Arafe gününde mahkum ailelerinden basın açıklaması

Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesinde bir araya gelen “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi” düzenledikleri basın açıklaması ile kumpas sonucu mahkum edilen yakınlarının yeniden yargılanmasını istedi.
İslami hizmetlerinden dolayı cezaevinde bulunan mahkum ailelerinin oluşturduğu "28 Şubat ve FETö Mağduru Aileleri İnisiyatifi", Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesinde basın açıklaması yaptı.
1992 yılında FETö kumpasları sonucu tutuklanarak cezaevine konulan mağdur İbrahim Halil Göv'ün ailesi, ‘Af değil, lütuf değil, adalet istiyoruz' diyerek basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını 24 yıldır ağabeyi cezaevinde bulunan Zübeyde Göv okudu. Mahkûm ailelerinin çektikleri sıkıntıları dile getiren Göv, şöyle konuştu:
Göv, "28 Şubat öncesi ve sonrası olmak üzere 15 Temmuz darbe girişimine kadar gelinen süreçte, İslami hassasiyetlerinden dolayı gözaltında vahşice işkencelerden geçirildikten sonra zindanlara atılan ve on yılları bulan bir süredir cezaevlerinde tutsak edilen her kesimden Yusufî kardeşlerimizin hak ve hukukları için her türlü gayret ve çabayı sarf etmek amacıyla Şanlıurfa'da 28 Şubat ve FETö Mağduru Aileleri İnisiyatifi adında bir oluşumun ilk adımlarını bugün atmış bulunuyoruz. 28 Şubat ve FETö Mağduru Aileleri İnisiyatifi gönüllük esasına dayanmaktadır. İnisiyatifimizin temel dayanağı Yüce Rabbimizin rızasıdır. İnisiyatif gönüllülük esası üzerine bina edildiği için, her kesimden mağdur ailenin, inisiyatife müracaat edip üye olabilecekler ve sorumluluk üstlenebilecekler." dedi.
"Her geçen gün oynanan tiyatroların perde arkası gün yüzüne çıkmaktadır"
Yusufilerin mütedeyyin kimliklerinden dolayı yıllardır kumpaslar sonu cezaevinde tutulduğunu söyleyen Göv, "Eşleri, babaları ve kardeşleri İslami kimliklerinden dolayı hedef tahtasına oturtuldu. Yıllardır kumpaslar sonucu zindanlarda tutulan bu kardeşlerimiz sadece ve sadece mütedeyyin kimliklerinden dolayı hedef tahtasına oturtulmuşlardır. Bu insanların masumiyeti her geçen gün daha bir iyi anlaşılmakta ve zamanında oynanan tiyatroların perde arkası gün yüzüne çıkmaktadır. Geçen her zaman, bu masum insanların demir parmaklıklar arkasında kalmasına neden olan ve bunda direten sorumluların boynunda bir vebaldir. Geçmişte ne kadar büyük zulümler yapılmışsa, bu mustaz'af insanların halen beton duvarlar ve kafesler ardında kalmaları da aynı zulmün devamı niteliğindedir." ifadelerini kullandı.
"Mağdur aileler olarak kimseden herhangi bir lütuf ve af dilemiyoruz"
Haklarının geri verilmesini ve bunun için de gerekli olan sürecin işletilmesini talep eden Göv, son olarak unları söyledi:
"Şanlıurfa'da İnisiyatifimizi ilan ettiğimiz bugün ve saatte, yetkililere hitaben ilk mesajımızı buradan siz basın mensupları aracılığıyla vermek istiyoruz. Mağdur aileler kimseden herhangi bir lütuf ve af dilemiyoruz. 28 Şubat ve öncesinden, son yaşanan FETö tecrübesine kadar olan zaman diliminde, İslami kesimlere yapılan haksız, hukuksuz baskılar, operasyon ve algılar sonucu tutsak edilen kardeşlerimize haklarının geri verilmesini ve bunun için de gerekli olan süreç ne ise işletilmesini talep ediyoruz. Kamuoyundan ve halkımızdan, girdiğimiz bu yolda bizlere duacı ve yardımcı olmalarını bekliyor, sesimize ses, gücümüze güç katmalarını istiyor ve rica ediyoruz."
48 bayramdır ağabeylerini görmediklerini söyleyen mahkum yakınları, yetkililere çağrıda bulunarak af istemediklerini adalet istediklerini söylediler.
Ağabeyinin hiçbir suçu olmadığını söyleyen Nazlı Göv, ise "Ağabeyimin bir suçu yoktur. Sadece FETö kumpasları sonucu cezaevindedir. Adalet istiyoruz. Onlardan af dilenmiyoruz adalet istiyoruz. 48 bayramdır ağabeyimizi görmedik. Sadece demir parmaklar arkasında görüyoruz. Bayramda sadece görüş gününde sorarız. Başka bir gün soramayız. Ondan sonra telefonla sadece konuşuruz. Erdoğan'a ve başbakana sesleniyorum. Erdoğan'da cezaevine girdi. O bizi anlaması lazımdı ama halimizi anlamıyor." dedi.
"Yeter artık bu zulüm bitsin"
Ağabeysini cezaevine atan hakim ve savcıların tutuklandığını söyleyen Zübeyde Göv, "Ben henüz 4 yaşındayken ağabeyim İbrahim Halil Göv cezaevine girdi. Benim şuan 2 çocuğum var ama o halen cezaevinde. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Bütün aileler adına yeter artık bu zulüm bitsin. Avukatların tüm girişimlerine rağmen bir sonuç alamıyoruz. Ceza veren polisler, hakimler ve savcıların hepsi FETö'den dolayı cezaevine atıldı." ifadelerini kullandı.
"Sadece adalet istiyoruz"
Kendisinin doğmadan dayısının cezaevine atıldığını söyleyen Merve Göv ise, "Daha ben doğmadan dayımı cezaevine attılar. Sadece İslami mücadelesinden dolayı 24 yıldır cezaevine girmiştir. Biz hiçbir şekilde af dilemiyoruz. Sadece adalet istiyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Biz sadece adalet istiyoruz. Kesinlikle af istemiyoruz." şeklinde konuştu. (Ramazan Casuk-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kurban Bayramı'nın paylaşma ve dayanışma ruhunu yaşatmak için harekete geçen Umut Kervanı Batman Derneği, bu yıl da binlerce ihtiyaç sahibi aileye kurban eti ulaştırmaya hazırlanıyor.
Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda ümmetin bayramını tebrik ederek, şehit aileleri, tutukluları ve muhacir Müslümanları selamladı, yeryüzündeki zulmün ortadan kalkması için herkesi daha çok çalışmaya çağırdı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşmak en doğal hakkıdır. Biz de bakanlık olarak bütün arkadaşlarımızla birlikte bu hakkı sonuna kadar tavizsiz, toleransız korumaya devam edeceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Ekonomi, dış politika ve güvenlik alanında attığımız adımları ‘Terörsüz Türkiye’ sürecimizle daha muhkem bir zemine oturttuk. ‘Terörsüz Türkiye’ menziline suhuletle vardığımızda daha güçlü, çok daha müessir bir geleceği, öyle inanıyorum ki hep birlikte kucaklayacağız.” dedi.