Mustazaflar Cemiyeti, ‘Dünya Mustazaflar Haftası’ münasebetiyle yayımladığı açıklamada, emperyalistlerin ekmiş olduğu fitne ve fesat ateşinin, İslam coğrafyasının dört bir yanını yaktığı belirtildi.

Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından ‘Dünya Mustazaflar Haftası' münasebetiyle yayımlanan açıklamada, emperyalistlerin ekmiş olduğu fitne ve fesat ateşinin İslam coğrafyasının dört bir yanını yaktığı belirtilerek, kaos içinde olmayan bir tek İslam beldesinin kalmadığına dikkat çekildi.

Dünyada mazlum ve mustazaflarının içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bu hafta da Halepçe Katliamı, Şeyh Ahmet Yasin'in şehadeti ve büyük âlim Bediüzzaman Said Nursi'nin de vefat yıldönümünün olduğu biliniyor.

16-23 Mart "Dünya Mustazaflar Haftası" münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"16 Mart 1988 tarihinde Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Kürtlere karşı işlemiş olduğu kimyasal vahşet hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor. Saddam; Fransa, Almanya ve Hollanda'dan aldığı silahlarla önce kendi halkına ve İran'a, sonra da yine Irak'ta yaşamakta olan Kürtlere karşı vahşi bir saldırı başlattı. Bu saldırı o kadar acımasızcaydı ki Saddam, değil hiçbir insana Allah'ın yarattığı hiçbir canlıya kullanılmayacak derecede iğrenç olan kimyasal silahlarla saldırdı. Bu saldırılar sonucunda 5000 kişi şehid oldu. Tarihe Halepçe Katliamı olarak geçen bu vahşetin sonucunda yüz binlerce insan, kullanılan kimyasal silahların etkisiyle sakat kaldı veya kalıcı derecede hastalıklara yakalandı. Halepçe Katliamının 28'inci yıldönümünde Fosfor ve Hardal gazlarıyla toplu bir şekilde katledilen mazlumları bir kere daha rahmetle anarken, katillerini de lanetle anıyoruz."

Şeyh Ahmet Yasin'in de yâd edildiği açıklamada, "22 Mart 2004'te ise siyonist israil'in saldırısı sonucu, tekerlekli sandalyesindeki Şeyh Ahmet Yasin şehadet mertebesine ulaştı. ömrünün büyük bir bölümünü tekerlekli sandalyede geçirmesine rağmen mücadele ruhunu hiçbir zaman kaybetmedi ve siyonistlerin en büyük korkusu oldu. Allah şehadetini kabul etsin ve kanını ümmetin dirilişiyle Kudüs'ün kurtuluşuna vesile kılsın." denildi.

ömrünü iman hakikatlerine adayan Bediüzzaman Hazretlerinin de anıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Yine 23 Mart 1960'da büyük âlim Üstad Bediüzzaman Said Nursi Şanlıurfa'da vefat etti. ömrü iman ve Kur'an hizmetinde geçen İslam kahramanı Bediüzzaman, nice istibdat dönemlerinde korkusuzca hakkı haykırdı. Neşrettiği Risaleleriyle milyonlarca gönle iman tohumları ekti. Yüce Rabbimiz ona da rahmetiyle muamele eylesin."

İslam coğrafyasının içinde bulunduğu acı duruma dikkat çekilen açıklamada, "Gün geçmiyor ki başta mazlum coğrafyamız olmak üzere yeni katliamlar ve mağduriyetler ortaya çıkmasın. Emperyalistlerin ekmiş olduğu fitne ve fesat ateşi bugün İslam coğrafyasının dört bir yanını yakıyor. öyle ki kaos ve karışıklık içinde olmayan bir tek İslam beldesi kalmadı. Geçmişte Filistin, Çeçenistan, Afganistan gibi birkaç İslam beldesi kanayan yara iken emperyalistlerin kirli oyun ve emelleri sonucunda tüm coğrafyamız yakıp yıkılıyor. Milyonlarca insan yerlerinden ve yurtlarından hicret etmek zorunda kalıyor." diye belirtildi.

