Türkiye’de yaşlı nüfusun yüzde 16’sı yalnız yaşıyor

Türkiye’de kurumsal olmayan nüfus içerisinde yaklaşık 5,5 milyon kişinin, 65 yaş ve üstü fertlerden oluştuğu görüldü. Bu fertler içinde tek başına yaşayanların oranı yüzde 16 oldu.
Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2013 yılı sonuçları verilerine göre; Türkiye'de kurumsal olmayan nüfus içerisinde yaklaşık 5,5 milyon kişinin, 65 yaş ve üstü fertlerden oluştuğu görüldü. Bu fertler içinde tek başına yaşayanların oranı yüzde 16 oldu. Yalnız yaşayan 65 yaş ve üstü fertlerin yüzde 78'ini kadınlar, yüzde 22'sini ise erkekler oluşturdu.
10 yaşlı fertten 2'si sağlık durumunu iyi olarak değerlendiriyor
Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre; genel sağlık durumunu değerlendiren 65 yaş ve üstü fertlerden yüzde 0,7'si sağlık durumunu çok iyi, yüzde 17,8'i iyi, yüzde 39,1'i ise ne iyi ne kötü olarak değerlendirdi. Sağlık durumunu kötü olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 35,7 iken çok kötü olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 6,8 oldu.
Yoksulluk oranı 65 yaş ve üstü nüfusta yüzde 17,9 oldu
2013 yılı itibarıyla, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre Türkiye'de yoksulluk oranı yüzde 22,4 iken, 65 yaş ve üstü nüfusta bu oran yüzde 17,9 oldu.
Avrupa Birliği'ne üye 28 ülke genelinde 65 yaş ve üstü için yoksulluk oranı yüzde 13,8 iken, ülkeler itibarıyla incelendiğinde İzlanda yüzde 4 ile bu yaş grubunda en düşük yoksulluk oranına sahip ülke oldu. Bu ülkeyi Macaristan (yüzde 4,4) ve Hollanda (yüzde 5,5) takip etti.
Diğer taraftan, İsviçre yüzde 29,5 ile 65 yaş ve üstü nüfusta yoksulluk oranı en yüksek Avrupa ülkesi oldu. İsviçre'yi, Bulgaristan (yüzde 27,9) ve Estonya (yüzde 24,4) izledi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Diyetisyen Zehra Göktaş Asrak, yaz aylarında artan sıvı ve mineral kaybının yalnızca su içerek giderilemeyeceğini belirterek, beslenme düzeninin fermente süt ürünleriyle desteklenmesi gerektiğini vurguladı; ayrıca, yaz mevsimini sağlıklı geçirmek için öğün atlamadan, hafif, düşük tuzlu ve lif oranı yüksek gıdalarla beslenmenin önemine dikkat çekti.
Diş Hekimi Murat İnce, toplumda yaygın olarak yapılan bazı hataların diş sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturduğunu belirtti.
Tıbbi olarak pek çok enfeksiyona karşı etkisi olan sünnetin, yenidoğan döneminde yapılması birçok avantaj sağıyor.
Sosyal medyanın sosyal fobiyi desteklediğini de anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Ellerinden düşmeyen tabletler, onların sosyal becerilerinin gelişmesini engelleyerek kaçıngan bir kişilik yapısına yol açıyor. Belki sosyal fobik gibi görünmüyorlar ama tembelleşiyorlar, yetenekleri köreliyor." dedi.