisiz hale getirdiğini ifade etti.

Şenlik, "Orada bir zehir zakkum gibi yetiştirdiği bir nesil ile tekfirciliği bütün dünyaya yayıp ilmin merkezinin orası olduğunu, herkesin oradan talimat alması gerektiğini, diğerlerinin cahil olduğunu ve herkesin oraya bağlı olması gerektiği izlenimini vermeye çalışıyor. Bir nevi kendini hilafet merkezinde görüyor ve bu şekilde kararlar alarak alimleri infaz ediyor veyahut taltif ediyor. Kendilerine bağlı olanları, akredite ettiklerini taltif ediyorlar ama Allah'ın dinini olduğu gibi konuşan, ümmetin sorunlarını konuşan merhametli, vicdanlı alimleri de bu şekilde mahkum ediyor. Kimi zaman gizli saklı bir şekilde infaz ederken kimi zaman da bu şekilde herkese bir nevi ibret olsun diye cezaevine atıyor, sonra astırıyor." dedi.

Şu anda bu şekilde idam kararı almış ve beklemekte olan üç büyük alimin olduğunu ve bunların içerisinde büyük alim Selman Avde'nin öne çıktığını söyleyen Şenlik, "Biz ümmet olarak böyle sessiz kalırsak, oranın iç meselesidir deyip geçiştirirsek, kendimizi ayrı koyarsak, ümmet bilincini bir tarafa bırakır ulusalcılık ile hareket edersek, her ulus kendi içerisindeki kendine karşıt gördükleri, alim olsun siyasi olsun, bir şekilde onları bertaraf edeceklerdir." ifadelerini kullandı.

"Suudi ve BAE ABD'nin Ortadoğu'daki projesini uygulayan aktörlerdir"

İdamların arkasında ABD ve İngiltere'nin olduğuna işaret eden Şenlik, şunları söyledi: "Bu işlerin plan ve projesi İngiltere'de yapılıyor. İngilizler bu şeytanlığın başıdır ama görünürde Firavun gibi bir güç vardır: Amerika.  Akıl hocası İngilizler olsa bile bunu icraata koyan Amerika'dır. İngilizler Haman'dır ama Amerika Firavun'dur ve bu Firavun ne yazık ki Suudi krallarının kendine bağlı ettiği bir takım Belamlarla bu işleri yapıyorlar. Bununla savaş kararlarını alıyorlar. İran'a karşı ambargonun uygulanması, Amerika'nın devreye girmesi Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin şeytanlıklarıdır. Bu onların yastığı altından çıkan bir projedir. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bugün Amerika'nın Ortadoğu'daki projesini uygulayan aktörlerdir. Bu aktörleri tanımamız lazım, onlara 'yuh' dememiz lazım. Bütün Müslümanların uyanıp onlara uşaklık eden bu aktörleri aslında dışlamamız lazım. Bugün Yemen, İran, Filistin, Irak, Afganistan'da, yarın başka yerler olabilir, bunlar sırayla böylece gidiyorlar ve planlarını adım adım uyguluyorlar. Eğer biz uyanırsak belki korkar. Ya adımlarını yavaşlatır ya da dururlar. Müslüman ümmetten bir ses çıkmazsa bu 3 alimi infaz edecekler.  Suudi Arabistan eğer ümmetin bu alimlerini bu şekilde infaz ederse onun dünyanın hiçbir yerinde güvenliği olmaz. Kendini rahat görmesin. Demesin işte 'Biz Hâdim'ul Haremeyn-i Şerifeyniz.  Biz orada hizmet ediyoruz.' Hayır, senin oraya ihanet ediyorsun, orayı ambargo altında bulunduruyorsun, oraya ipotek koymuşsun, oraya kapatmışsın Müslüman ümmete. Bırakmıyorsun gitsin Allah'ın evini tavaf etsin. Onları kotaya bağlamışsın, sıraya koymuşsun. Müsaade ederseniz bu insanlar Allah'ın bir farizasını yerine getirecekler, yoksa sizin elinizde bu insanlar dinini yaşayacak öyle mi? Hac, özgür olması lazım. İnsanlar kendi öz vatanına gelebilmeleri için bir kota, vize olması zülümdür. Hac yolunun kapatandan daha zalim kim olabilir?"

"Onların projesine 'eyvallah' diye diye onları şımarttık"

Şenlik, "Onların projesine 'eyvallah' diye diye onları şımarttık, başımıza bela ettik ve bu şekilde onlara karşı ses çıkaran alimlerimizi de birer birer tasfiye ediyorlar. Siyasileri,  aydın insanları tasfiye ediyorlar. Gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı gelip Türkiye'nin içerisinde infaz ettiler. Ondan sonra çantalara doldurdular götürdüler. Bir gözdağı gibi. Burada dahi bunu yapabiliyorlar. Yani onlara kafa tutan, onların hilelerini deşifre eden aydın insanlar, alimler nereye gitseler de bu mesajı veriyorlar: Siz kendinizi güvende hissetmeyiniz, istediğimiz yerde size ulaşabiliriz. Bunun istihbaratını da onlara siyonist rejim sağlıyor, kendileri de icraatını yapıyor. Maalesef ümmetin içinde oluşan bir boşluktan istifade ederek zulümlerini yapmaya devam ediyorlar." diye konuştu.

Şeyh Hatip Yüksel: Müslümanlar cadde ve sokakları doldurmasalar Suudi zulmüne devam edecek

Müslümanların bir bütün olarak Suudi'ye karşı büyük bir tepki göstermeleri gerektiğine vurgulayan Şeyh Hatip Yüksel ise "Müslümanlar tepki göstermeseler, Suudi'ye mesaj göndermeseler, sokak ve caddeleri doldurup yürüyüş yapmasalar, zalim yöneticilerine tepki göstermeseler oradaki krallar daha çok oradaki Müslümanlara zülüm edecektir. 3 değil belki şu anda yüzlerce alim Suudi zindanlarındadır fakat İslam aleminden bir ses çıkmıyor. Hepimiz birlikte büyük bir tepki gösterirsek Suudi haddini anlar ve o Müslüman kardeşlerimize, o alimlere zülüm edemez." dedi.

Suudi'nin, ABD'nin maşası ve uşağı haline geldiğini belirten Yüksel, "Eğer biz Müslümanlar paramparça olursak ve bir kısmımız Amerika'nın maşası olursa bizler de bu durumda oluruz. Bu, Amerika'nın, siyonistlerin oyunudur. Bizleri paramparça yapmışlar ve gönülleri rahat olmamış ve halen Müslümanları parça parça yapmak istiyorlar. En çok üzüntü duyduğum şey, bazı alimler de Yahudi ve Hıristiyanların peşinden gidiyor ve onların ayakları altında eziliyorlar." ifadelerini kullandı.

Yüksel, İslamî şahsiyetlerin daima bir araya gelerek İslam'ın sorunlarını konuşup çözüm üretmesi gerektiğini sözlerine ekledi. (Fırat Arslan, Muhammet Said Aksoy- İLKHA)