Gaziantep Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Kübra Gıran, akran zorbalığının çocuklar üzerindeki etkisi ve çözüm önerilerine dair ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
Akran zorbalığının özellikle okul çağındaki çocuklarda yaşandığına değinen Gıran, zorbalığa maruz kalan çocuğun sistematik bir şekilde şiddete maruz kaldığını kaydetti.
Akran zorbalığının birçok nedeni olabileceğine değinen Gıran, akran zorbalığı, çocukların okulda sınıf arkadaşları arasında yaşadıkları zorbalık olduğunu söyledi.
Bunu akranların kendi arasındaki tartışmalardan ayırt etmenin çok önemli olduğuna değinen Gıran, "Çünkü akran zorbalığında çocuk aynı zamanda sistematik olarak karşı taraftan bir şiddet davranışı görüyor. Ve bu davranışın niyetinin karşı tarafa zarar vermek olması, başka çocukların da buna eşlik etmesi, durumun çözülmesini zorlaştırabiliyor. Aynı zamanda zorbalık uygulayan ve zorbalığa uğrayan çocuk arasında güç dengesizlikleri de bulunabiliyor. Bir çocuğun diğerinden fiziksel olarak daha yapılı olması olabilir bu güç dengesizliği. Ya da bir çocuğun ailesinin diğerinden daha varlıklı olması olabilir." dedi.
"Utanarak durumu paylaşmama yönüne gidebiliyorlar"
Zorbalık gören çocukların içe kapanıp durumu kimseyle paylaşmayabileceğini dile getiren Gıran, "Akran zorbalıklarını mesela fiziksel olarak birbirini itme, vurma, eşyalarını kırma, defterlerini çöpe atma, kıyafetlerine zarar verme şekillerine ya da hakaret etme şekillerine direkt gözlemleyebildiğimiz gibi, bazen de çocuğun arkadaşı hakkında dedikodu yaptığını, herkesin davet edildiği bir yere, arkadaşını özel olarak davet etmediğini ya da farklı şekillerde utanacağı ya da komik duruma düşeceği fotoğrafları sınıfa, bütün okula yayarak zorbalık yaptığını da görebiliyoruz. Akran zorbalığına uğrayan çocuklar genelde kendilerinin duruma karşı suçlu hissettikleri için, yetersiz hissettikleri için utanarak durumu paylaşmama yönüne gidebiliyorlar. Aynı zamanda 'ben bunu anlatsam da buna bir deva bulunamaz, bu çok içimden çıkılamaz bir durum, ben bunu yaşayıp böyle mezun olacağım' fikrine katılabiliyorlar. Ya da tehdit edilebiliyorlar zorba tarafından, 'eğer anlatırsan daha da fena davranışlar sana olur' şeklinde korkabiliyorlar. Dolayısıyla durumu paylaşmıyorlar ve akran zorbalığında özellikle zorbalığa karşı sessiz kalmakta zorbalığı en kuvvetli besleyen şey." ifadelerini kullandı.
"Çocuklarımızda bazı semptomlar da fark edebiliriz"
Anne ve babaların, çocuklarının hayatları hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini dile getiren Gıran, "Ebeveynlerin özellikle önce durumdan haberdar olmaya çalışmaları gerekiyor. Çocukların hayatında neler oluyor? Çocuklar okulda arkadaşlarıyla bir problem yaşıyor mu? Bunu da çocuğumuzla sohbet ortamı oluşturarak, onu yargılamadan, suçlamadan dinleyerek bu bilgileri elde edebiliriz. Çocuklarımızda bazı semptomlar da fark edebiliriz. Normalde neşeli olan çocuğumuz içe kapandıysa, bizimle daha az sohbet ediyorsa, durumlara daha sinirli tepkiler veriyorsa, ya da okulu normalde seven çocuğumuz okula gitmek istemiyor, okul hakkında açılacağı zamanlar, tatiller biteceği zamanlar endişeli cümleler kuruyorsa, ya da başka bahaneler bulup, hastalıklarıyla ilişkili olmayan ağrılardan bahsedip, okula devamsızlık yapmak istiyorlarsa, puanlarında başarısında çocuğun bir düşüş varsa, bunlar alarm belirtiler olabilir. Ailelerin, bunların arkasında yatan nedenleri araştırmaları, çocukları sorgulamadan sohbet etmeleri lazımdır. Eğer ihtiyaç duyuyorsalar psikiyatrik bir destek almaları lazımdır. Zorbalığı çocuktan öğrenirken, olayı küçümsememek, 'bunlar olabilen şeyler, bizim gençliğimizde de oldu, nasılsa sen bunları yaşayarak büyüyeceksin' şeklinde yorumlarla, çocuğu problemle yalnız bırakmamak da çok önemlidir." şeklinde konuştu.
"Çünkü zorbalıkta gibi bir güç dengesizliği söz konusu"
Aileler zorbalık gören çocuklarına anlayışla yaklaşmalı diyen Gıran, "Aile öncelikle zorbalığı öğrendiğinde çocuğuna şunu hatırlatmalı: 'Sen zorbalık mağdurusun, suçlu değilsin'. Daha sonra çocukla beraber problemi çözmek için neler yapacağını konuşabilir. Aynı zamanda zorbalık davranışı okullarda ya da okul çıkışlarında olduğu için okulu, öğretmenleri, rehberlik servisini durumdan haberdar etmek de çok mühim. Çünkü tam zorbalık olurken öğretmenin buna müdahale etmesi ya da okulda bir zorbaya öğretmenin okul kurallarına uymayanlara uyguladığı disiplin cezalarını uygulaması aslında bunun davranışlarının, zorbanın bir bedeli olduğunu tüm okula, tüm sınıfa kanıtlamış oluyor. Böylece aslında olaydan diğer etkilenen grup olan zorbalığa tanıklık edenler de arkadaşlarının yanında destek vermeye cesaret bulabiliyorlar. Aksi durumda eğer aileler ya da öğretmenler zorbalığı 'bunlar olabilecek şeylerdir, zaten hep oluyor biz ne yapabiliriz ki' gibi müdahale etmeden, tepkisiz bırakırlarsa çocuklar da güçlük alabilmek için sadece başkasına ezmeleri gerektiği fikrine kapılabilirler ve zorbalık başka zorbaları da doğurmuş olur." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Boyun düzleşmesinin uzun süre masa başında çalışan kişilerde sık görülen bir sorun olduğunu belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, uygun duruş, düzenli egzersizler ve ergonomik çalışma koşulları ile boyun düzleşmesinin önlenebileceğini ve mevcut şikayetlerin hafifletilebileceğini söyledi.
Gaziantep Şehir Hastanesi Çocuk Enfeksiyonu Uzmanı Gülnihan Üstündağ, bulaşıcı bir hastalık olan uyuzun yakın temas yoluyla bulaştığını, bu durumda aile bireylerinin tamamının aynı anda tedavi olması gerektiğini kaydetti.
Çocuklar ve gençler arasında giderek artan akran zorbalığı, öğrencilerin hem okul başarılarını hem de sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyen önemli bir toplumsal sorun.