İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, “Çocuklarımızın Kur'an, cami ile buluşmasını önemsiyoruz ve bu irtibatın yıl boyunca devam etmesini istiyoruz.” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tüm Türkiye’de 25 Haziran'da milyonlarca çocuğun katılımıyla ‘Camide çocuk sesi vatanımın neşesi’ sloganıyla başlayan yaz Kur’an kursları, 17 Ağustos itibarıyla sona erecek.

Kur’an kurslarında yaklaşık iki ay süren eğitim sürecini değerlendiren İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, “Biz yaz Kur'an kurslarımızı önemsiyoruz. Çünkü yaz tatilinde okullar kapandıktan sonra gençlerimizin okuldan boşa düştüğü zamanlarda, onlarla gerek cami ortamında gerek Kur'an kursu ortamında olsun zamanımızı paylaşmayı, onların Kur'an’la buluşması, dini bilgilerle buluşmasını, camiyle buluşmasını önemsiyoruz. Bu irtibatın kış boyunca da devam etmesini istiyoruz.” dedi

Bu sene İstanbul’da açılır açılmaz 250 bin çocuğun Kur'an kurslarına kayıt yaptığını vurgulayan Yılmaz, "Hoca açığımız hemen hemen hiç olmadı. Zaten yapılacak kayıtlara göre tedbirimizi almıştık. Fahri hocalarımızdan da yararlanmak suretiyle Kur’an kurslarımızda hocasızlık sebebi ile geri gönderdiğimiz öğrenci olmadı. Dolayısıyla bu manada öğrencilerimizin dönemlik olarak yapılan Kur’an kurslarında hem kurban ikliminde hem de yaz tatilinde içerisinde Kur’an-ı Kerim öğrendiklerini, temel dini bilgilerden haberdar olduklarını ve bu manada okul esnasındayken imkânsızlık sebebiyle elde edemedikleri bilgileri burada kazanma şansına sahip olduklarını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Kur’an kurslarımızın daha da iyileştirilmesi adına öğrencilere daha farklı alternatifler sunulmalı"

Konuşmasında "Kur’an kurslarımızın daha da iyileştirilmesi, sürenin daha dikkatli kullanılması adına öğrencilerimize daha farklı alternatifler sunmalıyız.” diyen Yılmaz, “Belki biraz kamp ortamında çocuklara yaz okulu statüsünde Kur’an eğitimi alabilmeleri için ortamın oluşturulmasının çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bunu yapabilen Kur’an kurslarımız var. Gerek çevredeki sivil toplum kuruluşlarından yardım alarak, gerek çevre belediyelerden destek alarak bunu yapanlar var. Bu tür etkinlikler öğrenci ve öğretmenlerle daha fazla kaynaşma ortamı sağlıyor ve bu şekilde Kur'an kurslarımız cazibe merkezleri haline geliyor.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında Yılmaz şöyle konuştu: “Sadece Kuran eğitimi ve dini bilgileri öğretildiği yerlerde bir süre sonra tekrara düşülmesi ya da bir takım öğrencilik psikolojilerini ortaya çıkması gibi sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Ama bu tür yaz okulu statüsünde pikniği, gezisi, denizi olan Kur’an kurslarımız daha cazip hale geldiği muhakkaktır. Önümüzdeki süreçlerde bunları da hesaba katarak sivil toplum kuruluşlarımızla, belediyelerle çocuklarımıza hem yaz tatili ve yaz okulu hem de Kur’an-ı Kerim ve dini bilgiler aldırmanın derdinde olmayı hedefliyoruz.”

"Yaz Kur’an kurslarında tanıştıklarınızla irtibatı koparmayın"

Kur’an kurslarına gelen çocukların aldıkları eğitimin yazla sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, "Biz hocalarımızın hep şunu söylüyoruz: Sizin yazın bir şekilde tanıştığınız çevrenizde oluşmuş olan bu genç kardeşlerimizle hiç olmazsa hafta sonlarında kendi camilerimizde ve kurslarımızda misafir ederek onlarla periyodik programlarla bu ilişkilerinizi sürdürün diyoruz. Sizinle yolları kesişen bu öğrencilerle ilişkileriniz sürekli devam etsin. Çocuk sadece yazın aldığı bilgi ile sınırlı kalmasın. Onun için hayat tarzı haline gelsin. Hayatı okuma ve anlamlandırma manasında değeri olsun. Hamdolsun bunu yapan hocalarımız var. Yazın okuttuklarını kışın takip eden kardeşleriniz var, yapamayanlar da var. Ama bir şekilde camiye, Kur’an kursuna gelmiş çocuklarımızın kişilikleri açısından gelecekle ilgili hesaplamaları anlamında önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Yazın 1-2 ay süreyle de olsa Kur’an-ı Kerim kursuna gelenler, gelmeyenlere göre çok daha kazançlı durumdalar.” ifadelerini kullandı.

Dini eğitimin devam etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Yılmaz, “Hocalarımızın oraya atacakları sevgi tohumları önemli ama ailelerin de bunu sadece iki aylık Kur’an kursu ile bitmediğini, bunun ertesi sene veya kış boyunca sürdürülmesinin gerekli olduğunu onlara hissettirmeleri gerekiyor. Aileler çocuklarının motive ederlerse ve hocalarımız da üzerlerine düşeni yaparlarsa bu irtibat kış boyunca da devam eder.” dedi.(Nizamettin Aşkın-İLKHA)