Gökdemir: Güneş çarpması, hasta gruplar için yüzde 10 ila 15 oranında ölüm riski barındırır

Mardin Artuklu Üniversitesi, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tahir Gökdemir, hava sıcaklıkların normallerin üstünde seyretmesiyle olası güneş çarpmaları ile ilgili olarak, “40 derecenin üzerinde bir vücut ısısı, bazı hasta gruplarda ciddi anlamda bir mortalite oranı vardır. Yüzde 10 ila 15 oranında ölüm riski vardır.” dedi.
Hava sıcaklıkların normallerin üstünde seyretmesiyle beraber güneş çarpma vakaları da son zamanlarda artış göstermekte.
Mardin Artuklu Üniversitesi, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tahir Gökdemir, sıcak havaların oluşturabileceği sağlık risklerine dikkat çekerek, konu ile ilgili olarak İLKHA mikrofonuna önemli uyarılarda bulundu.
Gökdemir, yüksek sıcaklıklarda vücudun ısı düzenleme mekanizmasının bozulduğunu ve bunun ciddi klinik tablolara neden olabileceğini belirtti. Özellikle risk grubundaki kişilerin dikkatli olması gerektiğini ifade eden Gökdemir, güneş çarpmasına karşı alınması gereken tedbirleri ve tedavi süreçlerini anlattı.
Gökdemir, “Sıcak havalarda vücudun belli bir sıcaklık düzeni vardır. Ancak yüksek sıcaklıklarda bu düzenleme, yani termoregülasyon sistemi bozulabiliyor. Bu bozulma sonucunda bazı aksaklıklar ortaya çıkıyor ve halk arasında 'güneş çarpması' ya da 'sıcak çarpması' olarak bilinen tablolarla karşılaşıyoruz. Bu durumu kısaca ‘Termoregülasyonun bozulması’ şeklinde özetleyebiliriz. Bu bozulmanın temelinde, vücudun sıvı kaybetmesi yatıyor. Sıvı kaybıyla birlikte elektrolit dengesinde; özellikle sodyum, potasyum gibi tuz oranlarında değişiklik meydana geliyor ve bu da bazı klinik tabloların oluşmasına yol açıyor. İşte biz bu duruma sıcak çarpması diyoruz. Bu durum, halk arasında güneş çarpması olarak da biliniyor.” şeklinde konuştu.
“Yaz aylarında güneş çarpması vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor”
Güneş çarpması hakkında bilgi veren Gökdemir, “Vücut ısısı 40 derecenin altındaysa; halsizlik, yorgunluk, isilik, kaşıntı, ödem ve kas krampları gibi semptomlarla kendini gösterebiliyor. Bu tür belirtiler, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Ancak vücudun ısı düzeni tamamen bozulduğunda, yani termoregülasyon iyice çalışmaz hale geldiğinde, vücut ısısı 40 derecenin üzerine çıkabiliyor. Bu durumda tablo daha da ağırlaşıyor ve klasik sıcak çarpması tablosu oluşuyor. Acil serviste birçok farklı hastalık tablosuyla karşılaşıyoruz. Ancak yaz aylarında güneş çarpması vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor. Genç, sağlıklı bir birey bile sadece 2-3 saat güneş altında kalarak bu tür bir rahatsızlığa maruz kalabiliyorsa; bazı risk grupları bu duruma çok daha hızlı ve kolay şekilde yakalanabiliyor.” ifadelerini kaydetti.
Gökdemir, güneş çarpmasında risk altında olan gruplara da değinerek, “Risk grubunda olan kişiler arasında; küçük çocuklar, yaşlılar, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar ve kanser hastaları yer alıyor. Bu bireylerin çok daha dikkatli olması gerekiyor.” dedi.
