STK'lar: Siyonistleri destekleyen firmaları boykot etmeye devam etmeliyiz

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, boykotun asla hafifletilmemesi, her daim boykota devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, boykotun sadece işgalcilerin mallarının satışını engellemiyor; aynı zamanda küresel çapta bir dayanışma yaratmaya devam ettiğini belirtti.
Boykotun çok etkili olduğunu belirten Coşkun, “Millet, barış antlaşması olduğu için toplumumuz bu konuda daha rahat, biraz daha normal bir sürece girmiş gibi. Tabii, bu siyonist Yahudileri unutmamak gerekir. Bunların her zaman tüm harflerin olduğu planları mevcuttur. Bu konuda biz Müslümanların da uyanık olması ve boykot sürecini devam ettirmemiz gerekir. Şimdi bazen sahada konuştuğunuz zaman, 'Ne olmuş, ne etki ediyor, bir şey olmuyor gibi' diyen insanlarımız bazen umutsuzluğa düşüyor. İnanın, o kadar büyük etkisi, o kadar büyük gücü var ki biz bunun farkında değiliz. Biraz sabretmemiz gerekir, biraz sürecin geçmesi gerekir. En belirgin göstergesi de piyasada bu tür ürünlere baktığımız zaman yüzde 50’ye yakın indirimlerin olduğu bilgilerini müşahede ediyoruz. Burada, ne kadar etki ettiğimizin farkına varma amaçlı hem de bunların ne kadar kar ettiğini buradan çıkarmamız gerekir. Düşünün, yüzde 50 indirim yapmasına rağmen, demek ki bunlar yine belirli oranlarda kar ediyorlar.” dedi.
“Sürekli bunlara karşı alternatif üretmemiz gerekir”
Daha çok yerli ürün üretip, yerli üretici firmalardan alışveriş yapılabilmesi gerektiğini savunan Coşkun sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla biz Müslümanların bu konuda uyanık olması, israil mallarını mutlaka boykot etmemiz ve yerli mallarımızın kıymetini artırmamız gerekir. Sürekli bunlara karşı alternatif üretmemiz gerekir. Çünkü bunların dünyası para, ahireti para, imanı para, dolayısıyla her şey maddi menfaat üzerine kurulduğu için ancak biz buradan büyük bir darbe indirebiliriz, buradan dizginleyebiliriz, durdurabiliriz. O yüzden 'hiçbir şey yapamam' demeyeceğiz. Herkes mümkün mertebe bu konuda dikkat edecek. Özellikle siyonizmin sponsorları da bedelini ödeyecek. Çünkü bazen bakıyorsunuz ürünlerine sponsor oluyorlar. Bir motto cümlesi var, biliyorsunuz: 'Almazsak ölmeyiz ama alırsak çocuklar ölüyor.' Gazze’ye reva görülen yıkım, kıyım ve katliama sessiz kalmayan kitlelerin protestoları, evrensel insanlık vicdanı, barış ve huzur adına umudumuzu canlandırmaktadır. Siyonist israile karşı sadece askeri alanda değil, siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda da önleyici, engelleyici tavır mutlaka ortaya koymak zorundayız.”
“Emperyalistlere Müslümanların ders vermesi gerekir”
Boykot edilen malların fiyatlarında büyük indirimler yapıldığına dikkat çeken Coşkun, “Soykırıma ekonomik destek veren markalara karşı uygulanacak boykot sanılandan daha fazla etkili olacaktır ki olmaktadır. Boykotların doğurduğu olumlu etkilere mutlaka odaklanmak zorundayız. Boykotlar, bu Yahudi mallarının iç hacimlerini büyük ölçüde etkilediklerini hep beraber görüyoruz. Boykot edilen diğer malların da fiyatlarında büyük indirimler yaptıklarını kamuoyuna yansıyan önemli gelişmelerden biri olduğunu hep görüyoruz. Boykot neticesinde gözden kaçırmamamız gereken başka gerçekler de gün yüzüne çıkmıştır. Bazı ürünlerde, az önce de dediğim gibi, yüzde 50’yi aşan indirimler yapan firmaların kâr marjının ne kadar fahiş olduğu üzerinde durulması gereken diğer en önemli konulardan biridir. Burada sermaye odakları tarafından emeğin ve emekçinin sırtından elde edilen bir rant olduğu da ortaya çıkmıştır. Emekçiyi ve tüketiciyi sömürerek elde ettiği rantı Gazze’de masum sivilleri katleden israile peşkeş çeken emperyalist sermayeye mutlaka biz Müslümanların dersini vermesi gerekir.” diye konuştu.
“Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölürler”
Siyonistleri destekleyen firmaları güçlü bir şekilde boykot etmeye devam etmemiz gerektiğini vurgulayan Coşkun, “Boykotlar, israilin işgal politikalarını ve insan hakları ihlallerini teşhir eder. Tek elden, tek yanlı yönetilen manipülatör medyanın yaratmaya çalıştığı algıları çökertebilir. Bu boykotlar, adalet talebi ile dünya genelinde adeta bir birlik ve dayanışmaya sebep olmuştur. Bu tepkiler, sermaye gücünü bir silah olarak elinde tutan vahşi neoliberal düzenin sahibi emperyalistlerin bütün baskılarına rağmen maalesef dinmiyor. Ancak bu boykotların Gazze’deki acıların tamamen sona erdirmesi beklenemez. İnsan hayatının, adaletin, emeğin ve emekçinin hukukunu tesis etmek için daha fazlasını mutlaka yapmak zorundayız. ‘Almazsak ölmeyiz ama alırsak ölürler’ şuuruyla hareket etmeliyiz. İsraili destekleyen firmaları acil ve etkili bir şekilde boykot etmeye tüm gücümüzle devam etmeliyiz. Tüm Müslümanların bu konuda şuurlu, duyarlı ve bu yaklaşımı göstermesini bekliyoruz. Bu ürünlere yöneldiğimiz her durumda, işgalcilere bir mazlumun canını alacak bir mermi sağladığımızın bilincinde olmalıyız. Bu direniş, umut dolu bir geleceğe doğru ilerlemek için önemli ve büyük bir adımdır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
İngiltere’nin başkenti Londra’da binlerce kişi, Dünya Kudüs Günü kapsamında Filistin’e destek için yürüyüş düzenlendi.
İşgalci siyonistlerin Gazze'ye yönelik saldırıları, 7 Ekim 2023'ten bu yana büyük bir insani felakete yol açtı. Son açıklamalara göre, yaklaşık 18 bin Filistinli çocuk şehid oldu.
Siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarını lanetlemek amacıyla Van’da "Gazze için meydanlara" temasıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.
Toplumda Kudüs bilinci oluşturmak için ailelere büyük görev düştüğünü söyleyen İdeal Eğitim Vakfı (İDEV) Başkanı Araştırmacı-Yazar Muhammed Şakir, Kudüs davasının çocukların kalplerine dokunması için ailelere önemli çağrıda bulundu.