Çalışma koşullarının uygun olmadığını ve çok zor şartlar altında hizmet vermeye çalıştıklarını iddia eden Şanlıurfa Belediyesi bünyesindeki BELSAN A.Ş.’ne bağlı çalışan halk otobüsü şoförleri, Büyükşehir Belediyesi binası önünde toplanarak tepkilerini dile getirdi.

Yetkililer tarafından telefonlarına gönderilen mesajla Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi yanında bulunan Şair Nabi Kültür Merkezine çağrılan halk otobüsü şoförleri, şikâyet ettikleri sorunlarının konuşulması yerine kendilerine bilgilendirme seminerinin verilmesine tepki gösterdi.

Seminere katılmayan halk otobüsü şoförleri, çalıştıkları firma tarafından uygulanan çalışma sisteminin yanlış olduğunu, bu sorunları sık dile getirdikleri halde kimsenin sorunlarını çözmediğini iddia etti.

Çalışma sürelerinin çok uzun olduğunu ileri süren şoförler, aşırı yorgunluktan dolayı çoğu zaman kaza yaptıklarını, bundan dolayı hem kendilerinin hem de vatandaşın canının tehlikeye atıldığını belirtti.

İşe giriş çıkış saatlerinin belli olmaması için resmi olarak kayıt altına alınmadığını iddia eden şoförler, diğer tüm illerde uygulanan sistemin aynısının Şanlıurfa da uygulanmasını talep etti.

Şirketin çalışma sisteminin ezbere bir sistem olduğunu söyleyen şoförlerden İsmail adlı şahıs, "Biz daha önce resmi kayda göre bir gün 8 saat, diğer gün 10-11 saat arası çalışıyoruz. Bizim garaj girişimizde kart okutma cihazı diye bir şey yok. Yani işe giriş ve çıkış saatlerimiz konusunda herhangi bir resmi kaydımız yok. Sadece araçlarda kullandığımız şoför kartlarını okutuyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi şimdi de bizi haftada bir gün olmak üzere tam gün çalıştırma kararı almışlar. Yani sabah saat 5'te geleceksin akşam saat 7'de gideceksin. Bir saat önceden işe çıkıyoruz işi bırakma sonrasında da bir saat geçiyor. Üstelik gün boyunca tek başına çalışıyoruz. Şoför bir defa o direksiyona oturduğu zaman ayık bir şekilde oturamıyor." diye konuştu.

Normal şartlarda bir şoförün 8 saat çalışması gerektiğini söyleyen İsmail, şöyle devam etti: " O direksiyona geçiyorum gün boyu 4 ya da 5 dakika dinlenmeyle çalışıyorum. Lavaboya inemiyorum. Seferler aralarında verilen süre çok az. örneğin, toplamadan çarşıya 16 dakika vermişler. Siz sivil aracınızla kaç dakikada gidebilirsiniz? Kampüs yoluna 32 dakika verilmiş biz bu sürede nasıl yetişeceğiz. Bakın arkadaşlarımız yetişmek için saatte 110 kilometre hızla gidiyorlar. Bu sefer hızlı gidersen de yolda radar var. Bizim yediğimiz cezalar cebimizden gidiyor. Kaza yaptığımız zaman eğer suçlu ise cebimizden gidiyor. Kısacası şu an ezbere bir sistem var" dedi

Asgari ücrete yapılan zammın kendilerine yansıtılmadığını da iddia eden İsmail, maaşlarının dahi ne kadar olduğunu tam olarak bilmediklerini, diğer illerde uygulanan sistemin aynısının kendileri için de uygulanmasını istediklerini söyledi.

Adil olmayan bir ücret ve çalışma sistemlerinin ağır olduğunu ifade eden Abdullah isimli şoför ise, "Bizim demek istediğimiz bu konuda adil düzenleme istiyoruz. Çalışma sistemimiz çok ağır, bir robot olsa bile öyle çalışamaz. Biz sabah 06.00'da başlıyoruz akşam 18.00'e kadar. Sadece bir yarım saat duruyoruz o da yemek içindir. Biz arkadaşlarla beraber bu sisteme karşıyız. Bu sistemin değişmesi lazım yetkililerden ricamız budur." şeklinde konuştu.

Çok ağır olan şartlardan dolayı namaz kılmaya bile fırsat bulamadığını dile getiren Ahmet Ç. ise, yoğunluktan dolayı yanlış yöne dönerek namaz kıldığını söyledi.

Sistemin adil olması gerektiğini belirten diğer bir şoför Halil T. "Biz diyoruz ki adalet olsun. 3-5 kişinin emri altında yönetim olmaz. Denetlesinler bizi sabahtan akşama kadar 100 kişinin kahrını çekiyoruz. Üst düzey yetkililerle konuşmakla bu iş olmaz. Araç takip cihazından bizi arıyorlar yok neden 4 dakikaydı da neden 5 dakika beklediniz. Keyfi beklemedik. Çoluk çocuğumuz için gelmişiz buraya. Bize insan muamelesi yapılsın." diyerek tepki gösterdi. (İLKHA)