Kaligrafi sanatçısı Burak Akat, çocukluk yıllarında tanıştığı kaligrafiyle hem kendini keşfetti hem de sanatla iyileşmenin mümkün olduğunu gördü. Bursa’da eski bir sanat dergahında başlayan bu yolculuk, yıllar içinde profesyonel bir tutkuya dönüştü.

Kaligrafi sanatçısı Burak Akat, yazı sanatına lise yıllarında tanıştığı tahta kaligrafiyle adım attı. Bursa’da bir sanat dergahında hat, ebru, resim ve kaligrafi eğitimi alan Akat, bu sanatların özellikle ergenlik döneminde kendisine manevi ve psikolojik anlamda büyük destek sağladığını belirtiyor.

Eğitimini Ankara’da sürdüren Akat, Türkiye’nin farklı şehirlerinde kaligrafi üzerine eğitimler aldı. 2008 yılından itibaren bu sanatla profesyonel olarak ilgilenmeye başlayan Akat, 2015’ten bu yana ise kaligrafi eğitimi veriyor.

Kaligrafi sanatçısı Akat, şimdi bu kadim yazı sanatını geleceğe taşımak ve genç kuşaklara ilham vermek için çalışmalarını sürdürüyor.

İLKHA muhabirine konuşan Kaligrafi Sanatçısı Burak Akat, "Kendimi ifade etmenin en doğru yolu kaligrafiydi" diyerek, yazının estetik gücüne olan derin bağlığını vurguladı.

"Türkiye'de birçok kaligrafi eğitimlerinde bulundum"               

Yazı, tahta kaligrafi ile lise okuduğu yıllarda tanıştığını belirten Akat, "Bursa'da eski bir sanat dergahında dersler aldım. Hat, ebru, resim ve kaligrafi sanatı ile birlikte eğitim aldım. Lise yıllarında bu sanatlar hem manevi hem de psikolojik olarak çok büyük destek oldu. Daha sonra Ankara'da kaligrafi eğitimimi ilerleterek tamamladım. Türkiye'de birçok kaligrafi eğitimlerinde bulundum. 2008 yılından itibaren kaligrafi sanatıyla uğraşıyorum. 2015 yılından bu yana profesyonel eğitimler veriyorum." dedi.

"Kendimi ifade etmenin en doğru yolu kaligrafiydi"

Akat, kaligrafi sanatını sürdürme nedenini şu sözlerle açıkladı:

"Beni en çok etkileyen şey, ergenlik yıllarımda sanatla karşılaşmam oldu. Kendimi ifade etmenin en doğru yolu kaligrafiydi. Yazmak istediğimiz sözleri ve mesajları estetik bir dille karşı tarafa iletmenin en etkili yolu olduğunu fark ettim. Kaligrafiyle yazılar hem daha çok dikkat çekiyor hem de daha geniş kitlelere ulaşıyor." diye belirtti.

"Kişiselleştirilmiş en büyük sanat, kaligrafidir"

Bir sanatçının en büyük beklentisi, kendisine bir hitap kitlesi bulmak olduğunu vurgulayan, Akat,  "Öğrenci ve sanatseverlerle bu kitleyi oluşturduk. Her sanata yoğun bir ilgi var; ama kaligrafi sanatına daha çok ilgi gösteriliyor. Çünkü herkes, kendine özel bir eser ve ürün olmasını ister. Kaligrafi bu anlamda en doğru seçenektir.  Resim, tezhip sanatı belirli bir konumda yer alırken; kaligrafi sanatında kişiye özel eserler üretebiliyorsunuz. Kişiselleştirilmiş en büyük sanat, kaligrafidir. Bu nedenle kaligrafi sanatı, diğer sanat dallarına göre daha çok ilgi görüyor." ifadesini kullandı.

"Sanatlar halka indirilmelidir"

Sanatların kaybolmaması ve gelecek nesillere aktarılması için sergi ve eğitimlerin sürekli verilmesi gerektiğini ifade eden Akat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yok olmaya yüz tutmuş sanatların olabildiğince tanıtılması için seminerler, konferanslar ve etkinlikler düzenlenmelidir. Bu sanatlar halka indirilmelidir. Belirli sanat atölyeleriyle bu işler yürümez. Sanatta eğitim yöntemleri çok önemlidir. Öğrencilere, onların neler yapabileceklerini göstermek lazım. Belirli periyotlarla, 3-4 aylık eğitim programlarında öğrencilerin kazanımlarının ne olacağını göstermek gerekiyor. İşi zorlaştırmadan, kolaylaştırarak eğitim vermek gerekiyor." diye konuştu.(İLKHA)