Bayramda dengeli beslenme uyarısı

Uzman Diyetisyen Emine İlknur Akaç, oruçlu geçen günlerden sonra Ramazan Bayramı’nda sindirim problemi ve çeşitli rahatsızlıkların yaşanmaması için yapılması gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.
Ramazan ayında öğün sayısının azaldığını ve beslenme şeklinin değiştiğini vurgulayan Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Diyetisyen Akaç, "Bayram sonrasında artan öğün sayılarımızla birlikte sindirim problemleri yaşamaktayız. Bu sindirim problemlerinin önüne geçebilmek için yemek yeme süremizi uzatmalı, yiyecekleri fazla çiğnemeli ve öğünler arasındaki yeme süresini arttırmalıyız." dedi.
Bayramda yapılan bir diğer yanlışın tatlı, şeker, hamur işi tatlılarının gereğinden fazla tüketilmesi olduğunu dile getiren Akaç, "Tükettiğimiz bu yiyecekler kan şekeri seviyemizi arttırarak devamında çeşitli rahatsızlıklara sebebiyet vermektedir. Bu kan şekeri seviyesini arttırmamak adına, şekerli ve hamurlu gıdaların yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli, şekerli içeceklerin yerine şekersiz ve ayran gibi içecekler tercih etmeye özen göstermelisiniz." şeklinde konuştu.
Su tüketimini arttırın
Ramazan ayıyla birlikte azalan su ve sıvı tüketimini telafi etmek için bayramdan sonra günlük su tüketiminin en az iki, iki buçuk litreye çıkarılması gerektiğinin altını çizen Akaç, "Bazen insanlar çay veya kahve tüketerek bunu karşılamaya çalışırlar. Ancak çay ve kahve tüketimi su tüketiminin yerine geçmez. Çay ve kahve tüketmeyin demiyoruz. Çay ve kahve tüketiminin miktarına dikkat etmemiz gerekir" diye belirtti.
Bayram iyi bir başlangıç olabilir
Ramazan ayında sahur sebebiyle edinilen gece yemek yeme alışkanlığının devam etmesinin ileriye dönük kronik rahatsızlıklara sebebiyet verebileceğine işaret eden Akaç, "Bunun önüne geçebilmek için akşam öğünlerini atlamamalı ve akşam öğünlerinin yeterli ve dengeli olmasına özen göstermeliyiz. Ayrıca Ramazan’da enerji harcamada güçlük çektiğimiz için fiziksel aktivite seviyemiz azalmaktadır. Bayram bunu düzeltebilmemiz için iyi bir fırsat. Bayramda gideceğimiz misafirliklere yürüyerek gitmek, asansör yerine merdivenleri kullanmak fiziksel aktiviteyi arttırmak için iyi bir başlangıç olabilir." ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Akaç son olarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Diyabet, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı bulunan kişilerin ramazan boyunca devam ettirdikleri özel beslenme alışkanlarını bayram ve sonrasında da devam ettirmeleri ve beslenmeyle ilgili doğru bilgileri doktor ve diyetisyenlerden almaya özen göstermeleri gerekir." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
El Cerrahisi Uzmanı Dr. Hakan Ertem, "Basit ev kazaları ve düşmelere bağlı kırıklar gibi travmalarda başarı oranı oldukça yüksekken, iş kazaları ve trafik kazaları gibi ağır yaralanmaların tedavisinde bu oran daha düşük olabiliyor." dedi.
Ramazan Bayramı'nda beslenme rutinlerinin değiştiğine dikkat çeken uzman diyetisyenler, "Bayram sofralarında uzun vakitler geçirmeyin, normal yeme hızınızda besinleri iyice çiğneyerek tüketin." önerisinde bulunuyor.
Psikolog Neslihan Turan, bayramın ruhumuza iyi gelen, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendiren önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
Ramazan ayında vücudun iki öğün beslenme düzenine adapte olduğunu belirten uzmanlar, Ramazan Bayramı’nda eski düzene kademeli olarak geçilmesi gerektiğini söylüyor.