Açıklamanın sonunda ise müstekbirlerin saldırıları sonucu zulme uğrayıp, katledilen başta Halepçeli mazlumlar olmak üzere tüm mustazaflara rahmet dilendi. (İLKHA)

Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni:

DÜNYA MUSTAZAFLAR HAFTASI BASIN AÇIKLAMASI

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Biz istiyorduk ki, yeryüzünde zayıf bırakılmış kimselere/mustazaflara iyilik edelim, onları varisler kılalım. Onları yeryüzünde iktidara getirelim. Firavun'a, Haman'a ve onların ordularına onlardan sakındıkları şeyi gösterelim. (Kasas: 5–6)

Bilindiği üzere her Mart ayının 3. haftası, 16-23 Mart tarihleri "Dünya Mustazaflar Haftası" olarak anılmaktadır. Dünyada mazlum ve mustazafların içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek amacıyla belirlenen bu haftada, yapılan etkinliklerle yaşanan mağduriyetlere dikkat çekilmektedir.

16 Mart 1988 tarihinde Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Kürtlere karşı işlemiş olduğu kimyasal vahşet hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor. Saddam; Fransa, Almanya ve Hollanda'dan aldığı silahlarla önce kendi halkına ve İran'a, sonra da yine Irak'ta yaşamakta olan Kürtlere karşı vahşi bir saldırı başlattı. Bu saldırı o kadar acımasızcaydı ki Saddam, değil hiçbir insana Allah'ın yarattığı hiçbir canlıya kullanılmayacak derecede iğrenç olan kimyasal silahlarla saldırdı. Bu saldırılar sonucunda 5000 kişi şehid oldu. Tarihe Halepçe Katliamı olarak geçen bu vahşetin sonucunda yüz binlerce insan, kullanılan kimyasal silahların etkisiyle sakat kaldı veya kalıcı derecede hastalıklara yakalandı. Halepçe Katliamının 28'inci yıldönümünde Fosfor ve Hardal gazlarıyla toplu bir şekilde katledilen mazlumları bir kere daha rahmetle anarken, katillerini de lanetle anıyoruz.

22 Mart 2004'te ise siyonist israil'in saldırısı sonucu, tekerlekli sandalyesindeki Şeyh Ahmet Yasin şehadet mertebesine ulaştı. ömrünün büyük bir bölümünü tekerlekli sandalyede geçirmesine rağmen mücadele ruhunu hiçbir zaman kaybetmedi ve siyonistlerin en büyük korkusu oldu. Allah şehadetini kabul etsin ve kanını ümmetin dirilişiyle Kudüs'ün kurtuluşuna vesile kılsın.

Yine 23 Mart 1960'da büyük âlim Üstad Bediüzzaman Said Nursi Şanlıurfa'da vefat etti. ömrü iman ve Kur'an hizmetinde geçen İslam kahramanı Bediüzzaman, nice istibdat dönemlerinde korkusuzca hakkı haykırdı. Neşrettiği Risaleleriyle milyonlarca gönle iman tohumları ekti. Yüce Rabbimiz ona da rahmetiyle muamele eylesin.

Gün geçmiyor ki başta mazlum coğrafyamız olmak üzere yeni katliamlar ve mağduriyetler ortaya çıkmasın. Emperyalistlerin ekmiş olduğu fitne ve fesat ateşi bugün İslam coğrafyasının dört bir yanını yakıyor. öyle ki kaos ve karışıklık içinde olmayan bir tek İslam beldesi kalmadı. Geçmişte Filistin, Çeçenistan, Afganistan gibi birkaç İslam beldesi kanayan yara iken emperyalistlerin kirli oyun ve emelleri sonucunda tüm coğrafyamız yakıp yıkılıyor. Milyonlarca insan yerlerinden ve yurtlarından hicret etmek zorunda kalıyor.

Dünya Mustazaflar Haftası münasebetiyle, müstekbirlerin saldırıları sonucu zulme ve gadre uğrayıp İslam yolunda şehadet şerbetini içenleri, Halepçe Katliamı şehidlerini rahmetle anıyoruz.

MUSTAZAFLAR CEMİYETİ GENEL MERKEZİ