İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, gençler arasında namazsızlığın yaygınlaştığını belirterek, bunun toplumsal huzuru tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olduğunu söyledi.

İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Ali Altun, toplumda giderek yaygınlaşan namazsızlık sorununa dikkat çekti.

Altun, namazın imandan sonra en büyük hakikat olduğunu belirterek, çocuklar ve gençler arasında namaz bilincinin zayıflamasının ciddi bir tehlike olduğunu ifade etti.

Toplumda namazın terk edilmesinin ciddi bir sorun haline geldiğini belirten Altun, namazın imanın direği olduğunu vurguladı. Altun, özellikle gençler arasında namazsızlığın yaygınlaştığını ve bunun toplumsal huzursuzluk, kötü alışkanlıklar ve ahlaki çöküntülere yol açtığını ifade etti.

Yetkililer başta olmak üzere anne babalara çağrıda bulunan Altun, çocukların mutlaka namazla tanıştırılması gerektiğini söyledi.

Altun, "Malumunuz, toplumumuzda gittikçe yaygınlaşan ve her geçen gün biraz daha çöküntüye neden olan konulardan biri de maalesef imandan sonraki en büyük hakikat olan namazın terk edilmesidir." dedi.

"Bizler, Kur'an'ın ve aziz Peygamberimizin uyarılarını unutan bir topluma dönüştük"

Altun, Hazreti Peygamber'in vefatından önce ümmetine yaptığı en önemli tavsiyenin namaz olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

"Bugün çocuklarımız ve gençlerimiz maalesef namazdan, namaz şuurundan ve namazın manevi güzelliklerinden mahrum olarak yaşıyorlar. Bu, dini bir musibettir. Çünkü sevgili peygamberimiz aleyhisselatu vesselam, dünyadan göçmeden önce ümmetine yaptığı en büyük tavsiye ve nasihat namazdı. Peygamberimiz 'Namazınıza dikkat edin, namazınıza dikkat edin, namazınıza dikkat edin' diyerek ümmetini uyarmıştır. Maalesef bizler, Kur'an'ın ve aziz Peygamberimizin uyarılarını, nasihatlerini unutan bir topluma dönüştük."

"Evlerimiz, namazın ve secdenin olmadığı evlere dönüştü"

Toplumda huzur ve barışın namazla sağlanabileceğini vurgulayan Altun, "Bugün namazsızlar evimizde büyüyor. Çocuklarımız sofralarımızda namazsız olarak oturuyor. Evlerimiz maalesef namazın, secdenin ve rükûnun olmadığı evlere dönüştü. Bu büyük bir çöküntüdür. Namazın olmadığı bir toplumda huzur bulmak mümkün değildir. Namaz hem imanın dışa yansıyan hali, hem Allah Teâlâ'nın en büyük farz kıldığı ibadet, hem de toplumları kaynaştıran, huzura kavuşturan, fıtratın adeta ilacı olan bir ibadettir." diye konuştu.

"Bu gidişata dur denilmeli"

"Bugün gençlerimiz arasında namaz kılmama alışkanlığı ve modası maalesef yaygınlaşıyor." diyen Altun, "Bu durum, hem Allah katında ciddi bir sorumluluktur hem de namazsızlık, ateşe girmek ve azap demektir. Maalesef çocuklarımız ve gençlerimiz, gözlerimizin önünde bu kutsal ve yüce ibadetten mahrum ve habersiz olarak yaşıyorlar. Artık toplumdaki yetkililer, anne babalar ve veliler, bu gidişata dur demelidir; bu konuda seferber olmak zorundayız. Namazın terk edilmesi, dinin yıkıldığı bir memleket demektir." ifadelerini kullandı.

"Uyuşturucu, hırsızlık gibi bütün kötü alışkanlıkların sebebi namazsızlıktır"

Dinin ihyası ve gençlerin ahlakının düzelmesi için onları namazla buluşturmak gerektiğinin altını çizen Altun, "Bugün şikayet ettiğimiz birçok konu var: Özellikle gençlerin hırsızlık, uyuşturucu, gasp gibi kötü alışkanlıkları ve ailelerdeki çatışmaların bütün sebebi aslında namazsızlıktır. Namaz, toplumu düzenleyen, inşa eden, ihya eden ve güzelliklerle buluşturan manevi bir kalkandır." dedi.

