Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, ‘Uyum Yasalarıyla’ ilgili yaptığı basın açıklamasında, adalet ve kaliteli bir yönetim şeklinin ön şartının, düşünce üreten her kesimin sürece dahil edilmesi olduğunu söyledi.

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, ‘Uyum Yasalarıyla’ ilgili basın açıklaması yaptı.

Yapılan anayasa değişikliği ve bağlı düzenlemelerin sürdürülebilir olması için siyasi partilerin, düşünce kuruluşlarının, sivil toplumun, akademisyenlerin ve toplumda düşünce üreten her kesimin sürece katılımının temin edilmesi gerektiğini belirten Bozan, uyum yasaları yapılırken adalet ve kaliteli bir yönetim şeklinin ön şart olarak benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi.

“İç istikrar ve iç barışın olması elzemdir”

Bozan, partisinin Diyarbakır İl Binasında yaptığı basın açıklamasında, bölgede yaşanan sıcak gelişmelerden dolayı ülke olarak sıkıntılı bir süreçten geçildiğini belirtti.

Bozan, “Başta ABD ve İsrail olmak üzere Batılı, ırkçı emperyalist güçler, İslam coğrafyasında istikrarsızlığı sürdürmek için, terör örgütlerine her türlü silahı vererek vekâlet savaşları yaptırmaktadır. Bu planları bozmak, birlik ve beraberliğimizi muhafaza etmek için “iç istikrar ve iç barışın” olması elzemdir. Bunun için de, yargıda, insan haklarında, ekonomide, hizmette ve her alanda adil ve doğru kararlar alabilecek bir yönetimin olması gerekir. Siyaset, toplumun sorunlarına çözüm üreten bir kurumdur. Siyasetçi, bütün bir toplumu göz önüne alarak çözümler üretendir.” dedi.

“Uyum yasaları yapılırken, adalet ön şart olarak benimsenmeli”

AK Parti ve MHP’nin hazırlayarak Meclise sundukları ‘Uyum Yasaları’ ile ilgili görüşlerini de paylaşan Bozan, şunları kaydetti:

“16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum ile Anayasada önemli bir değişikliğe gidilmiştir. Yapılan anayasa değişikliği, yönetim şekli değişikliğini getirmiş ve ülkemiz “Parlamenter Sistem”den “Cumhurbaşkanlığı (Başkanlık) Sistemi” ne geçmiştir. Bu değişiklik, ülke idaresini şekillendiren bütün yasalarda gerekli düzenlemeleri ve değişiklikleri zorunlu kılmıştır. Kamuoyunca uyum yasaları diye adlandırılan bu düzenlemelerin en önemlileri hiç şüphesiz seçim kanunları ve siyasi partiler kanununda yapılacak değişikliklerdir. Uyum yasaları yapılırken, adalet ve kaliteli bir yönetim şekli ön şart olarak benimsenmeli ve sistemin bu yönlerini muhafaza edecek mekanizmalar geliştirilmelidir.”

“Siyasi partiler kanunundaki değişiklikleri çok önemsiyoruz”

Yapılan anayasa değişikliği ve bağlı düzenlemelerin sürdürülebilir olması için siyasi partilerin, düşünce kuruluşlarının, sivil toplumun, akademisyenlerin ve toplumda düşünce üreten her kesimin sürece katılımının temin edilmesi gerektiğini ifade eden Bozan, “Saadet Partisi olarak, ülkenin yönetimini şekillendiren ve dolayısıyla toplumsal barışı ve huzuru esas itibariyle ilgilendiren seçim kanunları ve siyasi partiler kanunundaki değişiklikleri çok önemsiyoruz. Bundan dolayı da “Adil Seçim ve Adil Sistem” başlıklı bir öneri paketi hazırlayarak başta iktidar partisi olmak üzere tüm partilere takdim ettik.

“Adil Seçim Adil Sistem” kitapçığında neler var?

“Adil Seçim Adil Sistem” kitapçığının bazı maddelerine değinen Bozan, sözlerine şöyle devam etti:

• - “Seçim Barajı: Engelli seçim sistemine son verilmeli, yüzde 10 barajı tamamen kaldırılmalıdır. Ey iktidar! 16 yıldır tek başına iktidarsın ve meydan meydan hizmetlerinizi anlattığınıza göre neden korkuyorsunuz?
• - Hazine Yardımı: Seçime girme hakkı elde eden bütün partilere ve hakça yapılmalıdır.
• - Partiler arası iş birliği imkânı oluşturulmalı, basın yayın kuruluşlarının tarafsızlığı temin edilmelidir.
• - İktidar yetkilileri muhalefet liderleriyle niye açık oturumlara çıkmıyor? Beraber çıkın ki millet, kimin doğru kimin yanlış olduğunu görsün.
• - Cumhurbaşkanı adayı göstermek için gerekli 100 bin imza şeffaf ve kolay olmalı.
• - TBMM içtüzüğü, güçlü ve etkin bir meclisi oluşturacak şekilde düzenlenmelidir.
• - TBMM gündeminde denetim konuları için kesin gün ve süreler ayrılmalı grubu olan partilerin dışında mecliste temsil edilen diğer siyasi partilere de söz hakkı tanınmalıdır.
• - TBMM TV tüm parlamento çalışmalarını yayınlamalıdır. 
• - TBMM’de kamu hesapları komisyonu kurulmalıdır.
• - Yasama faaliyetlerine sivil toplumun da katılımı sağlanmalıdır.
• - Torba kanun uygulaması kaldırılmalıdır.
• - TBMM’de siyasi etik komisyonu kurulmalıdır.
• - Parlamentodaki makamlar siyasi partilere güçleri oranında dağıtılmalı ve kürsü dokunulmazlığının önündeki engeller kaldırılmalıdır.”  (Emrah Deniz- İLKHA)