Halepçe ve Karacadağ Mayın Şehitleri katliamlarının yıldönümünde yaşanmış zulümleri dile getiren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, katliamların müsebbiplerinden hesap sorulması gerektiğini söyledi.

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Halepçe ve Karacadağ Mayın Şehitleri katliamlarının yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yaparak, bu katliamları yapan zalimlerin yargılanması gerektiğini ifade etti.

Halepçe Katliamı'nın sadece Saddam eliyle yapılmadığını, Saddam kadar ABD ve batılı devletlerinin de suçlu olduğunu belirten Tanrıkulu, "Mart ayı uzun yıllardan beridir Mustazaflar Cemiyeti tarafından ‘Dünya Mustazaflar Haftası' olarak tayin edilmiş ve özellikle bu ayda mazlum ve mustazaflara yönelik yapılan saldırı ve katliamlar çeşitli etkinliklerle gündemleştirilmektedir. Bugün de mazlum ve mustazaf Kürt halkının yaşadığı katliamlardan Halepçe'nin yıldönümünde bulunmaktayız. Zalim Saddam tarafından kimyasal silahlar ve insanlık dışı vahşi yöntemlerle Müslüman olduklarından ve zalimlerin safında yer almadıklarından dolayı Halepçe halkı, kimyasal silahlarla, maalesef kadın-çocuk-yaşlı denmeden vahşi bir şekilde katledildi. Bu zulmü mazlum halka reva gören Saddam ve yandaşları her ne kadar idam edildiyseler de biz inanıyoruz ki bunlar, yapmış oldukları zulüm ve katliamların bedelini ahirette çok daha ağır bir şekilde ödeyeceklerdir." dedi.

"Halepçe katliamından ötürü ABD ve kimi Avrupa ülkeleri de yargılanmalıdır"

Saddam'a kimyasal silahları veren ABD ve batılı ülkelerin de yargılanılması gerektiğine dikkat çeken Tanrıkulu, şunları ifade etti: "Halepçe katliamı ve onun gibi katliamlarda gözden kaçan bir husus var ki, bunların başında zalim Saddam'a kimyasal silahları veren başta ABD ve kimi Avrupa ülkeleri olmak üzere batılı devletlerin hiçbir şekilde yargılanmaması ve bunların göz ardı edilmesidir. Oysaki Saddam'ı zalimleştiren, mazlum ve Mustazaf insanların üzerine salan ABD ve batılı devletlerdir. Bundan dolayı kimyasal silahlar başta olmak üzere her türlü silahı verip kendi halkı üzerinde deneme imkânı veren batılı ülkeleri de kınayarak lanetliyoruz. Bu ülkelerin yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaları için her türlü girişimde bulunulmasını gerekir. Bu konuda duyarlı insanların veya soruşturma başlatabilecek savcıların re'sen bile olsa dava açmaları örneklik açısından önemlidir."

"21 yıl önce Kuzey Kürdistan'da, 27 yıl önce de Güney Kürdistan'da Kürt halkı Müslüman kimliğinden dolayı katledildi"

Diyarbakır'ın Karacadağ bölgesinde 1994 yılında Gogwerî köylülerinin PKK tarafından yola döşenen mayının patlaması sonucu katledilmesini kınayan Tanrıkulu, "İki gün önce Karacadağ mayın şehitlerinin katledilişlerinin yıldönümüydü. Ne yazık ki 21 yıl önce Kuzey Kürdistan'da, 27 yıl önce de Güney Kürdistan'da Kürt halkı Müslüman kimliğinden dolayı katledildi. Güney Kürdistan'da zalim Saddam eliyle bu yaşanırken, Kuzey Kürdistan'da ise Kürtlerin hak ve hukuku için mücadele ettiğini iddia eden örgüt tarafından bu zulüm yapıldı. Köy yollarına mayın döşeyerek 50'ye yakın insanı hedef aldılar. Bunlardan 11'i şehit edildi, birçoğu da yaralandı. Bu vesile ile o şehitlere de Allah'tan rahmet diliyoruz." ifadelerinde bulundu.

"Saddam ve onun gibilerinin akıbetinden ders çıkarılmalıdır"

Tanrıkulu, açıklamasının sonunda tüm zalimlerin Saddam'ın akıbetinden ders çıkarması gerektiğini belirterek şunları ifade etti: "Bölgemizde sayısız sivil katliamına imza atan örgüt ve yöneticileri de Saddam ve onun gibilerinin akıbetinden ders çıkarmalıdır. Bu örgüt, halkımıza zulmetmekten, en temel hakkı olan özgürlüklerini kısıtlamaktan vazgeçmelidir. Elindeki baskı unsurlarını da bir tarafa bırakıp bu halka hizmet etmeye başlamalıdır. Zihniyet olarak da, pratik olarak da kendini geliştirmelidir. Karacadağ'da ve Halepçe'de vahşice katledilen mazlum Kürt halkına tekrar Allah'tan rahmet diliyor ve bu tür katliamların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum." (İLKHA)