HÜDA PAR Milletvekili Dinç, TBMM'de gündemi değerlendirdi

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Mersin ve Diyarbakır illerinde gerçekleştirdiği temaslarda vatandaşların kendilerine ilettiği sorun ve sıkıntıları TBMM’de düzenlediği basın toplantısında kamuoyuyla paylaştı.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Mersin ve Diyarbakır illerinde gerçekleştirdiği temaslarda vatandaşların kendilerine ilettiği sorun ve sıkıntıların yanı sıra hafta sonu Diyarbakır'da düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"na ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
"Hangi kötülüğü konuşsak CHP'de var"
Dinç, "CHP denilen partinin kalkıp HÜDA PAR hakkında konuşması ayrı bir problemdir, hiçbir şekilde onun HÜDA PAR hakkında olumsuz bir kelime bile sarf edecek bir hakkı yoktur. Çünkü CHP'nin geçmişi ortadadır. Şu anda geçmişiyle yüzleşmemiştir. Geçmişi Dersim, Zilan ve binlerce katliamalarla doludur. Sadece katliamalar değil kadına şiddetten bahsediliyor. Bizzat küçük kız çocukları yaktığına dair belgeler var. Yaptıkları vahşetler belgeler halinde burada duruyor. Hangi konu deseniz bu CHP'de toplanmış. Bugün hangi kötülüğü konuşsak CHP'de var. Mesela taciz... bugün taciz konusunda dosyası kabarık olan CHP'den başka bir parti var mı? Bunu kamuoyunun takdirine sunuyorum. Yolsuzluk deseniz, arsızlık deseniz... bu konuda CHP, HÜDA PAR hakkında en son konuşması gereken partidir. Bunu belirtmiş olalım." dedi.
"Silah bir hak arayışı olmasın"
Diyarbakır'da Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'nın yapıldığını hatırlatan Dinç, "Kürt Meselesine İnsani Çözüm dedik. HÜDA PAR, bu meseleyi insani olarak çözelim, dedi. Bu konuda sadece HÜDA PAR üyeleri orada konuşmadı. HÜDA PAR'ın başkanları orada konuşmadı. Farklı siyasi görüşlere mensup partilerin milletvekilleri konuştu. Geçmiş milletvekilleri konuştu. Kanaat önderleri, alimler ve sivil toplum kuruluşları başkanları konuştu. Orada 30 milyona yakın Kürt halkı var diyoruz. İnsani talepleri var, biz bu insanların içerisindeyiz. Bu insanların taleplerini bir çalıştayın sonuç bildirgesi olarak halkla paylaştık. İnsani bir çözüm olsun, şiddet bir çözüm arayışı olmasın. Silah bir hak arayışı olmasın. Türküyle Kürdüyle beraber yaşayacağımız bu memlekette hep beraber birbirimizi anlayacak şekilde bu memlekete yaşayalım, diye bunu belirttik ama maalesef bu zihniyete sahip partinin hem üyeleri hem milletvekilleri hiç sonuç bildirgemizi okumadan tüm tuşlara basarak akıllarına ne geliyorsa rastgele hakaretlerde bulundular ve zehirli bir dil kullandılar. Biz onların söyledikleri hakaretleri olduğu gibi onlara iade ediyoruz. Biz onların seviyesine düşmüyoruz. Ancak biz de bildiğimiz hakikatleri ve doğruları da hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan özgürce dile getiriyoruz. Bu konuda diyoruz ki diyaloğun kapısı açık olsun. Eğer siz diyaloğun kapısını kapatırsanız şiddetin kapısı aralanır. Bundan dolayı biz diyalogla bu meselenin rahat bir şekilde çözüleceğine inanıyoruz. Bu meselenin konuşulması gereken yer de Meclis'tir ve Ankara'dır. Eğer Meclis'te bu konuda konuşulursa hem Ankara'da huzur olur hem Diyarbakır'da huzur olur hem memleketimiz huzur ve güvene ulaşır." ifadelerine yer verdi.
"HÜDA PAR olarak kollarımızı sıvadık memleketimize hizmet etmek istiyoruz"
Konuyla ilgili Dinç, son olarak şunları aktardı:
"Tabi partimizle ilgili maalesef 85 milyon vatandaşımızın gözünün içine baka baka yüzü kızarmadan iftirada bulunuyor. Yok 'bekar kadınları sahiplendiriyorlar' bu söz nerede geçiyor. Biri çıksın delilini önümüze koysun... ama onlarda bu konuda haysiyet yoktur. Onları buna davet etmek bile beyhudedir çünkü onları işi gücü algıdır. Onların işi gücü toplumu manipüle etmektir. Onların işi gücü bu Meclis'in koltuklarını şovmenlik için kullanmaktır. Hem Meclis koltuklarını şovmenlik yapmak hem de toplumu bu konuda manipüle etmektir. Onların derdi bu memlekete hizmet etmek değildir. Biz HÜDA PAR olarak kollarımızı sıvadık memleketimize hizmet etmek istiyoruz. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla hiç fark etmeksizin bunları kardeş bilip bu memlekete hizmet etmek istiyoruz. Biz alemlerin efendisi Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ayağının altına aldığı ırkçılığı baş tacı etmeyeceğiz."
