Diyarbakır’da sürdürülen kentsel dönüşüm kapsamında yıktırılan eski binaların yıkım işlerini alan inşaatçılar, kentte yeni bir sektörün başladığını ve kendileri için de yeni bir ekmek kapısının açıldığını söyledi.

Kentsel dönüşüm projesi kapsamında Diyarbakır'da yıktırılan eski binalar yeni bir geçim kaynağı oldu.

Yıkımları yapılacak olan binaların yıkım işlerini alan inşaatçılar, kentte yeni bir sektörün başladığını ve kendileri için de yeni bir ekmek kapısının açıldığını söyledi.

Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıktırılan eski binalarda çalışan işçiler, ekmeklerini taştan çıkardıklarını belirterek, kendi şehirlerinde çalışmaları için böyle bir fırsatın oluşmuş olmasını ise sevindirici bulduklarını söylediler.

"Yıktığımız binanın demirlerini alıyoruz"

Diyarbakır'ın Merkez Yenişehir İlçesi Ofis Semti'nde bulunan ve yıkımına geçtiğimiz günlerde başlanan eski binadan çıkan tonlarca hurda demir, bu işten hayatını idame ettiren işçilerin adeta yüzünü güldürüyor.

Mülk sahipleri ile binadan çıkan demir ve bina malzemeleri üzerine anlaşarak yıkım yaptıklarını belirten inşaat işçileri, yıkım sonrası ellerine geçen tonlarca demiri satarak iyi bir gelir elde ettiklerini söylediler.

"Demirin tonunu 450 ila 600 TL arasında değişen fiyatlarla satma imkânı buluyoruz"

Yüksek katlı binaları balyozlarla indirdiklerini, son 2 ya da 3 katını ise kepçelerle yıktıklarını ifade eden inşaat işçileri, "İşimiz zor ve zahmetli bir iş. Ancak evimizde oturup böyle bir iş yapmak bizim için iyi bir imkân. Çıkardığımız demirin tonunu 450 ila 600 TL arasında değişen fiyatlarla satma imkânı buluyoruz. Bu da bizim için bir ekmek parasıdır." diyerek memnuniyetlerini dile getirdiler.

"Kapı kapı dolaşıp iş arama derdine de düşmüyoruz"

Balyoz kullanarak bilek gücü ile kırdıkları beton parçalarından söküp topladıkları hurda demiri, İskenderun'a gönderip sattıklarını ifade eden çalışanlar; "bu işten hem biz hem şoför, hem de fabrika kazanıyor. Aynı zamanda başka şehirlerde kapı kapı dolaşıp iş arama derdine de düşmüyoruz." ifadelerini kullandı. (Fikret özkan - İLKHA)