Türkiye'den Yapıcıoğlu'nun aralarında bulunduğu parlamenterler, devlet başkanlarına Gazze için "acil mektup" gönderdi

Türkiye'den HÜDA PAR Genel Başkanı ve Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 10 ülkeden milletvekilleri, İslam ülkelerinin yöneticilerine yazdıkları mektupla 7 başlıkta çağrıda bulundu.
İslam dünyasındaki eski ve mevcut parlamenterler adına Türkiye'den HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Cezayir'den Abdülmecid Munasara, Fas'tan Abdullah Bin Kiran, Mısır'dan Eymen Nur, Endonezya'dan Muhammed Hidaya Nur Vahid, Irak'tan Usame Nuceyfi, Yemen'den Hamid Bin Abdullah el-Ahmar, Malezya'dan Wan Faisal, Pakistan'dan Meşahid Hüseyin, Filistin'den Seyyid Salim Ebu Mesamih'in imzalarıyla İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin devlet başkanlarına hitaben Gazze konulu acil mektup yazıldı.
Parlamenterler, 7 başlıkta çağrıda bulundukları mektupta bugün yaşananların yalnızca Filistin meselesi değil, bütün İslam ümmetinin meselesi olduğuna dikkat çekti.
Mektubun tamamı şöyle:
"İslam ümmeti, işgal altındaki Filistin topraklarında, özellikle Gazze Şeridi’nde yaşanan gelişmeleri büyük bir kaygıyla takip etmektedir. İki milyondan fazla insan; sistematik soykırım, aç bırakma ve kuşatma politikalarına maruz bırakılmakta, gelişigüzel bombardımanlarla, kasıtlı cinayetlerle, en temel insani kurallar ve uluslararası sözleşmeler ihlâl edilmektedir.
"Mübarek mekânın korunmasını en öncelikli sorumluluğumuz yapmak tarihî ve dinî bir görevdir"
Bildiğiniz üzere, İslam Konferansı, ki sonrasında İslam İş birliği Teşkilatı’nın kurulmasına yol açmıştır, 1969 yılında Mescid-i Aksa’ya yönelik hain kundaklama saldırısından sonra toplanmıştı. Zira Aksa, ilk kıblemiz, üçüncü haremimiz ve İslam ümmetinin birliğinin sembolüdür. Bugün, tekrar eden saldırılar, baskınlar, Yahudileştirme girişimleri ve kutsal mekânın kirletilmesi karşısında, bu mübarek mekânın korunmasını en öncelikli sorumluluğumuz yapmak tarihî ve dinî bir görevdir. Bu, kuruluşun ruhuna vefa ve bize emanet edilen misyona bağlılığın bir gereğidir.
Bugün size hitap ederken, Kasım 2023’te 'Aksâ Tufanı' sonrası toplanan olağanüstü İslam Zirvesi’nin yayımladığı tarihî bildiriyi hatırlatıyoruz. O bildiri, Filistin halkını koruma, direnişini destekleme ve işgalin sistematik saldırılarını durdurma yönünde açık taahhütler içermekteydi. Sonrasında da ikinci bir zirve yapılmıştı.
"Taahhütler nerede kaldı? Neden somut bir etkisi görülmedi?"
Aradan yaklaşık iki yıl geçmişken, İslam ümmetinin halkları samimiyetle ve acıyla soruyor: O taahhütler nerede kaldı? Neden somut bir etkisi görülmedi? Filistin halkı neden bu felaketi tek başına karşılamak zorunda bırakıldı?
Birleşmiş Milletlerin son raporu, Gazze’deki insani felaketin boyutunu gözler önüne sermektedir. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlık, ilaç ve su yetersizliği ile temel yaşam koşullarının yokluğu içinde kıvranmaktadır. Hatta BM raporları, mevcut durumun modern tarihin en kötü insani felaketlerinden biri olabileceğini ortaya koymaktadır.
Aynı zamanda işgal, Batı Şeria’daki yerleşim politikalarını sürdürmekte, her gün İslami ve Hristiyan kutsal mekânlara saldırmakta, uluslararası hukuku, BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu kararlarını açıkça ihlâl etmektedir. Daha da vahimi, işgal yetkililerinin komşu Arap ülkelerini işgal etme tehditlerini açıkça dile getirmeleri, tüm ümmeti hedef alan yayılmacı projelerinin gerçek yüzünü açığa çıkarmaktadır.