"Diyarbakır'da yapılması planlanan hastane vaktinde yapılsaydı vatandaşlarımız bu mağduriyeti yaşamayacaktı"
Yapılmakta olan Diyarbakır Şehir Hastanesi ile ilgili konuşan Dinç, "Diyarbakır'ımızı gezdik Diyarbakır'daki vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Diyarbakır'daki vatandaşlarımızı her ziyaret ettiğimizde sürekli ilettikleri bir problem var. MHRS'den randevu alamıyoruz. Hastaneye gidiyoruz sıra çok var. 2-3 ay sonrasına randevu veriliyor. Sağlık konusunda istedikleri hizmeti alamıyorlar. Bu problemin temelinde şehir hastanesinin yapılmaması yatıyor. Diyarbakır'da yapılması planlanan hastane vaktinde yapılsaydı vatandaşlarımız bu mağduriyeti yaşamayacaktı. 2015'te kararı alınan şehir hastaneleriyle ilgili maalesef 2018'de Elâzığ'da faaliyete geçti. Seçim bölgem olan Mersin'de de 2017'de hastane faaliyete geçti. Farklı illerde bu hastaneler faaliyete geçti. Ancak Diyarbakır'da şehir hastanesi halen yapılmış değildir. Bundan önceki valimiz 2023'te bu şehir hastanesi bitecek dedi ama şehir hastanesi yapılmadı. 2025'in sonunda bu şehir hastanesi teslim edilecek deniliyor. Ancak halen ortada şehir hastanesi yok. Bir kısmı yapılmış süreç çok yavaş ilerliyor. Bu konuda vatandaşın temennisi, bizim de çağrımız şudur; bu şehir hastanesinin bir an önce yapılması gerekiyor. Çünkü yıllar sonra şehir hastanenin ihtiyaç olduğu tespit edilmiş. Hastaların tedavi olmasının bir gereklilik olduğunu siz tespit etmişsiniz ama bu bin vatandaş şu anda nerede tedavi ediliyor, nerede yatıyor? Bunu sorgulamak lazım. Her şeyden önce Diyarbakır'daki şehir hastanesinin bir an önce bitmesi lazım. Bu şehir hastanesi artık yılan hikayesine döndü. Bunun için ciddi bir şekilde bir takibat da yapılması gerekiyor. Eğer bu şehir hastanesi vaktinde yapılsaydı o zamanki tespite göre 1 milyar 93 milyona denk geliyordu. Şu anda fiyatı 4 kat artmış. Açıkçası 3 tane hastane arada eridi gitti. Bundan dolayı daha fazla mağduriyetlerin yaşanmaması adına bu hastanenin bir an önce yapılması gerekiyor." şeklinde belirtti.
"45 kilometrelik yol ücreti 300 TL'ye"
Seçim bölgesi olan Mersin ile ilgili ulaşım problemini dile getiren Dinç, "Mersin'de ulaşım ile ilgili bir problem var. Bildiğiniz üzere Mersin'de 2024'te Uluslararası Çukurova Havalimanı açıldı ve hem Mersin'imiz için hem bölge illeri için katkı sundu. Ancak ulaşım ile ilgili şöyle bir problem var. Hem bölge illerden havaalanına gelenler hem de Mersin'den havalimanına gidenler için tahsis edilen araçların maalesef yol ücretleri çok yüksek. Sadece Mersin için örnek vereyim. Mersin ile havaalanı arasında 45 kilometre var. Bu 45 kilometrelik yol ücreti 300 TL'ye tekabül ediyor. Sadece Mersin ilimiz için değil bölge illeri için Adana, Osmaniye, Hatay ve Niğde'ye kadar bu illerdeki vatandaşlarımız uçakla seyahat yapmak için Mersin Çukurova Havalimanına geliyorlar. Ancak buralardaki ücretler çok yüksek. Bu durum vatandaşlarımızı çok ciddi manada mağdur ediyor.
Bu konu Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nde de konuşuldu, tartışıldı. Siyasi partilerin çoğu bundan rahatsız. Biz diyoruz ki bu konuda bir düzenleme yapılmalı. Vatandaşın alım gücü ortada, enflasyon ortada, zaten ciddi bir mağduriyet var.
Bununla birlikte Ulaştırma Bakanımıza vermek üzere bir soru önergesi hazırladım. İnşallah bu soru önergemizi de Bakanımıza sunacağız. Bu fiyat neye göre belirlendi. Bunun denetimi var mı? Vatandaşları mağdur etmeyecek şekilde makul seviye çekilecek mi ya da belediye araçları tahsis edilecek mi? Bu konuda soru önergemizi verdik. İnşallah hem Mersinimizi hem de bölge illerini rahatlatacak makul bir seviyeye çekecekler." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Kadın ve Aile Başkanı Aynur Sülün, 23 Şubat Pazar günü Ankara’da düzenleyecekleri ‘Son Kale Aile’ temalı panel öncesi yaptığı açıklamada, “Son kalemiz, son sığınağımız kaldı, o da ailemiz. Ailemiz büyük bir tehlike ile karşı karşıya…” dedi.
HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı, 15-16 Şubat’ta “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” ile ilgili suç duyurusunda bulunan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne cevap verdi.
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, "En düşük emekli maaşının asgari ücretin altında kalmaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Öte yandan bayramlarda emekli ikramiyesi olarak birer maaş ödenmesini talep ediyoruz." dedi.