Cizre Müftüsü Süleyman Baran, yaklaşan Kurban Bayramı'nda kesilecek kurbanlık hayvanlar ile ilgili önemli bilgiler verirken Kurban kesmenin sünnet-i müekkede olduğunu belirtti.

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala Cizre Müftüsü Süleyman Baran, kurban kesmenin önemi, mezheplere göre kurbanın hükmü ve kurban edilecek hayvanda bulunması gereken şartlar hakkında İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Müftü Baran, yurt içi ve yurt dışında 320 bölgede kurban kesim organizasyonu yapacaklarını ve kurban vekaletleri aldıklarını söyledi.

"Kurban eti ister zimmi olsun, isterse harbi olsun her kesime verilebilir"

Peygamber Efendimizin, Veda Haccı'nda her bir yılı için 1 kurban yani 63 tane kurban kestiğini belirten Müftü Baran, "Kurban; Allah'a yaklaşmak demektir. Hazret-i İsmail misali Hazret-i İbrahim kendi oğlunu Allah'a kurban ettiyse bizler de bu kurban üzerinden kendi nefsimizi, malımızı Allah'a kurban etmemiz gerekiyor. Kurban, hicretin 2. yılında farz kılınmıştır. İmam Ebu Hanife'ye göre kurban kesmek vaciptir, diğer müçtehit imamlarımıza göre ise kurban kesmek sünnet-i müekkededir. Kurban bu zamanda kesilmesi gereken bir ibadet olmakla beraber ihtiyaç sahiplerine, fakirlere dağıtılması için önemli bir yardımlaşma örneğidir. Bu kurban kesimi ve dağıtımı ibadetin yanında insanlık borcu gibidir. Kurban kesmek gereklidir, fakir ve ihtiyaç sahibi ailelerin sofralarına yılda bir kez dahi ikramda bulunmak gücü yetenin üzerine sünneti- müekkededir. Bazı aileler var ki belki yıldan yıla ancak kurbanda kırmızı et yiyebiliyorlar. Kurban ile zekât arasında fark vardır. Zekat sadece fakir Müslümanlara verilir fakat kurban eti ister zimmi olsun, isterse harbi olsun her kesime verilebilir. Kurban eti bir ikramdır, bu manada ayrım yok. Dolayısı ile kurban kesmek öyle bir şekilde özendirilmiş ki peygamber Efendimiz, (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'gücü yettiği halde kurban kesmeyen bizim namazgahlarımıza uğramasın' diye buyurmuştur. Peygamber Efendimiz son Veda Haccı'nda her bir yılı için 63 tane kurban kesmiştir. Ve ümmetine de bunu tavsiye etmiştir. Kurbanda aranan özelliklere baktığımızda kurbanda değerini düşürecek eksiklikler olmamalıdır, ayıplardan salim olmalıdır. Kurban kesilecek hayvan sakat, kör, boynuzu kırık, yaralı ve çok zayıf olmayacak. Büyük baş hayvanlarda 2 yaş, küçükbaş hayvanlarda en az 6 aydan sonra olması gerekir. Kurbanın en faziletlisi bir hisseye bir sahsın olmasıdır. Büyükbaş hayvana 7 kişi ortak olabilir. Kurban hayvanların en iyisi deve olmalıdır. Deve yoksa sığır böyle sırasıyla koyun ve keçi olmalıdır. Amaç kan akıtmaktır deyip tavuk horoz kesmek kurban sayılmamaktadır. Hangi hayvanların kurban olacağı fıkıh kitaplarımızda mevcuttur. Büyükbaş hayvanlarda deve, manda, sığır, inek küçükbaş hayvanlarda koyun ve keçi kurban olarak kesilebilir." İfadelerine yer verdi.

"Hisseli kurbanlarda her hissedara eşit kilolarda dağıtım yapılmalıdır"

Taksitle kurban alınabileceğini belirten müftü Baran, "Türkiye Diyanet Vakfı olarak yurtiçi ve yurt dışı kurban kesim vekaletlerini alıyoruz. Yurt içi 11.750 TL, yurt dışı 4.750 TL olarak kurban vekaletlerini alıyoruz. Geçen yıl Türkiye Diyanet Vakfı olarak 750 bine yakın kurban vekaleti alarak dağıtımlarını gerçekleştirdik. Dünyanın 82 ülkesinde 320 bölgede kurban kesim programımız olacaktır. Bu anlamda vatandaşlarımızın vekâletlerini yurt içi ve yurt dışı alıyoruz. Kurban sahibi ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü olmak için bu hizmeti yerine getireceğimizi halkımıza duyuruyoruz. İster kredi kartı ister normal taksitlerle kurban alabilirsiniz. Taksitin ilk ödemesini yaptığınızda artık mal sahibi olduğunuz için taksitle kurban kesebilirsiniz. Fakat 7 kişilik hisseli kurbanlarda imam Ebu Hanife'ye göre bu hissedarların hepsinin kurban niyetiyle olması lazım. İmam Şafii'ye göre 7 kişinin kurban niyeti olmasına gerek yok. Aralarında 'sadaka kurban veya normal et almak için hisseye gireceğim' diyorsa olabilir. Ama önemli olan husus hisseli kurbanlarda her hissedara eşit kilolarda dağıtım yapılmalıdır. Göz kararıyla yapılan dağıtımlar olmamalıdır. Dolayısıyla kurban ister hisseli olsun, isterse tek başına olsun bütünüyle ibadet niyetiyle olması lazım." dedi.  (İLKHA)