Siirt Üniversitesi, Veteriner Fakültesi bünyesinde kurulan Reprodüktif Biyoteknoloji Merkezi’nde, küçükbaş hayvanlarda suni tohumlamayı yaygınlaştırmak üzere önemli bir adım attı. Laparoskopik yöntemle ilk eğitim uygulaması başarıyla tamamlandı.

Siirt Üniversitesi, hayvancılıkta verimliliği artırmak ve yerli üretimi genetik olarak güçlendirmek amacıyla önemli bir bilimsel projeyi daha uygulamaya koydu.

Üniversite bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Reprodüktif Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde, küçükbaş hayvanlarda suni tohumlamayı rutine taşıyacak çalışmalar başlatıldı.

Merkezde ilk kez laparoskopik yöntemle suni tohumlama uygulaması gerçekleştirilirken, bu uygulamanın kısa sürede bölgesel ve ulusal hayvancılık politikalarına katkı sunması hedefleniyor.

Bilimsel bilgi artık sahaya taşınıyor

Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Şındak, merkezde yapılan ilk uygulamayı yerinde inceledi. Yaptığı açıklamada, üniversitenin sadece akademik bilgi üretmekle kalmadığını, aynı zamanda bu bilgiyi sahaya yansıtarak Türkiye’nin tarım ve hayvancılık politikalarına katkı sunduğunu belirtti.

Rektör Şındak, "Şu an Siirt Üniversitesi Veteriner Fakültesi tarafından kurulan Reprodüktif Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’ndeyiz. Burada küçükbaş hayvanlarda suni tohumlamanın yaygınlaştırılması için hem AR-GE çalışmaları yürütülüyor hem de bu çalışmaların rutin uygulamalara dönüştürülmesi hedefleniyor. Bugün burada ilk kez laparoskopik yöntemle suni tohumlama uygulaması yapıldı. Bu, ülkemiz hayvancılığı açısından önemli bir eşiktir." dedi.

"Üç farklı yöntemle suni tohumlama yapılabiliyor"

Prof. Dr. Şındak, küçükbaş hayvanlarda suni tohumlamanın üç farklı yöntemle gerçekleştirildiğini belirterek, "Birincisi, dondurulmuş sperma yani payetler kullanılarak yapılan yöntem. İkincisi, taze sperma ile yapılan uygulamalar. Üçüncüsü ise, bugün ilk kez uygulamasını gerçekleştirdiğimiz laparoskopik yöntem. Bu uygulamaların tamamı bilimsel araştırma niteliği taşımakta ve şimdiye dek ülkemizde sadece AR-GE düzeyinde uygulanmaktaydı. Bizim hedefimiz, bu uygulamaları artık rutine indirgemek ve ülke genelinde yüksek verimli hayvanların yetiştirilmesine katkı sağlamaktır." ifadelerini kullandı.

"2016'dan bu yana sürdürülen uzun soluklu bir yatırım"

Söz konusu merkezin ve alt yapının oluşması sürecinin uzun yıllara dayandığını ifade eden Şındak, "2016 yılından beri devam eden bir sürecin sonucudur. Merkezin inşaatının tamamlanması, laboratuvarların oluşturulması, araç ve gereçlerin temin edilmesi, yurt dışından genetik özellikleri yüksek hayvanların ithal edilmesi, bunların laboratuvar analizlerinin yapılması gibi aşamalardan geçilmiştir. Şu an itibariyle üniversitemiz ve Veteriner Fakültesi öğretim üyelerinin tamamı bu çalışmalara katılmakta, gerekli eğitimleri almakta ve bu uygulamaların rutin hale gelmesi için çalışmalar sürdürülmektedir." şeklinde konuştu

"Hedef, genetik verimi yüksek küçükbaş hayvanlar"

Yeni açılan merkezle birlikte artık sadece AR-GE değil, üretime dönük ve yaygınlaştırılabilir bir model oluşturulmuş olacak. Siirt Üniversitesi’nin bu alanda Türkiye’ye örnek olmayı hedeflediğini vurgulayan Rektör Şındak, "Bugün, burada ilk kez laparoskopik yöntemle eğitim amaçlı bir uygulama gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki süreçte, bu yöntemi daha da yaygınlaştırarak ve rutine geçirerek çalışmalarımıza devam etmeyi planlıyoruz." dedi.

Doç. Dr. Yılmaz: Başarı oranı yüzde 75’e ulaşıyor

Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yalçın Yılmaz da yapılan uygulamanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Siirt Üniversitesi Veteriner Fakültesi Reprodüktif Biyoteknoloji Merkezi’ndeyiz. Burada ağırlıklı olarak küçükbaş hayvanlarda suni tohumlama üzerine çalışmalar yürütülüyor. Merkezimizde modern laboratuvar altyapısı bulunmakta ve yurt dışından getirilen, yüksek damızlık değere sahip hayvanlar üzerinde uygulamalar gerçekleştiriyoruz. Bugün, suni tohumlama yöntemlerinden biri olan laparoskopik tohumlama üzerine bir eğitim düzenledik. Bu yöntemin sahada bazı zorlukları olsa da, özellikle dondurulmuş sperma kullanıldığında en yüksek başarı oranını sağlayan teknik olduğunu biliyoruz. Uygun dönemlerde uygulandığında doğum oranları yüzde 75’lere kadar çıkabiliyor. Bu nedenle eğitim faaliyetlerimizi sürdürmeyi ve kapasitemizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Sonrasında ise sahaya inerek doğrudan üreticilerle birlikte bu tohumlama uygulamalarını gerçekleştireceğiz." (İLKHA)