Bursa'dan Trump'ın Gazze planına tepki: Trump, Filistin'in yok edilmesi için açıkça çağrıda bulunuyor

Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi tehcir planına yönelik tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da kabul ettiği siyonist rejim sözde Başbakanı Binyamin Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralarak buraya "uzun vadeli" şekilde sahip olacağını ve "güvenlik amacıyla" gerekmesi halinde buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceğini söylemişti.
HAMAS, Trump’ın tehcir ve Netanyahu’nun ateşkesi askıya alma planlarına karşı dünyayı Cuma, cumartesi ve pazar günü meydanlara inmeye çağırmıştı.
HAMAS'ın çağrısı üzerine Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu tarafından, Orhangazi Parkı'nda bir basın açıklaması düzenledi.
Grup adına basın açıklamasını Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu Başkanı Murat Eryağan okudu.
"Trump, Filistin'in yok edilmesi için açıkça çağrıda bulunuyor"
Filistin halkının varlığına yönelik yeni bir tehdit ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Eryağan, " Trump, Gazze'yi ABD'nin "devralması" gerektiğini söylüyor. Trump, milyonlarca Filistinlinin zorla göç ettirilmesini öneriyor. Trump, Filistin'in yok edilmesi için açıkça çağrıda bulunuyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bu sözler yalnızca bir tehdit değildir, bu sözler yalnızca bir söylem değildir. Bu, Filistin halkının yok edilmesine, topraklarından sürgün edilmesine ve kimliğinin silinmesine yönelik bir girişimin ilanıdır. Buradan haykırıyoruz; Filistin halkı yalnız değildir. Onların direnişi, onların mücadelesi, onların varlığı asla ve asla sona ermeyecektir." şeklinde konuştu.
"Filistinlilerin toprağını, kutsal mabedini koruması suç mu?
Eryağan, " Dünya, yıllardır israil'in hukuk tanımaz saldırılarına, katliamlarına, işgal politikalarına sessiz kaldı. Bu sessizlikten cesaret alanlar, Filistin'in tamamen yok edilmesi için yeni bir plan ortaya koyuyor. Soruyoruz, Adalet nerede? İnsan hakları nerede? Demokrasi naraları atanlar nerede? Bir insanın vatanını savunması suç mu? Evini, ailesini, toprağını, kutsal mabedini koruması suç mu? Asıl suç, Filistin halkını evlerinden zorla çıkarmak isteyenlerdedir. Asıl suç, onların yaşama hakkını elinden almak isteyenlerdedir. Asıl suç, bu zulme göz yumanlardadır." dedi.
"Filistin'in davası, tüm insanlığın davasıdır"
"Zulme, zorbalığa ve işgal planlarına karşı sesinizi yükseltin" diyen Eryağan, "Çünkü bugün Filistin halkı için susanlar, yarın başka halklar için de susmaya mahkûm olacaktır. Çünkü bugün adaletsizliği kabullenenler, yarın kendi adaletsizlikleri karşısında boyun eğmeye mahkûm olacaktır. Buradan zalimlere sesleniyoruz. Filistin halkı buradadır. Onların çocukları, anaları, babaları, gençleri buradadır. Onlar asla pes etmeyecek. Bizler, özgürlüğü için mücadele eden, bağımsızlık için direnen, topraklarını terk etmeyen Filistin halkının yanında olacağız. Filistin halkının özgürlüğü için adım atmak, tüm dünyaya hakikatleri anlatmak zorundayız. Filistin'in sadece bugünkü acılarını değil, tarih boyunca yaşadığı felaketleri de unutmamalıyız. Çünkü bir halkın acısı sadece o halkı değil, tüm insanlık vicdanını sarsar. Bugün Filistin'in davası, tüm insanlığın davasıdır." ifadelerini kullandı.
"Filistin davası, zulme karşı bir duruştur"
Filistin halkının direnişinin her bir anının, tüm dünyaya insanlık onurunu hatırlattığını ifade eden Eryağan, "Her bir Filistinli, Gazze'de, Batı Şeria'da, Kudüs'te, hayatını yalnızca kendi halkı için değil, tüm ezilenler için veriyor. Filistin halkı, emperyalizme, zulme, ırkçılığa, işgale karşı duruyor ve tüm insanlık, bu duruşu görmek ve desteklemek zorundadır. Filistin'in direnişi, sadece toprak mücadelesi değil, aynı zamanda insan hakları, özgürlük, adalet mücadelesidir. Mücadelenin en önemli silahı, direnişin insanlık tarihindeki yeri ve önemi ile şekillenmektedir. Her bir Filistinli, her bir direnişçi, adaletin peşinden koşarak, tüm insanlığa "bu zulme dur deyin" diyor. Filistin halkının verdiği bu mücadele, yalnızca Filistin toprakları için değil, tüm dünyadaki zalimlere karşı verilen bir mücadeledir. Çünkü Filistin davası, zulme karşı bir duruştur. Filistin halkı, ne kendi toprağını ne de onurunu bir adım dahi olsun geriye atmayacaktır. Dünya olarak bu mücadelenin yanında olmak zorundayız." diye konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İşgalci siyonistlerin Gazze'deki soykırım savaşında yıkılan hastanelerden Aksa Şehitleri Hastanesi, Yetimler Vakfı tarafından onarıldı.
Eğitimci Fevziye Şenoğlu, Gazze için Adana Amerikan Konsolosluğu önünde devam eden nöbetin 139'uncu gününde "Kudüs ve Kâbe özgür olana kadar mücadelemize devam edeceğiz inşallah." dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazzelilerin topraklarını terk etmesi gerektiği açıklamalarına tepki gösteren STK temsilcileri, söz konusu topraklarda tek bir Müslüman kalıncaya kadar direnişin devam edeceğini vurguladılar.
Filistin'in sözde Devlet Başkanı Mahmud Abbas yönetiminin, konferansa katılımı kontrol altında tutma çabalarının bir parçası olarak "Filistin Ulusal Konferansı" katılımcılarının Doha'ya gitmesini engellediği belirtildi.