20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü münasebetiyle asıl konuşulması gereken konunun Gazze'de, Beyrut'ta, Doğu Türkistan'da şehid edilen çocuklar olduğunu belirten Avukat Hasan Ece, dünyanın Filistin ve Lübnan'daki çocukları gündemden düşürmemesi gerektiğini söyledi.
Çocukların korunması, daha iyi eğitim almaları adına 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 190 ülke tarafından kabul edilmesine rağmen söz konusu sözleşme siyonist işgal rejimi ve destekçisi olan Batılı ülkeler tarafından ihlal ediliyor.
"Bugün özelinde konuşmamız gereken Gazze'de, Beyrut'ta, Doğu Türkistan'da şehid edilen çocuklardır"
Batının yalnızca kendisi için uyguladığı birçok sözleşme gibi delik deşik edilen çocuk hakları bildirgesi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Avukat Hasan Ece, "Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocuk haklarının dünyada uygulanıp uygulanmadığına dikkat çekilmesi adına 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiştir. Bu sözleşme, çocukların ayrımcılık yasasına uğramaması için çıkarılmıştır. Bu sözleşmenin mantığı, çocuklar daha iyi bir ortamda, daha iyi bir yerde yaşamlarını sürdürsün diye çıkarılmıştır. Gönül isterdi ki bugün çocukların daha iyi eğitim almaları için neler yapılabilir diye konuşmaktı ama gelinen aşamada çocukların yaşam hakları dahi ellerinden alınmış durumda. Bugün Gazze'de, Beyrut'ta binlerce çocuk şehid oldu ve şehid olmaya devam ediyorlar. Aslından bugün özelinde konuşmamız gereken Gazze'de, Beyrut'ta, Doğu Türkistan'da şehid edilen çocuklardır. Artık önümüze çıkan görüntüleri izleyemeyecek durumdayız. Kimisinin bağırsakları dışarı çıkmış, kimisinin kolu-bacağı kopmuş durumda. Dünyanın bugün odaklanması gereken yer Gazze'dir, Lübnan'dır ve onları acımasızca katleden siyonizimdir." dedi.
"Filistin ve Lübnan'daki çocukları gündemden düşürülmemeli"
Siyonizmin tüm insanlık, özelde ise çocuklar için büyük tehdit oluşturduğunu belirten Ece, "Bugün bir şeye dikkat çekilecekse büyük yürüyüşlerden ziyade siyonizm zihniyetinin çocuklar için oluşturduğu tehlikeye dikkat çekilmelidir. Bu kapsamda dünya Filistin ve Lübnan'daki çocukları gündemden düşürmemelidir." diye konuştu.
"Siyonizm ile mücadele edilmediği müddetçe çocuklar katledilmeye devam edilecektir"
Filistin ve Lübnan'da çocuklar katledilemeye devam edilmesinin Birleşmiş Milletler ve uluslararası sistemin çöktüğünün bir göstergesi olduğunu vurgulayan Ece, "Türkiye'deki vatandaşlar olarak Gazze'deki, Lübnan'daki çocuklar için ne yapabiliriz? Sorusunu sorduğumuzda onlara daha iyi bir eğitim vermekten bahsetmiyoruz. Çünkü bugün çocukların yaşam hakkını dahi koruyamıyoruz. Bugün Avrupa'da veya Türkiye'de çocuklarının özel yaşamına müdahale ederken bu konu günlerce medyada gündem olabiliyorken dünyanın Gazze'de şehid edilen çocuklara karşı sessiz kalması kabul edilemez. Nitekim bahsettiğimiz sözleşme, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen bir sözleşmedir. 190'a yakın ülke bu sözleşmenin tarafıdır. Eğer bugün bu sözleşme kapsamında Gazze ve Lübnan'daki çocukların hakları korunamıyorsa uluslararası sistem, Birleşmiş Milletler çatlamıştır demektir. Bugün sözleşmeye taraf olan tüm ülkeler şunu bilmelidir ki, siyonizm var olduğu sürece kabul edilen tüm sözleşmeler ihlal edilmeye devam edilecektir. Dolayısıyla odaklanmamız gereken nokta çocukların yaşam hakkının nasıl daha iyi muhafaza edileceği ve siyonizim ile nasıl mücadele edileceğidir. Bu yapılmadığı müddetçe çocuklar katledilmeye devam edilecektir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bursa'nın tescilli ve vazgeçilmez yemişlerinden kestane, havaların soğumaya başlamasıyla tezgâhlarda satışa sunulmaya başlandı.
Havaların soğumasıyla beraber meydana gelebilecek hastalıklara karşı şifalı bitkilerin tüketilmesi gerektiğini belirten aktarcılar, piyasaya sürülen tağşiş ürünlere karşı dikkat edilmesi gerektiğini kaydediyor.
Kumar bağımlılığının, yalnızca bireyi değil çevresindeki insanları da etkilediğini vurgulayan Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar, kumar bağımlıları ile ilişkilerin bozulduğunu ve ailelerin borçlanarak yalanlarla para talep ettiklerini belirtti.