Felaketin Boyutu Hepimizi Zorluyor: Bildirilerden ve Kınamalardan Fiili Adımlara Geçme Zamanı
Bu çerçevede, bir dizi somut adım önermekteyiz:
1-Büyük bir İslami insani yardım konvoyu başlatılmalı: 57 üye devletin tamamı kendi resmi bayraklarıyla katılarak konvoyu doğrudan Refah Sınır Kapısı’na yönlendirmeli. Bu adım, kuşatmayı sona erdirmek ve yardımların girişini sağlamak için uluslararası ve bölgesel baskı oluşturacaktır.
2-İslam İş birliği Teşkilatı’ndan güçlü ve ortak bir bildiri yayımlanmalı: Bu bildiride, konvoyun engellenmesinin bir suç ve uluslararası insancıl hukukun ihlali olarak değerlendirileceği vurgulanmalı; işgalci ve müttefikleri tam sorumlulukla karşı karşıya bırakılmalıdır.
3-Diplomatik baskı araçları devreye sokulmalı: İşgalciyle ilişkilerin kesilmesi, büyük devletlerin elçilerinin geri çağrılması, Filistin meselesinin acil olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu’na taşınması ve işgalciye karşı yaptırımların talep edilmesi.
4-Uluslararası mahkemelerde ortak İslami girişim: Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi aracılığıyla işgalci liderlerin savaş suçları ve soykırım nedeniyle yargılanmalı.
5-Ekonomik kararların etkinleştirilmesi: Ticaret ve yatırım kartlarının baskı unsuru olarak kullanılması, İslam ülkelerinin küresel mali kuruluşlardaki tutumlarını koordine ederek savaş makinesine desteğin durdurulması.
6-Ortak medya ağı kurulması: Filistin’de olup biteni dünyaya ses ve görüntüyle aktaran, işgalcinin yaydığı yanıltıcı anlatıyı boşa çıkaran bir İslami medya ağı oluşturulması.
7-Bağlayıcı bir takvim kabul edilmesi: Önceki İslam zirvelerinde Filistin hakkında alınan kararların uygulanması için takvim belirlenmeli; kararların sadece kâğıt üzerinde kalmaması için şeffaf takip ve hesap verme mekanizması tesis edilmelidir.
İslam İşbirliği Teşkilatının İslam ülkelerinin liderleri ve Sayın İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri…
Bugün yaşananlar yalnızca Filistin meselesi değil, bütün İslam ümmetinin meselesidir. Hele ki israil Başbakanı ve hükümet üyelerinin açıktan 'büyük israil' projesinden, dokuz İİT üyesi ülkenin topraklarını kapsayan bir genişlemeden bahsettiği bir dönemde. Bu durum, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın tarihî rolünü yerine getirip getiremeyeceğinin gerçek bir sınavıdır.
Filistin meselesinin ümmetin birinci meselesi olarak yeniden hak ettiği konuma kavuşması için ümmetin halkları, liderlerinden felaketin büyüklüğüne uygun somut adımlar ve işgali durduracak cesur girişimler beklemektedir.
Biz eminiz ki, sizler etkili ve acil bir harekete geçebilirsiniz. Tarih, bu meseleye karşı tutumlarınızı ve aldığınız kararları kaydedecek; gelecek nesiller bu kritik dönemde yaptıklarınızı yazacaktır.
Allah’tan, bu büyük emaneti taşırken size muvaffakiyet vermesini, ümmetin sözünü mazlumu desteklemede ve saldırganı bertaraf etmede birleştirmesini diliyoruz." (İLKHA)
تنبيه: وكالة إيلكا الإخبارية تمتلك جميع حقوق نشر الأخبار والصور وأشرطة الفيديو التي يتم نشرها في الموقع،وفي أي حال من الأحوال لن يمكن استخدامها كليا أو جزئياً دون عقد مبرم مع الوكالة أو اشتراك مسبق.