“İlk olarak hastayı serin bir ortama almak ve soğuk uygulama yapmak gerekir”
Tedavi ve korunma yöntemlerine dikkat çeken Gökdemir, “Tedavi ve korunma yöntemlerine gelecek olursak; sıcak çarpmasına maruz kalan kişilerin öncelikle acil servise başvurmaları gerekiyor. Burada hastaları kan basıncı ve bilinç durumuna göre sınıflandırıyoruz. Eğer vücut ısısı 40 derecenin altındaysa, hipotansiyon (tansiyon düşüklüğü) ve bilinç değişikliği yoksa; bu hastaları acil serviste gözlem altına alıp, sıvı ve soğutma tedavisinden sonra genellikle taburcu ediyoruz. Ancak vücut ısısı 40 derecenin üzerine çıkmışsa, tansiyon düşüklüğü ve bilinç kaybı gibi bulgular varsa; bu durumda hastaları sadece gözlemde tutmak yetmez. Çünkü böbrek yetmezliği, beyinle ilgili ciddi komplikasyonlar gibi sorunlar gelişebilir. Bu tür vakalarda hastayı yatırarak tedavi sürecini sürdürüyoruz. Tedavide ilk yapılması gereken şey; hastayı maruziyetten sonra serin bir ortama almak ve soğuk uygulama yapmaktır. Eğer kişi bir sporcuysa ve bu tablo hızlı şekilde gelişmişse, doğrudan soğuk suya sokma ya da soğuk duş gibi yöntemler de uygulanabilir.” şeklinde belirtti.
“Kişinin terledikten sonra klimanın altına girmesi doğru bir davranış değildir”
Gökdemir, şu ifadeleri kullandı: “Vücut ısısının 40 derecenin üzerine çıktığı, bilinç değişikliği ve tansiyon düşüklüğünün görüldüğü durumlarda ciddi bir risk söz konusudur. Bu hastalarda ölüm oranı yüzde 10 ila 15 arasında değişebiliyor. Bu nedenle böyle bir durumda hastanın vakit kaybetmeden hastaneye ulaştırılması çok önemlidir. Aynı zamanda acil servis hekimlerinin de bu tür vakalar konusunda bilinçli olması gerekiyor. Bununla birlikte, sıcak havalarda kişi terledikten sonra hemen klimanın altına girmesi de doğru bir davranış değildir. Vücut ısısını yavaş yavaş düşürmek gerekir. Direkt olarak klimanın önüne geçmek, özellikle solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere başka sağlık problemlerine de yol açabilir. Yaz aylarında spor ve egzersiz gibi fiziksel etkinliklerin mümkünse sabahın erken saatlerinde veya akşam serinliğinde yapılması gerekir. Havuz, deniz veya nehir gibi serinleme aktiviteleri için de sabah veya akşam saatleri tercih edilmelidir. Özellikle 11.00 ile 15.00 saatleri arasında bu tür etkinliklerden uzak durmak en doğrusudur.”
“Çay, kahve gibi içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekir”
Gökdemir, son olarak sıvı tüketimi hakkında uyarılarda bulunarak, “Mecburi dışarı çıkılması gereken durumlarda ise, açık renkli ve bol giysiler tercih edilmeli, güneş gözlüğü ve şapka gibi koruyucu aparatlar mutlaka kullanılmalıdır. Bol sıvı tüketimi çok önemlidir. Ancak çay, kahve gibi diüretik (idrar söktürücü) etkisi olan içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Bu tür içecekler sıvı gibi görünseler de, vücuttan sıvı atılmasına sebep oldukları için fayda sağlamazlar. Bu yüzden sade su tüketimi öneriyoruz. Özellikle yaz günlerinde saatte bir bardak su içilmesi, sıcak çarpması gibi durumların önüne geçmede oldukça etkilidir.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
TBMM Genel Kurulu, siyonist rejimin Suriye’ye yönelik saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresini kabul etti.
Siirt İl Emniyet Müdürü Necmettin Öztürk, “Aileyi hedef alan cinsiyetsizleştirme projelerine karşı Anadolu irfanıyla güçlü bir duruş sergiliyoruz.” dedi.
HÜDA PAR Diyarbakır Eski İl Başkanı Osman Aktaş'ın annesi Naile Aktaş, Rabb-i Rahman'a kavuştu.
Malatya'da şehir içi otobüsü ile yolcu minibüsü çarpıştı. Kazada bir sürücü ve 4 yolcu olmak üzere 5 kişi yaralandı.