Özel Eğitim Öğretmeni Fahrettin Yılmaz, toplumun engelli bireylere karşı önyargılı ve mesafeli tutumunun aileleri olumsuz etkilediğini belirterek, daha anlayışlı ve sevecen bir yaklaşım çağrısı yaparak, "Engellilere uzaylı görmüş gibi değil, insan gibi davranın" ifadesini kullandı.

Özel Eğitim Öğretmeni Fahrettin Yılmaz, özel gereksinimli bireylerin topluma kazandırılmasında ailelerin ve toplumun sorumluluklarına dikkat çekti. Eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte engelli bireylerin sosyal hayata daha fazla katıldığına vurgu yaptı.

Yılmaz, engelli bireylerin toplumda daha fazla kabul gördüğünü ancak toplumsal önyargıların hâlâ sürdüğünü belirtti. Ailelerin çocuklarını sosyalleştirmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, özel eğitim anaokulları ve alt sınıflar sayesinde çocukların daha kolay topluma karışabildiğini ifade etti.

Fahrettin Yılmaz

"Çocukları evden dışarı çıkarmalıyız"

Yılmaz, "Engelli bireyler, son zamanlarda yavaş yavaş toplum tarafından kabullenmeye başlandılar. Bunlarla ilgili okullaşma, sosyal bir şekilde rehabilite edecek alanlar çok fazla artmaya başladı. Ailelerin de buna uyum sağlayabilmesi için çocuklarını evden çıkarmaları, biraz daha sosyalleştirmeleri gerekiyor. Sosyal alanlar, parklar, kültürel alanlar olur; çocuklarını bu tür tarz yerlere götürüp biraz daha sorumluluk almaları gerekir. Dışlanmışlık hissini artık üzerlerinden atmaları gerekiyor. Bunu yaparlarsa bu çocuklar toplum tarafından daha çabuk kabul görülür ve uyumsuzluk sorunu ortadan kalkar." dedi.

"Aileler bilinçlenmelidir"

Kamuda engelli bireyler için sunulan hizmetlerin arttığını söyleyen Yılmaz, özellikle özel eğitim anaokulları ve okullarda açılan özel alt sınıfların bu sürece büyük katkı sağladığını belirtti.

"Kamuda özel gereksinimli çocuklarla ilgili çok fazla alan var." diyen Yılmaz, "Özellikle özel eğitimli anaokulların açılması, okulların alt sınıfların açılması sayesinde çocukların biraz daha sosyalleşmesi artıyor ve ailelerin yükü biraz daha hafifliyor. Ailelerin biraz daha bilinçlenip çocuklarını okula veya bu tür yerlere göndermeleri gerekiyor. Bu durum biraz daha ailelerin üzerindeki sorumluluk yükünü de azaltacak ve çocuğun sosyalleşmesi ve toplumlaşmasını da sağlayacak. Bu konuda devlet ve aileler işbirliği yaparlarsa net ve güzel bir sonuca ulaşılabilir." ifadelerini kullandı.

"Aileler çocuklarını okullara, eğitimlere göndermeli"

Ailelerin eğitimin içine girmesinin hem eğitimin kalitesini artırdığını hem de çocuğun yalnızlıktan kurtulmasını sağladığını vurgulayan Yılmaz, "Çocuk okuldaki eğitimi evde de uygularsa, biraz daha aile çocuğu yalnız bırakmazsa, üzerine düşeni yaparsa daha başarılı sonuçlar elde edilmiş olur. Toplumda engelli çocukların okula gitmemesi sorunu var. Halbuki artık bunlara uygun okullar var. Özellikle son zamanlarda artan anaokulu ve özel alt sınıfları sayesinde bu oran gittikçe artmaya başlıyor. Aileler nezdinde çocukların buralara gitmesiyle beraber birçok sorun ortadan kalkacaktır." diye konuştu.

"Toplum, engellilere karşı daha sevecen olmalı"

Toplumun özel gereksinimli bireylere yaklaşımına da değinen Yılmaz, empati çağrısında bulundu.

Toplumun bilinçlenmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Vatandaşlar, özel gereksinimli bireyleri, engelli çocukları görünce uzaylı görmüşler gibi davranmasınlar. Bu durum ailenin psikolojisini olumsuz etkiliyor. Normal bir çocuğa davranır gibi biraz daha sevecen davranabilirler. Direk engelli ibaresi koydukları zaman aile biraz daha içe kapanıyor, sokağa çıkmayı reddediyor, eve kapanıyor. Toplum bu konuda engellilere karşı biraz daha ılımlı yaklaşırsa daha iyi olur. Engelliler de bizim bir parçamız. Kimse kimseden üstün veya farklı değildir. Herkes engelli adayıdır. Umarım toplum bu konuda biraz daha bilinçlenir." (İLKHA)