Türkiye’nin İsrail ile yeniden ilişki kurmasını değerlendiren Özgür Kudüs Platformu yetkilileri, İsrail'in haber kaynaklarının kendileri için ölçü olmadığını belirtti.

Türkiye ve İsrail heyetlerinin ikili ilişkileri onarmak amacıyla İsviçre'de bir araya geldiği yönündeki haberlerin ardından şimdi de AK Parti Sözcüsü ömer Çelik'in "Kuşkusuz İsrail Devleti ve halkı Türkiye'nin dostudur" şeklindeki açıklamalarını değerlendiren özgür Kudüs Platformu Sözcülerinden Sertaç Tekdal, Çelik'in sözlerinin, İslam ümmetini yaralayan ifadeler olduğunu söyledi.

Türkiye ve İsrail arasındaki ikili ilişkilerin son durumunu İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendiren Tekdal, Türkiye'nin ileri sürdüğü şartlar kabul edilmeden ilişkilerin normalleşmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesinin kolay olmayacağını belirten Tekdal, "Türkiye-İsrail ilişkilerinde Mavi Marmara olayından sonra bir gerileme oldu. Tabi ki bu olay üzerine Türkiye'nin ilişkileri geriletme kararı desteklediğimiz ve sevindiğimiz bir karar olmuştur.Türkiye, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini üç şartta bağlamıştı, bunlar özür dileme, tazminat ve Gazze ablukasının kaldırılmasıydı. Normalleşme süreciyle ilgili müzakereler yapılıyor. Aslında Türkiye'nin-İsrail ilişkilerinin düzelmesi çok da kolay olacağa görülmüyor. Bu duruma sadece hükümet gözüyle bakmamak lazım. Halkın gözüyle durumu değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye halkı Müslüman bir halk ve bu olayı asla göz ardı edemez. Realite dışında İsrail'e gerçek anlamda sorunsuz bir devlet gibi dostluğun kurulması mümkün değildir."dedi.

"Bir şehidimizin kanı bütün İsrail'e bedeldir"

Tekdal devamla, "Türkiye'nin üç şartından tazminat konusuna baktığımız zaman, sadece şehit edilen kardeşlerimizin ailelerine para verme meselesi değildir. Haksız değerlere karşı velev ki bir TL de olsa önem arz eder. Bir şehidimizin kanı bütün İsrail'e bedeldir. önemli olan İsrail'in bundan sonra gerçekleştireceği haksız fiiller karşısında herhangi bir tazminatla karşılaşacağını bilmesidir. Çünkü şu anda İsrail'in yapmaya çalıştığı şey, sanki bir lütuf tazminatı vermektir. Gazze üzerindeki ablukanın kalkması kesinlikle nihai olan şarttır. Bu gerçekleşmediği müddetçe, ilişkiler normalleşirse Türkiye kendi ayağına sıkmış olur."ifadelerini kullandı.

"Çelik'in ifadeleri İslam ümmetinin yüreğini yaralayan ifadedir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü ömer Çelik'in sözlerini eleştiren Tekdal, "ömer Çelik'in ifadeleri İslam ümmetinin yüreğini yaralayan ifadelerdir. Kesinlikle kabul edilecek ifadeler değildir. Umut ediyoruz ki bu ifadeler sadece kendi kişisel düşüncesi olur. Başbakan Davutoğlu'nun grup toplantısındaki ifadelerine baktığımız zaman şu ifadesi önem arz ediyor. 'Kudüs'ün başkenti olan özgür bir Filistin kuruluncaya kadar bizim Gazze'ye, Filistin'e desteğimiz devam edecektir.' bu ifadeler önemlidir." şeklinde konuştu.

"İsrail'in sözüne güvenilmez"

"İsrail'le dostluk kesinlikle mümkün değildir." diyen Tekdal, daha sonra şunları kaydetti: "İsrail yılan, çıyan, akrep gibidir. İsrail'le aynı kareye girenin akıbeti meçhul ve hüsran olacaktır. Ülkeler düzeyinde bir normalleşme olsa da sınırlı olmalıdır. Onlara bağlı tamamen bir ilişki içerisinde bulunulmamalıdır. Asla ve asla İsrail'in sözüne güvenilmez. İsrail BM'lerin dahi kararlarına uymadığını, sözünde hiçbir zaman durmadığını biliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Türkiye davaları geri çekme hakkına sahip değildir"

Tekdal son olarak, Türkiye ile anlaşma yaptıkları yönündeki İsrail'in iddialarına değinerek şunları söyledi:

"İsrail'in haber kaynakları bizim için asla ölçü değildir. Hamas yetkililerinden Mahmut Zahar da bunu ifade etti. 'Meçhul bir kaynak' henüz resmi bir anlaşma olduğuna dair bir açıkla yoktur. Türkiye yetkilileri tarafından da anlaşmaya dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. İsrail o açıklamalarıyla davaları geri çekeceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı, 'Bu davalar kanları dökülmüş olanların davalarıdır, hak onlarındır.' demişti. Bence bu dava artık onların da değil, ümmetin davalarıdır. Bu davalar çok önemlidir. İsrail bugüne kadar kendini dokunulmaz görüyordu. Uluslararası mahkemelerde onlara açılan davalarda güzel sonuçlar elde ediliyor. Bu davaların geri çekilmesi mümkün değildir. Türkiye'nin bir hükümet kararıyla bunu geri çekmeye hakkı yoktur. Böyle bir şey yaptıkları taktirde büyük bir ihanet sergilenecektir." (Mustafa Kaynak / Yunus Sırat - İLKHA)