"Namaz, kişiyi kötülüklerden alıkoyan, muhafaza eden bir güce sahiptir"

Namazın, kişiyi her türlü kötülüklerden alıkoyduğuna işaret eden Altun, şunları söyledi:

"Cenab-ı Hak, Kur'an'ı Kerim'de 'Sana vahyedilen kitabı oku ve namaz kıl' diyor. Çünkü namaz, kişiyi fuhşiyattan ve kötülüklerden alıkoyan, muhafaza eden bir güce sahiptir. Bugün maalesef namazsızlık hastalığından dolayı her tarafımız musibet, her tarafımız feryat ve şikayet dolu. Ancak bunun en büyük sorumlusu, özellikle biz veliler ve anne babalardır. Nasıl oluyor da namazsız çocuklarla aynı evi paylaşıyoruz? Çocuklarımıza niçin bu fırsatı veriyoruz? Neden ellerinden tutmuyoruz ve onları namazla buluşturmuyoruz?"

"Namazsızlık enkazına dönüştük"

Namazın dindeki yeri, kıymeti ve değerinin çok büyük olduğunu vurgulayan Altun, "Namaz olmadığı zaman imanın da bir kıymeti kalmaz. Çünkü sevgili peygamberimiz 'Namaz dinin direğidir' diye buyurmuştur. Namazı olmayanın dini çökmüştür, bu enkaz demektir. Biz bugün maalesef namazsızlık enkazına dönüştük. Gençlerimiz arasında namazsızlık son derece yaygın, son derece moda ve son derece kötü bir alışkanlık haline gelmiştir. Hatta artık gençken namaz kılmak, ayıplanacak bir duruma düşmüştür." dedi.

"Nasıl oldu da biz namazsız bir topluma dönüştük?"

"Biz bu durumlara düşmemeliydik." diyen Altun, şöyle devam etti: "Çünkü namaz dinimizin direği ve en kutsal ibadetidir. İmandan sonra farz kılınan ve Peygamberimize emredilen namazdı. Nasıl oldu da biz namazsız bir topluma dönüştük? Bugün gençlerimiz, bu namazsızlığın vermiş olduğu ızdırapla yaşıyorlar. Kötü yollardalar, kötü alışkanlıkların peşindeler. Halbuki namazla buluşsalar ve namaz üzerine inşa edilen bir topluma dönüşsek, her tarafımız huzur, barış ve selamet bulur."

"Namazı öğretmediğimiz bu çocukların hesabını Allah'a nasıl vereceğiz?"

Açıklamasının devamında Altun, "Özellikle gençlerimizle ilgili olarak, yarın Allah'ın huzuruna gideceğiz. Bu namazsız gençlerin hesabını nasıl vereceğiz? Beslediğimiz, elbisesini giydirdiğimiz, yemeğini yedirdiğimiz, her türlü nimetle büyüttüğümüz ama namazı öğretmediğimiz bu çocukların hesabını biz Allah'a nasıl vereceğiz? Bu toplum, bu hesabı Allah'a nasıl verecektir? Cenab-ı Hak, Kur'an'ı Kerim'de başka bir ayette 'Onlardan sonra bir nesil geldi ki onlar namazı zayi ettiler ve şehvetlerine uydular. Onlar mutlaka ateşle karşılaşacaklar' diye ilahi bir ikazda bulunuyor." diye konuştu.

"Çocuklarımızı namazla buluşturalım"

Çocukları, gençleri namazla ihya etmek gerektiğini belirten Altun, son olarak şu tavsiyelerde bulundu:

"Gelin hep birlikte namazı çocuklarımıza öğretelim, sevdirelim, namazla onları buluşturalım. Dinimizin emri olan, direği olan, manevi bir zırh olan ve kötülüklerden koruyan bir kalkan olan namazı, içimizde ve toplumda ihya etmenin gayreti ve çabası içerisine girelim." (İLKHA)