Afrika’nın en yoksul ülkelerinden olan Uganda’da yaşayan Müslümanlar, dini vecibelerini yerine getirebilecekleri cami ve mescit, çocuklarına da İslami eğitim verebilecekleri medrese ve Kur’an kursları istiyor.

Yokluklar ve yetimler ülkesi olan Uganda’da yerleşim yerlerinin tamamına yakını dört başı mamur olduğu halde cami ve mescitlere pek az rastlanıyor. Mescit veya cami olmadığı için Müslümanlar, sokaklarda, toprak ve kum üzerinde ya da birkaç ağaç altına serdikleri bez parçalarının üzerinde ibadetlerini yapıyor. Bölgedeki Müslümanlar, bu alanları aynı zamanda medrese, Kur’an kursu ve okul olarak da kullanıyor.

Uganda’da maddi imkansızlıklar nedeniyle su kuyuları dahi inşa edilemiyor. Var olan su kuyularının da kilometrelerce uzaklıkta olmasından dolayı Müslümanlar çoğu zaman abdest alacak su bile bulamıyor.

İmkânların ve şartların yetersiz olduğu ve misyonerlik faaliyetlerinin had safhaya ulaştığı bir dönemde, Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasındaki duyarlı yardım kuruluşlarının faaliyetleri sonucu Uganda’da İslamiyet’in hızla yayıldığı belirtiliyor.

Bir lokma ekmeğin ve bir damla suyun çok kıymetli olduğu ülkede, Müslümanlar çoğu zaman aç veya susuz kalmalarına, bir lokma ekmeğe ve bir damla suya muhtaç olmalarına rağmen, dini vecibelerini aksatmadan yerine getirmeleri ve İslam dinine verdikleri önem ise görenleri imrendiriyor.

Kara kıta Afrika ülkesi olan Uganda’nın özellikle kırsal bölgelerinde yaşayan Müslümanlar, çok zor şartlar ve imkansızlıklar içinde dinlerini yaşamaya çalışıyor. Ugandalı Müslümanlar kendi özel ihtiyaçlarının giderilmesi yerine çocuk, kadın ve erkeklerinin istikbali için İslami eğitimin verilebileceği ve ibadetlerini yapabilecekleri cami, mescit ve Kur’an kurslarının inşa edilmesini, bunun yanı sıra Kur’an-ı Kerim, defter, kitap ve kalem gibi kırtasiye ihtiyaçlarının karşılanmasını Türkiye başta olmak üzere tüm İslam dünyasından talep ediyor.

Camileri ve mescitleri olmadığı için namazlarını genellikle evlerinde kılan Kaluli bölgesi Bukomankola köyü Müslümanları, cuma namazını birkaç ağaç altına serdikleri bez parçalarının üzerinde mescit olarak kullandıkları ve Nebevi Mescidi ismini verdikleri alanda birlikte kılıyor.

Nebevi Mescidi İmam Hatibi Abdurrahman Kiyola, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, Uganda’nın birçok bölgesinde ibadetlerini yerine getirebilecekleri cami ve mescit olmadığını belirterek, Ugandalı Müslümanlar olarak ibadetlerini rahat bir şekilde yerine getirebilecekleri, abdest ve su ihtiyaçlarını da giderebilecekleri mescitler ve su kuyuları istediklerini söyledi.

Ugandalı Müslümanlar adına yaşadıkları sorunları dile getiren Kiyola, Uganda’nın yoksul Müslüman halkının başta mescit, okul ve su kuyuları olmak üzere birçok ihtiyacının olduğunu belirterek, İslam dininin ve Müslümanlığın Uganda’da daha çok yaygınlaşması için bu ihtiyaçlarının karşılanmasını istediklerini belirtti.

Mescitleri olmadığı için namazlarını açık alanda kıldıklarını anlatan Kiyola, cami binamız yok, suyumuz yok. Burada bir camimizin olması çok önemlidir. Çünkü burada bir araya gelip, Allah (celle celaluhu) rızası için namaz kılıyoruz. Allah'ın (celle celaluhu) inayetini istiyoruz. Desteğe ihtiyacımız var, cami binasının inşası için yardıma ihtiyacımız var. Fakat kimseden herhangi bir destek alamıyoruz.” dedi.

İbadetlerini yerine getirebilecekleri bir mescit istediklerini belirten Kiyola, “Nebevi Mescidi’nin inşası için yardım talep ediyoruz. Her gün burada günde beş vakit namaz için bir araya geliyoruz. Fakat cami binamız olmadığı için dışarıda namaz kılıyoruz. Bu yüzden cami ve su istiyoruz. Bize yardım edilmesini istiyoruz. Çünkü günlük yaşamımızda suyu kullanıyoruz ve özellikle de abdest almak için suya ihtiyaç duyuyoruz. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarımızı dışarıda kılıyoruz. Bazen böyle ağaçların arasında bazen de açık alanda kılıyoruz. Cami inşası için desteğe ihtiyacımız var. Abdest için de su ve lavabolara ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)