Uzman Doktor Aran: Organ bağışına ihtiyaç duyan hasta sayısı artıyor

İç Hastalıklar (Dâhiliye) Uzmanı Doktor Mehmet Reşit Aran, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’de organ bekleyenlerin sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekti.
Organ bağışına ihtiyaç duyan hasta sayısının arttığına fakat buna karşın yeterli derecede bağış yapılmadığına vurgu yapan Uzman Doktor Aran, organ bağışının önemine işaret etti.
Organ naklinin, tıbbi olarak medikal tedavilerle, ilaçlarla tedavisi mümkün olmayan organın yenisiyle değiştirilmesi olduğunu belirten Aran, organ naklinin şu an dünyada iki şekilde yapıldığını söyledi.
"Ama bir umut daha var. Sentetik organ nakli de ilerde çıkabilir" diyen Aran, bunun şu anda deneme aşamasında olduğunu anlattı.
Canlıdan canlıya ve kadavradan canlıya şeklinde iki çeşit organ naklinin olduğunu aktaran Aran, dünyada kadavradan canlıya organ naklinin daha sık yapılırken, Türkiye'de ise canlıdan canlıya organ naklinin daha fazla olduğunu kaydetti.
"Doktorların daha çok sevdiği nakil kadavradan canlıya organ naklidir"
Canlıdan canlıya organ naklinin doktorların pek sevdiği bir nakil şekli olmadığını dile getiren Aran, şöyle devam etti:
"Bu uygulama sadece mecbur kalınca kullanılan bir uygulamadır. Doktorların daha çok sevdiği şey kadavradan canlıya organ naklidir. Bir de canlıdan canlıya organ naklinde çok organ kullanamıyorsunuz. Mesela iki böbrekten bir tane alabiliyorsunuz ama kalp nakli ve kornea nakli ancak kadavradan canlıya olabiliyor. Ve bazı organlar sadece kadavradan yani vefat eden kişiden canlıya nakil yapılabiliyor."
"Organ bekleyen insan sayısı verici sayısından çok fazla"
İç Hastalıklar (Dâhiliye) Uzmanı Doktor Mehmet Reşit Aran
Türkiye'de organ bağışçı sayısının az olduğunu vurgulayan Aran, "Türkiye'de neden canlıdan canlıya organ nakli daha fazla da neden kadavradan canlıya nakil az? Sebebi, bizim organ bağışçı adaylarımızın az olmasıdır. Her geçen gün organ ihtiyaç sayısı çoğalıyor. Sağlık Bakanlığının yaptığı tanıtım kampanyaları ve farkındalık projeleri sayesinde sayı giderek artsa da hala yeterli değil. Ülkemizde organ bekleyen insan sayısı verici sayısından maalesef çok çok fazladır. Devam eden kampanyalarla inşallah bu sayı artacaktır." dedi.
Organ bağışı nedir, nasıl organ bağışçısı olunabilir?
18 yaşından büyük, akli dengesi yerinde olan herkesin gönüllülük esasıyla, kendi hür iradesiyle organ bağışçısı olabildiğini belirten Aran, şu bilgileri paylaştı:
"Bağışçı olmak için ne yapmak gerekiyor? Sağlık Bakanlığının yetkilendirdiği; sağlık ocakları, devlet hastaneleri, özel hastaneler ya da organ nakil merkezlerine gidip iki kişinin tanıklığında yazılı beyan ve irade göstererek kişiler organ bağışçısı olduklarını beyan ederler. Bunlara organ bağış kartı verilir ve bunlar bağışçı adayı olurlar."
"Bağışlanan her organ başka bedende hayat bulacaktır"
Bağışçı sayısının artacağı umudunu taşıdıklarını söyleyen Aran, "Umudumuz ülkemizde organ bekleyenlerin sayısının azalacağı şeklindedir. Şunu unutmayalım; bağışlanmayan her organın sonu topraktır ama bağışlanan her organın da başka bir insana umut ve bedenlerinde hayat bulacağını unutmayalım." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Yoğun stres, ani üzüntü ya da travmaların kalbi geçici olarak zayıflatabileceğini belirten uzmanlar, bu duruma kırık kalp sendromu denildiğini söylüyor.
Mardin Valiliği ve Kızılay iş birliğinde 16,17 ve 18 Haziran tarihleri arasında geleneksel kan bağışı kampanyası başladı. Kampanyaya katılan Mardinliler kan bağışının önemine değindi.
Sigaranın gözün farklı tabakalarına farklı zararlar verdiğini, özellikle de kornea ve retina üzerinde ciddi komplikasyonlara yol açtığını vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serpil Yazgan Akpolat, yaralarının iyileşmemesi ve üzerine gelen enfeksiyonlar neticesinde göz kayıplarının yaşanabileceğine de dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı, gebelikten bebeğin 2 yaşına kadar olan gelişim sürecine rehberlik eden "Annelik Yolculuğu" adlı mobil uygulamayı hayata geçirdi.