Çocuk Diş Hekimi Nurgül Demir, dental anksiyetenin diş tedavisi sırasında duyulacağı düşünülen şiddetli ağrıya bağlı gelişen yoğun bir kaygı durumu olduğunu belirtti. Demir, yetişkinlerde geçmiş olumsuz deneyimlerin, çocuklarda ise çevreden duyulan ağrılı tedavi hikâyeleri ve geç kalınmış diş sorunlarının bu kaygıyı tetikleyebildiğini söyledi.

Dental anksiyetenin zamanla diş hekimi fobisine dönüşebileceğine dikkat çeken Demir, çocukların yanında diş tedavisine yönelik olumsuz konuşmalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. “Hiç acımayacak” gibi ifadelerin çocuklarda ters etki oluşturabileceğini belirten Demir, tedavi sürecinin yönetiminin çocuk diş hekimine bırakılmasının önemine işaret etti.

İlk kontroller bebeklikte başlamalı

Rutin diş muayenelerine, ilk süt dişlerinin çıkmasıyla birlikte başlanması gerektiğini ifade eden Demir, düzenli kontrollerin çocukların diş hekimine alışmasını sağladığını ve ileride oluşabilecek korkuların önüne geçtiğini belirtti. İlk 12 ayda yapılan kontrollerin çürük riskinin belirlenmesi ve ebeveynlerin ağız hijyeni konusunda bilgilendirilmesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Ağız hijyeni ve flor desteği

Çocuklara günde iki kez, yaşlarına uygun miktarda diş macunuyla diş fırçalama alışkanlığı kazandırılması gerektiğini belirten Demir, florün diş yüzeyini güçlendirdiğini ifade etti. Ebeveyn kontrolünde yapılan doğru fırçalamanın ağız sağlığının korunmasında kilit rol oynadığını vurguladı.

Erken teşhisle çürükler önlenebiliyor

Profesyonel flor uygulamalarının yılda iki kez çocuk diş hekimi tarafından yapılmasının çürüğe karşı koruyucu etkisi olduğunu aktaran Demir, minimal invaziv çocuk diş hekimliğinde temel amacın çürüğü erken dönemde tespit ederek ilerlemesini durdurmak olduğunu kaydetti. (İLKHA)